Chicago North Western Üniversitesi’nden Prof. Dr. Hande Özdinler; “Türkiye için, daha doğrusu Türk Ulusu içi yazılmak istenen yeni bir tarih için çabalar olabildiğince yoğun” diyor.

ABD meclisine sunulan sözde Ermeni soykırımı yasa tasarısının ilk maddesindeki “1915-1919 yılları arasında” kısmı çıkarılmış, onun yerine “1915-1923 yılları arasında” ibaresi gelmiştir!

Bu değişiklikle, sözde soykırım yıllarının zamanı, Kurtuluş Savaşı’nı da içine alan yıllar arasına çekilmiştir. 1919 yılını 1923 olarak değiştirmek kâğıt üzerinde çok küçük bir işlem, ama tarihsel olay olarak çok büyük bir değişikliktir.

Kurtuluş Savaşı’nın başkumandanı Atatürk’tür. Sarkisyan 24 Nisan’da; “Türk halkını sorumlu tutmuyoruz. O dönemdeki baştakiler sorumludur” diyordu. Siz tarihi 1919’dan alıp 1923’e taşıyınca, baştakinin kim olduğu cümle âlemce bilinmez mi?

Bu iki rakam değişikliğinden maalesef Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlığı’nın ve Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı’nın haberi bile yoktur. Olsaydı, tepki göstermezler miydi?

Beli ki Türkler, nihayet Obama’nın da dediği ve istediği gibi tarihleriyle yüzleşecektir. Zaten bir Çankaya oturanı, Obama’ya “Tarihimizle yüzleşmeye hazırız” dememiş miydi?

Bunun karşılığında da, Atatürk 20. Yüzyılın ilk soykırımını yapan azılı katil ilan edilecek ve Kurtuluş Savaşımızın meşruluğu tartışmaya açılacaktır. İşte bu, kimileri için “Dream come true” gibi bir şeydir. İyi de Atatürk’e mersiyeler düzen Obama, buna nasıl izin verir? Oysa Obama “Benim bu konudaki fikrim sabittir” deyip, soykırıma inandığını, ama faturanın kime kesileceği konusunda şüpheleri olduğunu belirtmiştir. Siz daha hala Atatürk’ü ve Cumhuriyet tarihini savunma işini, Obama’ya mı bırakıyorsunuz?

Anımsayacaksınız: Amerikan meclisine tasarı geldiğinde sert yeller estirip, ABD başkonsolosunu hışımla çeken Türk hükümetinin tutumu ve duruşu neden birden değişmiştir?

Hangi köprülerin altından sular geçmiştir?

Mutlaka, çok önemli bir şey olmuştur. Daha Dışişleri Bakanı iken ABD ile yaptığı 9 maddelik gizli antlaşmayı TBMM’ne taşımayan bir Çankaya oturanı, Ermenistan’a gittiğinde mutlaka bir şey olmuştur.

Belli ki Sarkisyan Türkiye’de olan olayları ve iktidardaki BOP görevlilerini son derece güzel analiz etmiş, bundan da yararlanıyor. ABD güdümünde ortak bir paydada buluşup, yol haritasını çizdikleri anlaşıyor.

Türk halkının soykırım yalanını onaylayacağına aklınız eriyor mu?

İşte hinlik burada: Atatürk’ün katil olabileceğine inanırsa, soykırım yalanına da inanır olacaktır. Türk halkı buna hazır mıdır?

“Ermenilerden özür diliyorum” kampanyası bunun içindir. Deney sonucu görüldü: toplumun tepkisi sert değil, toplumsal başkaldırı, aşırı reaksiyon gösterilmedi, olumlu bakanlar çoğunlukta…

Bazılarına göre durum iyidir de, daha da iyileştirmek için bir kaç Atatürk evladı terörist, katil, hırsız, din düşmanı gibi ağır suçlamalarla halk gözünde hakir ve suçlu gösterilmelidir. Haklarında karalamalar suçlamalar ve saldırılar kimi gazetelerde tam manşetten verilmelidir. Ulusalcılık ve Atatürk adı terörist faaliyetlerle beraber anılmalı, halkın çoğu Atatürk’ün katil olabilme fikrine iyice alışana dek ve Atatürk’ü içten içe terörist görene değin bu hareket dalga dalga ve dozajı arttırılarak sürdürülmelidir. Türk halkı istenilen kıvama geldiğinde hazırlanacak soykırım yasa tasarısı TBMM’de de kabul edilmelidir. Obama’nın da dediği gibi “yangına körükle gitmenin” bir yararı yoktur. Gün gelip de yasa tasarısı ABD Meclisi’nden geçip Atatürk katil ilan edildiğinde, Türk halkı da bu fikre iyice alışmış olmalı ki tepki göstermesin!

Sürdürülen düzmece davada “Bir Numaralı Adam” köşe bucak aranmaktadır. Zamanlama da müthiştir. Allah’ın izniyle Türk halkı da Atatürk’ü katil, Kurtuluş savaşını yersiz görme kıvamına geldiğinde ve biz de Avrupa’nın ve Amerika’nın istediği doğrultuda tarihimizle yüzleşme fırsatı bulduğumuzda her bir sorun kendiliğinden nasıl da güzel çözülecek?

İnanın Tanrı her dem Türk ulusunu koruyor. Böylesi badirelerde mutlaka ulusun başına basiretli liderler de görevlendiriyor. Allah’tan Doğu Bey var ve Vatan mücadelesi veriyor. O kazandığı gün, elbette gündemde bir numaralı adamın kim olduğunu cümle âlem öğrenecektir!