Bizler, Ulusal devletimizi yıkıcılardan kurtarmak, Ulusumuzu birleştirmek, Vatanımızı bütünleştirmek, Halkımızı özgürleştirmek ve zenginleştirmek, için güçlerimizi birleştirmek durumunda olan Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlarıyız. Bugün; küresel faşist emperyalistlerin emrinde olup, İstiklal Savaşı’yla kurduğumuz Ulusal Devletimizi yıkmağa çabalayanlar; devletimizin temeline dinamit koyuyorlar. Devletin temelinde ve Demokraside üç erk vardır: Yasama, Yürütme ve Yargı. Devletinizi ve Ülkenizi elinizden almaya çabalayanlar sizleri yozlaştırmaya başladığında; Tutukluluğun tutsaklık olduğuna dair artık bir algının oluştuğu ülkemizde AB’D projelerine karşı çıkanlar cezaevine gönderildi. Sıradan insanımız bile, “Beni de alırlar mı?” diye beyninde cezaevine sokuluyor, beyninde tutuklanır hale getiriliyordu. Köleleştirdiklerini ise ianelerle elinde büyütüyor; demokrasi havarisi görüntüsüyle, seçim sandıklarında kullanılacak oy olarak yönlendiriyorlardı. Arkasına aldıkları yığınları, çoğunluk silahı olarak kaba kuvvete dönüştürüyor, Cumhuriyetin tüm değerlerini, kavramlarını ve kurumlarını yakıp, yıkıyorlardı. Toplumumuz; her dem başardığı gibi, çözülemeyecek gibi gösterilen bu sorunları da imece yöntemiyle çözmeğe başladı. Cumhuriyetin kurucu iradesinde buluşma konusunda bir araya gelerek bu oluşumu gerçekleştiriyor. Salt muhalefet etmek için yola çıkılmış değiller. Bu hareket ne CHP ne de MHP’nin projesi değildir. Bu hareket; sağ-sol ayırımı yapılmaksızın küresel emperyalistlere ve kuyruklarına Anadolu’da at oynatmama projesidir. Bu ülkede terörizme bulaştıkları halde, organize olup yirmi tane milletvekili çıkartabiliyorlarsa, yine bu devletin kurucusu Kemalist ve antiemperyalist yurttaşlarımız da, çıkaracakları adaylarıyla kendilerini en güzel şekilde temsil edebilecek ve hatta iktidarını kurabilecek milletvekillerini çıkarabilirler… Yurt çapındaki sormaca raporlarına göre bu gün, Türkiye’de ABD emperyalizmine karşıtlık % 96 oranındadır. AB karşıtlığı % 60-70’lerde… Oy kullanmayan seçmen yüzde yirmi, yirmi beş arasında. Bunların içinde AKP taraftarı yok. Hepsi de küskün, tepkili seçmen, emanet oyları olan seçmendir. Cumhuriyet Güç birliği, bu kez daha çok yerde seçime girmeli. En az bir grup kurmaya yeterli olacak sayıda milletvekili meclise girmelidir. Bu grup, Atatürk devrimlerine, 1923 Cumhuriyet rejimine bağlı olacaklardır! Bağımsızların, seçilmek için % 10 yurt barajı yok. Meclis’te yeni bir grup oluşturmak ancak seçimlere bağımsız adaylar bloğu ile de girmekle olanaklaşabilmektedir. İster partili, ister bağımsız Cumhuriyet Güç Birliği adayları; illerde programlı ve koordineli toplantılar (miting) yapmalıdır. Unutulmamalıdır ki; Yurtsever seçmenin talebi, Amerikan Kulu Partilerden kurtulmaktır. Sizler; ulusumuza, Türkiye’mizi AB’D işbirlikçisi faşist iktidarından kurtaracak çözümü sunan halk önderlerisiniz. Güç birliği Türkiye’yi kurtaracak anahtardır. Şu an kolları sıvıyor ve harekete geçiyorsunuz. Türkiye’mizin yönetiminde sorumluluk üstlenmiş bütün devlet adamlarını, sendika ve kitle örgütü önderlerini, yurttaşlarımızı Mustafa Kemal rotasında sorumluk üstlenip; bu güç birliğinde göreve çağırmalısınız. Tüm toplumu Atatürk’te birleşmeye davet edeceksiniz. Bu çağrının, vatan savunmasına katılma çağrısı olduğu unutulmamalıdır. Bu davet bizim. Haydi, görev başına!