Halil Şahin

Halil Şahin

YÜREKLERİNİN KULAKLARI SAĞIR

Geçmişte kalan bir 21 Mart Nevruz Bayramı kutlamaları nedeniyle, İstanbul ve Diyarbakır’daki kutlama törenlerinin BDP ve PKK gösterisinedönüştüğü, medyamıza yansıyan görüntü ve bilgilerden gayetnet anlaşılıyordu.

Diyarbakır ve İstanbul Kazlıçeşme’deki Nevruz kutlamalarında,terör örgütü PKK’nınelebaşısı ve PKK lehinde sloganlar atılmış, Öcalan posterleri açılmış, Öcalan fotoğraflarının bulunduğu tişörtlergiyilmiş, PKK terörist üniformasıyla katılan kişiler görülmüş, pek çokPKK’lı teröristin fotoğrafları da tören alanında dolaştırılmıştı. Pek çokkişi sözde konfederasyon bayrağı ile “Öcalansız Dünya’yı başınıza yıkarız”pankartı dolaştırmışlardı. Bu azmanları rahatlatmanın elbet biryolu, yordamı vardı. Demokrasilerde çareler tükenir miydi hiç? Aslında çare çok basittir. Çevrede muhakkak bir askeri birlik, karakolfalan vardır. Hemen oralara bir operasyon düzenleyip, bir askersubayveya faili meçhullerden dolayı sanık bir komutan bulunur, derhalderdest ile getirilip, gazaba gelmiş olan kalabalık karşısında bir güzelmeydan dayağı atılır ve bir anda ortalık güllük gülistanlık gibiymişçesinebarış ve kardeşlik türküleri söylenerek, canı gönülden birlik yeminleriedilebilirdi! Oysa bu meydanlarda bir tek Türk bayrağı olmamasına karşın,meydan PKK terör örgütünün renkleri ve sözde bayraklarıyla donatılmıştır. Van’daki Nevruz gösterileri sırasında, “işgalci TC Kürdistan’dandefol” diye, pankart açılmıştır. Diyarbakır’daki törende ise, terörist başınaait, on dakikalık bir sinevizyon gösterisi de yapılmıştır. Bu şekildeNevruz Bayramı, PKK bayramına dönüşmüştür. Herhangi bir milletvekilinin, ülkenin adı geçen yerlerinde olanbitene dair yaptığı somut tespitlerden kuşkuya mahal olmadığına, olmayacağınagöre; bunları olmuş sayıp, ona göre değerlendirmek vebu durumda, başta Hükümet olmak üzere, ülkeyi yönetmek iddiasındaolanlara bir yurttaş olarak sorabiliriz: “Bu hareketleri, örneğin Ankara veya ülkenin bir başka şehrindebiz, kendimizin ait olduğu uyruğa binaen isimlendirerek; Türk, Türkmenveya Yörük sayan vatandaşlar olarak yapmış olsaydık, tavrınızyine aynı olur muydu?” Her 1 Mayıslarda olduğu gibi, her emek mücadelemizde olduğugibi; üstümüze polis, jandarma gönderirseniz, bunun anlamı ne olurdu? Oluşan görüntülerden Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı olarak rahatsızoldunuz mu? Suçu ve suçluyu övme tarzındaki bu gösterilere, nasıl veneden izin verilmiştir? Suçu ve suçluyu övmek, PKK terör örgütü lehinegösteri düzenlemesine izin vermek, demokratik açılım kapsamındamıdır? Medya’ya yansıyan bu görüntülerin, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ninsınırları içinde olmaması gerektiği görüşüne katılır mısınız? TürkiyeCumhuriyeti Devleti sınırları içerisinde devletin kolluk güçlerininmüdahale etmediği, edemediği (sanki özerk bir bölge varmış gibi), birtablonun oluşması, toplumsal çatışma ve ayrışma riskini arttırmaktamıdır? Bundan sonra bu tür görüntülerin oluşmaması için hükümet olarakherhangi bir önlem almayı düşünüyor musunuz? Ne gibi tedbirleralacaksınız? Gazi Mareşal Mustafa Kemal Atatürk’ümüz “İtirafederim ki, düşmanlarımız çok çalışıyor. Biz de onlardan daha çok çalışmaya mecburuz.” diyor. Durmak yok! Tarihe bir not düşmek, toplumumuzun götürülmek istenen istikametikonusunda kamuoyuna uyarıda bulunmak gerek. Çünkü görebildiğimkadarı ile toplumumuzun bir bölümü oynanan oyun çerçevesinihala anlayamamakta, hiçbir devirde eksikliği hissedilmeyen düzeninişbirlikçileri ise, düzmece gelişmelere alkış tutmaya devam etmektedir. “Ateş olmayan yerden duman tütmez!” söylemi bağlamında, yurttaşlarımızınbir bölümü zihin karışıklığı içinde, neyin doğru olduğu ve neyapılması gerektiği konularında kararsız kalmaktadır. Bu zihin karışıklığının giderilebilmesinin yolu; ateşi çıkaranlarında, dumanı tüttürenlerin de, belirli amaçlara hizmet için kiralanmış‘kundakçılar’ olduğunu gösterebilmektir. “İş adalete intikal etti, karışmayalım,bekleyelim” sözleri kulağa ‘hoş’ gelebilir, ama Türkiye’ninbugünkü koşullarında ‘boş’ bir laftan ibaret değil mi? Saygınlıklarına leke düşürülmüş hâkimlerimize, savcılarımıza,politikacılarımıza, işlenen hukuk cinayetlerini bir seyirci gibi izleyenlereduyurulur: Hukuk belki bir gün size de gerek olabilir... Bizlerin uyarıları; zihinleri önyargılarla şartlanmamış, “yüreklerininkulakları sağır” olmamış, izan ve insaf sahibi olanlar içindir.  

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Halil Şahin Arşivi