Abdülkadir KALENDEROĞLU
Çavuşbaş (Olucak) Mahallesi’nde, Çavuşbaş Camii Sokak, Büyük Olucak Sokak ve 95. Sokak arasında olup 60. pafta, 260. ada ve 3. parselde yer alır.
İlk yapıldığında küçük bir mescit olduğu ifade edilen cami etrafı yüksek duvarla çevrili olup kare planlı ve tek kubbelidir. Cami duvarlarında büyük ve siyah bazalt taş, son cemaat yerinde ise kesme taş, minarede ise tuğla kullanılmıştır.
Cami avlusuna doğu yönündeki kırma çatılı ve üzeri Marsilya kiremitle örtülü iki kanatlı kapıdan giriş sağlanır. Kapının sağında bir çeşme, çeşme arkasında su deposu, girişin sol tarafında ise abdest alma yeri vardır.
Caminin kuzey yönünde iki sütun ve üç sivri kemerle son cemaat yerine birleşen revak bulunur. 1871 yılındaki tamirde yapılan bu revakın güney yönünde, dikdörtgen bir friz içine alınmış kemerli kapıdan son cemaat yerine geçilir. Kapı alınlığında tamir kitabesi, onun da üzerinde yapım kitabesi vardır. Sülüs hatlı yapım kitabesinde;
“Ve enne’l-mesâcide li’llâhi felâ
Ted’û me’allâhi ahaden
Sâhibü’l-binâ Mustafa Ağa bin Umur
Fî Muharrem senetün selâse ve semânin ve tis’a mie.” (H. Muharrem 983/ M. Nisan 1575) yazılıdır. Talik hatlı tamir kitabesinde ise;
“Allah Muhammed
Bu def’a tevessü’ü ta’mîrine sebeb kimdir
De! Vâkıf Çavuşbaş ahâlî-i mezbûr
Tefekkür iyler iken nâ-gehân âna târîh
Düşürdü tab’ıma birden bu mısra’ içre zuhûr
Mirâr-ı ‘ömr-i selâm benimle geçürem
Ölünce idem ânı ‘armağân ehl-i kubûr
Semâniye semânîn ve mieteyn ba’de’l-elf fi I Ca 1288” ( M. 19 Temmuz 1871) yazılıdır.
Birinci kitabeye göre cami, 1575 yılında Umuroğlu Mustafa Çavuş tarafından yaptırılmış, ikinci kitabeye göre ise; 1871 yılında mahalle halkının da katkılarıyla tamir edildiği gibi üç küçük kubbeli son cemaat yeri de ilâve edilerek etrafı duvarla çevrilmiştir. Bu hususta Ömer Fevzi Atabek;
“Caminin önündeki kârgir kısım Hacıeminzâde Hacı Ömer Efendi’nin delâletiyle ilâve edilmiştir, ustası Panayot’tur” diye zikreder.
Bugünkü Çavuşbaş Camii’ni yaptıran Umuroğlu Mustafa Çavuş,
“Çavuşbaş”,“Çavuş Dede”,“Serçavuş Mustafa Ağa” gibi isimlerle de anılmakta olup yeniçeri emeklisi hayırsever bir askerdir. Camiyi yaptırdıktan sonra
“Muttalip Bağları” önünde ve
“Ahırsuyu” mevkiinde 21 dönüm tarla vakfetmiştir. Mustafa Çavuş’un mezarı yakındaki Olucak Camii bahçesinde olup mezar taşı kitabesi yoktur.
Yay kemerli giriş kapısından üç bölümlü son cemaat yerine geçilir. Bu kısım harim ile birleştirilmiş durumdadır. Son cemaat yeri kesme taştan yapılmış, üzeri ortada kubbe, yanlarda ise manastır tonozu ile örtülmüştür. Bu kısmın üzeri ahşap bir döşeme ile kadınlar mahfili haline getirilmiştir.
Son cemaat yeri, kuzeyde-giriş kapısının iki yanında birer dikdörtgen, üstte ise yuvarlak kemerli, doğu ve batı cephelerinde altta birer dikdörtgen formlu, üstte ise yuvarlak kemerli pencere ile aydınlanır.
Harime girişin sağ tarafında etrafı ahşap korkuluklu müezzin mahfili vardır. Bu kısmın batı duvarına bitişik ahşap merdivenle Kadınlar mahfili’ne çıkılır. Ayrıca dışarıdan, kuzey batı yönündeki kapıdan da kadınlar mahfiline giriş sağlanmaktadır.
Harim sade yapıda olup iç mekân doğu ve güney yönde ikişer, batı yönde bir tane pencere ile aydınlanır. İçte duvarlar bir metre yüksekliğe kadar siyah-beyaz mermerle kaplı, üst kısmı ise beton sıvalı ve beyaz renkte boyalıdır. Kare mekândan köşe trompları ile geçilen kubbenin örtüsü içte sade, dışarıda kurşunla kaplıdır. Kubbeye geçiş trompları üzerinde
“Elvâh-ı Celîle” yazılıdır.
Kıble duvarında küçük bir niş halindeki mihrap beyaz mermerle kaplı olup nişi alçı stalaktitlidir. Mihrap alınlığında besmele ile
“Fevelli vecheke şatra’l-mescidi’l-harâm” ayeti yazılıdır.
Güney batı köşedeki duvara bitişik minber ile güneydoğu köşedeki vaaz kürsüsü sade ve ahşaptır.
Minare, camiye göre yüksek yapılı olup kuzeydoğu köşede ve harim ile son cemaat yeri arasındadır. Kare kaideli minare beden duvarlarının yarısına kadar yükseldikten sonra üçgenlerle kesme taştan pabuca oradan da tuğla örgülü onaltıgen gövdeye geçilir. Gövde şerefe altında bir taş bilezikle sona erer. Şerefe altı stalâktitli, korkulukları mermer levhalarla çevrili, petek gövde gibi tuğla örgülü, külâh ise kurşunla kaplıdır.
Bahçesinde, Turşan Hacı Ali ile Miraszade Hacı Halil Ağa’ya ait mezar taşları bulunan Çavuşbaş Camii, değişik tarihlerde tamir ve restorasyon geçirerek zamanımıza kadar gelmiştir. Bilindiği kadarıyla; 1871–1872 yıllarında büyük bir onarıma tabi tutularak son cemaat kısmı eklenmiş, 1975 yılında kubbe kurşunları yenilenmiş, 1976 yılında minare kaidesi ve pabucu ile cami pencerelerinin söveleri onarılmış, 1978 yılında kadınlar mahfilinin önüne saçtan bir baraka yapılmış, 1979 yılında Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu tarafından 09-02-1979 tarih ve a-1522 sayılı kararla tescillenerek koruma altına alınmıştır. En son 2004 yılında minaresi onarım gören caminin restorasyonu gerekmektedir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.