Efsaneler-Soylenceler
EFSANELER/SÖYLENCELER (14)
Yayınlanma:
BEY BÖYREK AFYON KALESİ ÖNÜNÜNDE
Anadolu’nun fethi günlerinde, Alparslan’ın akıncılarından Bey Böyrek yanındaki serdengeçti yiğitlerle gelmiş ve Afyon Kalesi’nin önündeki çayırlığa çadırını kurmuş. Ünlü ve sadık atı Bengiboz’u da otlağa salıvermiş.
Olup bitenleri kalenin gözetleme kulesinden seyreden Bizans Tekfuru, Bey Böyrek’in üzerine ansızın baskın yaptırarak onu yakalatmış ve kale zindanına attırmış. Bey Böyrek’i yakalatmış ama ünlü atını bir türlü yakalamaları mümkün olmamış. At, çifteler atarak kalenin etrafında dönüp durmuş.
Tekfur’un kızı Bey Böyrek’i yukarıdan görmüş ve görür görmez bu yiğit delikanlıya gönlünü kaptırmış. Bir gece eline şarap testisini alıp, kalenin zindanına inmiş. Nöbetçileri lafa tutarak, şarap içirerek afyonlu şarapla nöbetçileri uyutmuş. Böylece zindan kapısını açıp, Bey Böyrek’i kurtarmış. Birlikte kalenin burcuna çıkmışlar. Kız, beline bağladığı urganı çözmüş fakat urgan kısa gelmiş. O zaman altın sarısı saçlarını keserek urgana eklemiş ve Bey Böyrek’in aşağı sarkıtarak kaçmasını sağlamış.
Bey Böyrek, kalenin etrafında tozu dumana katarak dört dönen sevgili atı Bengiboz’a atlayıp, pusuda bekleyen arkadaşlarıyla buluşup, kızın kendisine verdiği kalenin anahtarlarıyla kalenin kapılarını açmış ve Afyon’u fethetmiş.
Bugün Afyon’un musallasında ‘namazgâh denen bir kayanın Bey Böyrek’in atının küllendiği yer olarak kabul edilir. Atın nallarını Afyon’daki ‘Yarenler Tekkesi’nin direği altında bulunduğu söylenir.
[Musalla, namaz kılmak amacıyla ayrılmış yer; namazgâh.[1] Halk dilinde daha çok cenaze namazının kılındığı yer olarak bilinen musalla, İslam'ın ilk dönemlerinde namaz kılınan yer anlamıyla kullanılmaktaydı. Musallaların kökeni Arabistan'a bağlanmaktadır ve ilk musalla, Medine 'nin güneybatısında yapılmıştır. 13. yüzyılın ilk yarısında Tunus'ta mazgallı bir musalla yapılmıştır. İran'da ise yüksek girişli bir eyvan ve uçta duvar içindeki mihrabıyla gösterişli bir görünüm kazanmıştır. Türklerde ise namazgâh olarak adlandırılmıştır. (Vikipedi)]
(Yukarıda anlattığımız BEY BÖYREK efsanesinin başka bir versiyonunu da ilerde BATTAL GAZİ AFYON KALESİ ÖNÜNÜNDE şeklinde göreceğiz.)
Türk kültür hayatımızın en değerli hikâyeleri olan ve Dede Korkut’tan bu yana söylenegelmiş efsaneleri (daha önce de muhtelif nedenlerle belirttiğimiz gibi) küçüklü büyüklü nüans farkları ve farklı varyantlarıyla farklı isimler, farklı yerler hatta farklı olaylarla süslenmiş olsa da tatları da birbirinden farklı hikayeler olarak söylenegelmiştir.
DEDE KORKUT ve KAHRAMANLARI/ÖZELLİKLERİ
BAYINDIR HAN
Türk söylencelerinde adı geçen efsanevi hakan. Bayundur Han olarak da bilinir. Korkut Ata (Dede Korkut) öykülerinde Han’lar Han’ı olarak tanımlanır. Bayındır Han hükmettiği halka her sene büyük şölen düzenler, yiyecek ve içecek yağma ettirir. İsminin anlamına bakıldığında ülkeyi dirlik ve düzenlik içinde tutan, geliştiren, uygarlığı yayan bir kişi olduğu ve bu ismin belki de bir unvan olarak verildiği akla gelmektedir.
BANIÇİÇEK
Dede Korkut hikâyelerinde geçen Bamsı Beyrek'in beşik kertmesidir. Oğuz boylarında kadınların eşit haklara sahip olduğunun en önemli, en belirgin simgesidir. Banu (Bağnu) Çiçek diye de geçer
BAMSI BEYREK
Bamsı Beyrek Dede Korkut hikâyelerinde, Türk, Azeri ve bazı Altay efsaneleri ile masallarında bahsedilen Türk kahraman. Bey Böyrek, Bay Bura, Bey Birye, Beğ Beyreg, Bey Beyrek, Bay Börek, Bağ Böğrek gibi adlarla da bilinmektedir
KAZAN BEY
Türk kültürü hakkında önemli bir kaynak teşkil eden ve 15. yüzyılda yazıya geçirildiği düşünülen Dede Korkut Hikâyeleri içerisinde yer alan hikâyelerden biridir.
KORKUT ATA
Türk, Altay ve Oğuz efsanelerinde, masallarda ve halk hikâyelerinde adı geçen söylencesel ozan. Dede Korkut olarak da bilinir
DİRSE HAN VE BOĞAÇ HAN
Dede Korkut Kitabı’nın bölümlerinden birini oluşturan öykü.
SALUR KAZAN
Türk destanlarından geçen bir yağız yiğit.
Dede Korkut hikâyelerinde en çok sözü edilen oğuz beyi.
DELİ DUMRUL
Deli Dumrul (veya bazı halk hikayelerinde Dumrul Han, Dumrul Bey) - Türk ve Altay mitolojisinde söylencesel kahramandır. Dunrul veya Tungrul da denir.
KAZILIK KOCA
Kazılık Koca Oğlu Yigenek - Dede Korkut Kitabı'nın birini oluşturan öykü.
BASAT
Basat, Dede Korkut Kitabı'nda geçen bir kurgusal karakter.
Burada Tepegöz'ü öldüren kahramandır. İsminin manası Eski Türkçede akranlarından üstün anlamına
TEPE GÖZ
Tepegöz, Türk söylencelerinde adı geçen tekgözlü devdir. Değişik Türk dillerinde Tübegöz, Töbököz, Töpekös olarak da söylenir.
BEGİL OĞLU EMREN
Begil Oğlu Emren, Türk kültürü hakkında önemli bir kaynak teşkil eden ve 15. yüzyılda yazıya geçirildiği düşünülen Dede Korkut Hikayeleri içerisinde yer alan hikâyelerden biridir.
ARUZ
Aruz ölçüsü ya da Aruz vezni (Osmanlıca: Vezn-i aruz), nazımda uzun veya kısa, kapalı ya da açık hecelerin belli bir düzene göre sıralanarak ahengin sağlandığı ölçü.
(Devam Edecek)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.