İsa Peygamber’in kendisi Allah’ın ruhudur ki bu ruh, babasız dünyaya gelmiştir ve Cebrail’in Meryem’e aşıladığı ruhtur. Hıristiyanlığın ana teması, dervişlik, riyazet, hoş görü, tahammül, çilekeşlik gibi dünyadan uzaklaştırıcı hallerdir. Hıristiyanlıkta tasavvuf, ilk önce İsa’nın havarilerinden Paulos eliyle Hıristiyan olan ve hatta Atina Piskaposluk makamını da eline geçiren Denys L’areopegite’de görülmektedir. Tasavvuf kelimesinin Batı dillerindeki karşılığı olan “Mysticisme”(Mistizim) deyimini de ilk defa o, kullanmıştır.
Denys’e göre akıl veya bir delile dayanarak Hakk’a ulaşılamaz, insanı Hakk’a ulaştıracak tek yol, aşk yoludur. Aşk yolu, aklın üstünde bir yönelme ve müşahede yoludur. Mutlak varlığın saklandığı perde, akılla değil, ancak aşk ile kaldırılabilir. Bu da yine her şeyden ve kendinden geçerek tam bir feragat ile her türlü engelleri aşarak, aşk sayesinde gizli âlemlerin nurlarıyla nurlanmakla olabilir.
Görülüyor ki Hıristiyan tasavvufunda da Allah, ancak aşk ile bulunabilir ve bilinebilir denmektedir. Şu halde insan, vücudunu Allah’ta yok edip Allah’ta ve Allah için yaşamalıdır. Buraya kadar yapılan açıklamalardan anlaşıldığına göre, görülüyor ki bütün Orta Çağ’da, Rönesansta ve hatta son zamanlarda, Batılı Hıristiyan mutasavvıfları, çok az ayrılıklarla, Allah’a ulaşmanın yollarını göstermişler ve özellikle akıl, nefis (ruh) ve cezbeyi meydana getirecek olan aşk üzerinde durmuşlardır.
Buraya kadar Beyin ve ruh hakkında önemli bilgi sahibi olduk, beyine ileriki bölümlerde tekrar yer vereceğim. Beyin ve ruh ne kadar önemli ise de daha sonraki bölümlerde adı Allah olan varlık, nasıl meydana geldi, ben kimim, benim “ben dediğim” benim bedenim mi yoksa Allah’ın “Biz ona şah damarından daha yakınız”[1] dediği varlık mı ve yine “Onu (Adem’i) şekillendirip, ruhumdan üflediğim zaman, derhal ona secdeye kapanın” [2] dediği yüce varlık mıdır? Benim hakikatim nedir? Daha sonrak bölümlerde tüm bu soruların cevaplarına Kur’an ve hadis ışığında açıklık getirmeye çalışacağım.
Hakkı SAYGI (BABA)
[1] Kaf suresi, 16
[2] Sad suresi, 72
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.