Halil Şahin
HESAP GÜNLERİ YAKIN
Haydi, yine sizinle geçmişi anımsayalım. Ankara Ticaret Odası Başkanı Sinan Aygün, yıllık 3 milyar dolar vergi kaybına yol açan akaryakıt kaçakçılığı ve akaryakıta ucuz yabancı madde katılmasını önleyecek “Ulusal Marker” adı verilen kimyasal madde ve test cihazı alım ihalelerinin, Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu tarafından sürekli iptal edildiğini söylüyordu. Elbette bu çok büyük bir iddiaydı. Yolsuzluklara, çalıp çırpmalara son verme iddiasıyla ortaya çıkarak, milletin oyunu almış bir hükümet icraatına hiç yakışır mıydı? Kendileri; rakipleri hakkında açtıkları davalarla nasıl siyasal getirim peşinde koştularsa, yarın bu hesabın dönen devrana koşut kendilerine sorulacağını bilmek durumundalar. Ortada çok pis kokular var. Doğmadık yetimlerin hakkı var. Mağdur ve mazlum Türk ulusunun ahtı var. Aygün; 2003 yılında ilgili yasanın çıkarılmış olmasına karşın Ulusal Marker ihalelerinin sudan bahanelerle iptal edildiğini, her bir ayda ihale ötelemesinin aylık maliyetinin 250 milyon dolara mal olduğunu, günlük maliyetin ise 8 milyon dolar olduğunu ifade ederek sorgulamalarını sürdürüyor: “EPDK, ihaleleri sürekli iptal ederek ne yapmak istiyor?” “Kaçak ve katkılı benzindeki yıllık 3 milyar dolarlık kaybı, EPDK Başkanı cebinden mi ödeyecek?” Doğal bilimlerde olduğu gibi sosyal sorunların da sistem yaklaşımı içinde çözümlenmesi gerekir. Devletimizi ve milletimizi bu üzücü durumdan çıkarmak için geçerli, bilimsel yöntemleri bulmak zorunda olduğumuz unutulmamalıdır. Enerji kaynakları ve enerji yollarının denetim altında tutulması için karar vermiş Dünya egemeninin, diğer insanları hiçe sayan meydan okumasını bahane ederek insanları şüphe içinde bırakamayız. “Bu ihaleyi siz yapmıyorsanız, verin Kamu İhale Kurumu yapsın.” diyen Sinan Aygün’ün önerilerinin göz ardı edilmemesi gerekmez mi? Gün kısa. Özelleştirme adı altında yapılan çalışmalarla ayyuka çıkan avazlar, milletin sinesinde değerlendiriliyor. Kendileri dahi inanmadığı halde, kaplumbağa adımlarıyla geriliyormuş gibi gösterilmeye çalışılan enflasyon, ona koşut büyüyen ekonomi, deve adımlarıyla ilerleyen açlık sınırı altında ezilenleri hiç mutlu etmiyor. Hesap günleri her geçen gün daha da yakınlaşıyor ! Atatürk ne demişti? “Geldikleri gibi giderler.” Pestallozzi de; “En çok, kendine yapacağın kötülükten kork.” demişti, değil mi?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.