Haklı ve doğru olarak, DEVLET'İN, bağımsız Egemen ve sürdürülebilir olmasını savunan dostlarım; 1- Devlet emperyalist politikaya yöneldiğinde, halkın yoksullaşmasına niçin sebep olur? Böyle yaparsa ne kazanır? Ne kaybeder? Bu şekilde emperyalist düşünmeye bu durum nasıl katkı sağlar? 2- Devlet eldeki işletme ve iktisadi teşekkülleri,-stratejik olup olmadığına bakmadan- niçin elden çıkarır? Zararına satıştan ne gibi fayda sağlar? 3- Yabancıların, kayıtsız-şartsız getirilmesi, plansız, her milletten göç alması, bu projeye ne gibi fayda sağlar? Sınırsız Mülk ve Toprak satışı, her türlü gayri meşru -varsa- faaliyetlere yönelmek beka meselesi degil midir? 4- Türk'lük şuur ve yaşantısından uzaklaşmak, kaçınmak, ürkmek, korkmak EMPERYAL varlığımıza katkısı nedir? Yoksa, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde uygulanan TÜRK boyu kıyımı,katliam ve zorunlu göç politikası yine Türk milletine uygulanacaksa, azınlık ve reaya istifade edecek, yönetecekse TÜRK MİLLETİ'NİN kazancı değil kaybeden olacaksa ne FAYDASI olacak? 5- Yöneticilerin, (azınlık, dönme, devşirme) aynı damardan, kanaldan gelenlerle devamı, oluşumu, sevk ve idaresi EMPERYAL düşünce ve yaşama katkısı ne kadar olacaktır? MİLLET'in menfaati nasıl karşılanacaktır? 6- TC devleti EMPERYAL yapıda iken, tarih tekerrür edip yaşandığında (horlanıp külfet yüklendiğinde) TÜRK MİLLETİ'Nİ hangi coğrafyada, hangi şartlarda barındırmayı düşünür? 7- TC devleti kurulurken, anlaşma ve uluslararası paktlarda vermek zorunda kaldığı tavizleri, bu zamanda vermek zorunda mı? Öyle ise, mecburiyeti nedir? Halkı bilgilendirmek gerekmez mi? O günün şartlarıyla bugün aynı değilse, bugün TÜRK MİLLETİ'Nİ niçin aynı yargı ile değerlendiriyoruz? 8- Tüm bu sorular; "DIŞ ve DÜŞMAN" devletler uygulamaya koyduğuna göre, emperyalist TC devleti de aynı metodu kullandığında, onlardan farkı nasıl anlaşılır veya niçin ayırt edelim? Bu soruların cevabını, tüm millete açıklamak mümkün olmaz ama, bu uğurda kendini, servetini, çoluk-cocugunu feda eden ALP-EREN'lere vermek zorundasınız! Yok beceremiyorsaniz, yada akılcı, ikna edici değilse, ya kandırılıyorsunuz? Yada bizi kandırıyorsunuz! Başka ŞIK bulamıyorum! Şahsen, yapılanlara, yaşananları yanyana koyuyorum, zorluyorum, kendimi ikna edecek cevap bulamıyorum! Derin uçurum, derin ketumiyet var. İbrahim Akbulut