Genel Kurmay Başkanı Org. Büyükkanıt, Stratejik Araştırma ve Etüt Merkezi (SAREM) Başkanlığı tarafından düzenlenen “Güvenliğin Yeni Boyutları ve Uluslar arası Örgütler” konulu bilgi şöleninde (sempozyum); “Müttefiklerimiz arasında terörü destekleyenler var… Teröristi destekleyenler de teröristtir.” diyordu. Türkiye’de teröristlerin çok çeşitli patlayıcılar (“topuk koparan”, “C4, A3, A4 vs”) kullandığı gözler önündedir. PKK’nin bunları süpermarketlerden almadığı ve bunların üretim kaynağının ne olduğu bellidir. Teröristlerin sözcülüğünü ve propagandalarını yapan yayın organlarının bağlaşık ve stratejik dost (müttefik) sayılan ülkelerde oluşu ise onların niyetlerini ortaya koyma açısından en büyük kanıttır. Günümüzde, değişmekte olan uluslar arası güvenlik kavramlarını fark etmeyenler veya yanlış algılayanlar, kendi geleceklerini olumsuz belirleyeceklerdir. Kendine yer yer “ turuncu devrim” gibi adlar veren “Karanlık savaş” yöntemleri sürecinde; Başkalarını da kendiniz kadar sevmeli, barış kültürünü geliştirmelisiniz. Kaynakların üretim ve dağıtımını salt kendi ülkeleri içinde kullanırsanız, ekonomik uçurumların kaldırılmasına göstermelik yaklaşarak derinleşmesine neden olursanız, salt kendi ülkenizin güvenliğini düşünürseniz, teröriste çifte standartla yaklaşırsanız, terörü salt sözlü eleştirmekle kalakalırsanız başarısız devletlerden biri olacaksınız. Şu Tayibin gidişatına bir bakın: şu ülkede iktidar olalı kocaman yıllar geçti. Anımsayacaksınız, Diyarbakır’a ilk gittiğinde bin pişman olmuş ve lanetler okumuştu. Ama daha sonrasında ise barış türküleri okuduğunu gördük. Ardından da Habur açılımları, PKK ile en direk ve doğrudan görüşmeler geldi. Ya sonrası… Org. Büyükkanıt’ın dediği gibi; her askeri harekâtın bir politik ereği vardır. Ülkede bu amacı belirleyecek ve politik hedef emri verecek bir siyasi irade olmadığı izlenimini verilemez. TBMM’de temsil görevi yapan muhalefet partilerinin şu sarhoş sallanışları niye? 24 Mayıs günü olan ABD’nin Türk Hava Sahası ihlalini dahi, Genel Kurmay açıklamasa, üstünü örtmeye kalkışacaktınız. Şehit analarının, şehit babalarının gözyaşlarına bunca zamandır seyirci kalıyorsunuz. Binlerce kamyon YPG ve PKK’ya taşınan silah, mühimmat ve savaş araçlarının neye, kime taşındığını, meşhur yüz yüze ve telefon görüşmelerinizde ABD yöneticilerine sordunuz mu? Önüm arkam, sağım solum, sobe! Şu kendine “özel televizyon, ulusal basın süsü veren” kendinden menkul dış kaynaklı besleme acuzelere ve kargalarına bir bakın, nelerle meşgul… Unutmayın ey milletim; “Teröristi destekleyenler de teröristtir!” O halde durmayın, hemen harekete geçin. Yoksa siz, teröristi destekleyen Ilımlı İslâm teröristlerinden misiniz?