" Bu yeni sistem de Türkiye artık eskisi gibi hükümetlerin yıkılıp bozulacağı,bir takım operasyonlarla altüst edilebileceği bir anlayış yoktur.
Bu sistemde, Cumhurbaşkanı seçildi mi 5 yıl görevde. Artık koalisyonlar,meclisteki sayılar bir önem taşımamaktadır.
Bu yeni sistem,bir İstiklal sistemidir.Hesabini, kitabını, planını yaptın mı,bu planını 5 yıl boyunca yurutebilecegin sistemdir.
Tayyip Erdoğan'ın ayağına topu vereceksiniz,tam 4,5 yıl boyunca sahada bir CHP ye bir PKK ya gol atacak,bir Türkiye'yi,geri bırakmaya çalışan o disardaki zihniyetlerin tamamına gol atacak.
SÜLEYMAN SOYLU
Mevcut durumu en iyi özetleyen veciz bir konuşma.
Ülkemizin bu şartları size tanıdık gelmiyor mu? Hatırlayalım,1920-1930 lar Türkiye'sini. Dünya bütün unsurlarıyla savaşa girmiş, koskoca dünya süper gücü Osmanlı darmadağın olmuş, mağlup ve Sevr le parçalanmış, karşısında yüzlerce tehditle karşı karşıya olan Türk milleti. Bir varoluş mücadelesi içinde sınırlarını çizmeye çalışan yeni meclis. İnsan kaynağı nitelik ve nicelik bakımından iyice zayıflamış, iktisaden çökmüş, enkaz olmuş bir millet.
Bu şartlarda devlet inşa edilecek.Yeni bir sistem, yirminci yüzyıla uygun yönetim modeli oluşturulacak.Gecis sürecinde,rejimin detaylarını konuşmak fantazi olurdu.
Buna rağmen,sayın Soylunun tarif ettiği gibi,bir kişiye bağlı,istediğini istediği şekilde yapan,meclisin partilerin tamamen görevsiz kaldığı bir dönem değildi.Bilakis gücünü şura dan alan, her konuyu tartışan konuşan bir TBMM vardı.
Peki ne oldu da,o şartların da gerisine düşerek,padişahtan da yetkili bir kişi modeline geldik. Hakikaten milletimizin hâlâ kavrayamadigi, anlayamadığı ( belki bunu getirenlerin bile izah edemediği) durumla karşı karşıyayız. Bunun dışında söylenen bütün laflar varsayım yaşam faraziyedir.
Türk milleti,yüz sene önce bile işlemeyen,eksik olan yönetim modelini redderek,daha modern, çoğulcu, sosyal hukuk devletini inşa ederek gelecek kuşaklara dinamik ve keyfiliklere fırsat vermeyen sistemi kuracaktır. Bu birikim, tecrübe,insan kaynağı fazlasıyla mevcuttur.