Halil Şahin

Halil Şahin

REZALETİN FOTOĞRAFLARI

Şu ülkede rezaletin fotoğraflarından bir müze yapsalar, resimleri koyacak duvar kalmaz. “Askeri gemimizin torpillenmesi”, “askerlerimizin başına çuval geçirilmesi” daha sonrasında da “8 askerimizin kaçırılarak kaçıranlarca teslim edilmesi” kareleri, bu resimlerin içinde belleklerden asla silinmeyecek olanlardır. Nasıl silinsin ki; En az üç dört halkalı komuta zinciriyle ateşlenebilen bir silah birden bir acemi erin hatasıyla, hem de koca denizde tam bizimkileri vuruyor. O denli net fotoğraflar nasıl silinir ki; Aslında o konuda hiçbir antlaşma belgesi olmadığı halde, küresel işbirlikçi yöneticilerin dillerden düşürmediği stratejik ortağın askerlerinin, ortada ‘fol’ yok, ‘yumurta’ dahi yokken işgal altında tuttukları Irak’ta katlettikleri zavallılara yaptığı gibi, birlikte çalıştıkları bizim askerlerin başına çuval geçirebiliyorlar. Şu utanç fotoğrafı belleklerden gider mi? Güya ‘Irak Kukla Hükümetinin’ sözlerinin ve güçlerinin yetmediği Kuzey Irak’ta, 8 askerimizi sıraya dizmişler. Yanlarında elinde silah birkaç peşmerge veya PKK teröristinin yanı sıra ABD askeri, onun yanında Kuzey Irak İstihbarat Şefi ile Barzani’nin İçişleri Bakanı ve kaynağı meçhul yetkilendirilmiş DPT Milletvekilleri… Gazetelerde ayrıca boy gösteren ve kimin adına utanç duyduğu belli olmayan, fakat çok daha sonrasında ne mal oldukları ortaya dökülen bir Mehmet Ali Şahin ve de öte yanda neredeyse sözleriyle bizleri de ağlatan Cemil Çiçek Vüzerası… PKK’yı eğiten de, para ve silah veren de, askerlerimizi vuran da, başlarına çuval geçiren de, kaçırıp salıveren de onlar değil mi? Bu; Türk halkının, ordusuna olan güven duygusunu yitirmesi ve birilerini kurtarıcı olarak görmesi senaryolarının bir resmi değil mi? Bu memlekette maharetli ve de sihirli değnek sahibi insanlar o denli çok ki, onlara göre yaşanılan bu olaylar, birkaç radikalin abarttığı saldırgan reflekslerdir. Basarsın düğmeye durdurursun. Bakınız Fatih Altaylı, Galatasaray’ın başına geçiveriyor. Meşhur Hakanlar gibi tarikat maşalığına soyunmuşların kulüpteki gücünü bertaraf edebiliyor. Göreceli algı operasyonlarıyla sizleri oyalarlarken; öte yanda cep dolduranlar, cepler almayınca ayakkabı kutuları, o da yetmezse başka kasaları dolduranların bin bir gece masallarını bile mat eden Yeni İstanbul Madrabazlıkları insanı hem ağlatıyor hem güldürüyor. Kısaca şizofreni yaşatıyor. Şu memlekette USA damgalı maşaların ne rezaletler yaptıklarını birebir görmektesiniz. Gerçekten de; şu ülkede rezaletin fotoğraflarından bir müze yapsalar, resimleri koyacak duvar kalmaz. Ama bunların hiç birini görmemişçesine, yaşamamışçasına davranmanız çok tuhaf! Şu memleketin başına geçiverseler de, “ABD’de Feto’nun yanında mı yaşasam, yoksa şu mahvolmakta olan memlekette mi?” karmaşası içine bocalamanız yok mu? Sizi mahveden, kişiliğinizi yok eden, adam olmaktan çıkaran vurdumduymazlığınız, adamsendeciliğiniz yani bencilce çıkarcılığınız değil mi?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Halil Şahin Arşivi