Kendimi yakınımdakini yahut uzağımdakini izlerken fark ediyorum, herkes bir bir kendinden kaçıyor. Kişi duygularından düşüncelerinden bastırdıklarından bir an evvel defolmak istiyor. Ama sorun şu ki zihnimiz avazı çıktığı kadar bağırıyor, Her nereye gidersek gidelim veya huzuru nerede bulmaya çalışırsak çalışalım sorun bilakis kendimizde başlıyor esasen.
İşin düğüm kısmı ise, kişinin duygusal acılarıyla yüzleşmek istememesi oluyor. Bilimsel kaynaklarda da çok sık buna değiniliyor. Hislerimizi ifade etmekte kendimizi özgür hissetmiyoruz, en çok da kendimizle yüzleşmek istemiyoruz duygularımızı sandıklarda saklıyoruz bir daha açmamak üzere.
Cahit Zarifoğlu’nunda dediği gibi; bastırdığımız duyguların esiri olurken, ruhsal acılarımızın dehlizlerinde boğuluyoruz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.