Burdur İlinde yapılan kazılarda fil fosillerine rastlandığında, bunu haber yapan bir yerel gazetemizin haber başlığında; Afyonkarahisar çevresinde 5 milyon yıl önce fillerin yaşadığından hareketle  “Bu topraklarda fil yaşamış” manşeti atılmıştı. Oysa bu yeni bir olay ya da ilginç haber değildi ki… Afyonkarahisar’da 5 milyon yıldır fillerin yaşadığı, coğrafyadaki her halden belli değil mi? Tarih devirleri yazıyla başlatılmış. Türklerin tarihi Moğolistan’daki dikili taşlar(dolmen)la anlaşılıyor. Timurlenk ile Nasrettin Hoca arasında geçen fil öyküsü doğruysa, Afyonkarahisar’da yaşayan günümüz fillerinin ataları, yaklaşık 600 yıl önce Timur’dan kalan filler olsa gerek. Çünkü ondan önce kanıt olabilecek bir başka darbımesel yok. Ancak; Afyonkarahisar’da 5 milyondan beri fillerin yaşadığı, bu beldenin geri kalmışlığından belli. Bir zamanlar Afyonkarahisar Kalesi’ne çıkarak çıkar bölgelerini paylaşanlar kadar, “Fakirler başka illere göç etsin. Onları kente sokmayın.” Mealli ahkâm kesenler çıkmamış mı? Pek çoğu değil ama bazıları, seçimler öncesinde tüm vaatlerini unutmuş görünerek, nerdeyse Afyonkarahisar’daki tüm taşları çevre illerine taşımaya yeltenmedi mi? Bu kentin tarihi o denli uzak değil, ama Afyonkarahisar ve çevresinde fillerin 5 milyon yıldır yaşadığı her halden belli. Bu kentin içinde olduğu İç Ege İllerinin Türkiye’nin geri illerinden olmasını başka nasıl açıklarsınız? Vagon fabrikanız nerede? Bir zamanlar var olan bir takım Bölge Müdürlükleriniz nerede? 1960-70’li yıllarda var olan sivil havacılığınızı daha da geliştirecekleri yerde sizleri Altıntaş’lara yöneltmiyorlar mı ya da Eskişehir, Uşak ve Süleyman Demirel Hava Alanlarına mahkûm etmiyorlar mı? Sizin ve çocuklarınızın eğitim düzeyine bir göz atın. Türkiye’deki 51 veya 39.’luk size ve çocuklarınıza yakışıyor mu? Daha dün denecek yıllara kadar bir kuruşluk borcu olmayan bir belediyeniz varken, trilyonlarca liralık yükün altına sizleri sokanları ne çabuk unuttunuz? O filler ki, bir beyaz melek veya beyazlara bürünmüş Azrail misali, belki fillikleriyle öğünmek için, belki size Timur ile Nasrettin Hoca arasında geçtiği rivayet edilen öyküyü anımsatmak için, belki de “ Aklınızı başınıza alın ha! Yoksa hamm yaparım.” dercesine dört yol ortasında size görünüyor. O filleri bu kentten yüz yıllardır kovalamaya çalışanlar yok değil. Ama mübarekler ertesi gün tımarlanıp, yıkanıp boyanıp, 5 milyon yıldır bu civarlarda yaşadığını kanıtlarcasına ortalıkta keyif çatıyor.