Dünkü yazının devamı…… Görüldüğü gibi, Osmanlı’nın Rumeli’ye geçişleri ve fetihlere başlaması Orhan Bey zamanındadır. Osmanlıların Rumeli’ye geçişleri ve yerleşmeleri ise, Gelibolu’nun fethi sonunda gerçekleşmiştir. 1354 yılı Mart ayında Gelibolu’da meydana gelen bir deprem sonucu kale surları yıkılmıştı. Böylece Orhan Bey’in oğlu Süleyman Paşa ve mahiyeti, müdafaasız kalan Gelibolu’yu kolaylıkla işgal ettiler. Hatta depremin oluş nedeni Seyyid Ali Sultan’ın erlik kudretine bağlanmıştır. Burada Sayid Ali /Kızıldeli) Sultanı, Süleyman Paşa’ın yanında görüyoruz. Velayetnamede ise “… Gaziler gemiye doluşup karşıya geçerek Gelibol (Gelibolu) şehrine yöneldiler. Şehre ulaştıklarında Seyyid Ali bir nara atar ve o anda zelzele oluverir…” ifadeleri yer alıyor. Ancak Abdal Musa Velayetnamesi’nde şu ifadeler yer alıyor. Abdal Musa Sultan, oğlu ile Seyid Ali Sultan’ı, kırk kişi ile pir evini düzenlemek ve Hünkâr’dan kalan üç mukaddes emaneti, yani “mermer çerağ, sarı âlem ve yeşil fermanı” alıp getirmek üzere Hacı Bektaş Dergâhı’na gönderiyor. Seyid Ali Sultan ve mahiyeti ile birlikte Hünkâr’ın üzerine bir türbe, fırın ve mutfak yaptılar. Daha sonra türbenin etrafını, duvarla çevirip, her çeşitten meyve ağaçları diktiler ve Hünkâr’dan kalan “mermer çerağ, sarı âlem ve yeşil fermanı” alıp Abdal Musa’ya getirdiler. Abdal Musa’da bu üç mukaddes emaneti, alıp, Seyid Ali (Kızıldeli) Hazretlerine vererek, Rumeli’nin fethi ile görevlendiriyor. İkinci olarak ise, Seyid Ali (Kızıldeli) Sultan’ı Abdal Musa’nın müridi gibi görüyoruz. Abdal Musa, Seyid Ali Sultan’ın beline tahta kılıç kuşatıp, Umur Bey’in mahiyetinde Rumeli’nin fethi ile görevlendiriyor. Abdal Musa ile Seyid Ali Sultan arasındaki bu beraberlik, muhtemelen 1334-1348 yılları arasında olmalıdır (3) Çünkü Umur Bey, 1334-1348 yılları arasında Aydınoğulları Beyliği’nin Uluğbeyi idi. Ayrıca Umur Bey, Osmanlılardan önce Kantakuzenus’a yardım amacıyla zaman zaman Rumeli’ye geçiyordu. Muhtemelen Kızıldeli ve yanında bulunan diğer dervişler de bu geçişlerden birisinde Umur Bey’in askerleri arasında yer almış olabilir. Rumeli fütuhatı ve Gazi Umur Bey ile Kızıldeli arasındaki ilişkiye değinen tek kaynak Abdal Musa Velayetnamesi değildir. Modern Osmanlı tarihçilerinden Enveri’nin,” Düsturname” adlı eserinde, Süleyman Paşa liderliğinde Gelibolu’ya geçişinin anlatıldığı bölümde Seyyid Ali Sultan Velayetnamesi ile örtüşen pek çok ifade bulunmaktadır. Enveri, bir gemi ile geceleyin Gelibolu’ya geçen 70 atlının hepsinin börklü olduğunu ifade ederken içlerinden birisinin kızıl börklü olduğunu özellikle belirtmektedir. (2) Yeniden Abdal Musa velayetnamesine dönecek olursak, Seyyid Ali Sultan’ı, Abdal Musa’nın yanında görüyoruz. Abdal Musa, Seyyid Ali Sultan ile oğlunun, pir evinin onarımı ve üç mukaddes emaneti alıp getirmeleri için Hacı Bektaş Veli Dergahı’na gönderiyor ve dönüşte getirdikleri, “mermer çerağ, sarı âlem ve yeşil fermanı, Seyyid Ali Sultan’a veriyor. Ayrıca Abdal Musa, Seyyid Ali Sultanın eline tahta kılıç vererek, Gazi Umur Bey’le birlikte Rumeli’nin fethine görevlendiriyor…… Devam edecek… Hakkı SAYGI ________________________ 1) Umur Bey, 1334-1348 yılları arasında Aydınoğulları Beyliği’nin Uluğbeyi idi. Bak. Himmer Akın, Aydınoğulları Tarihi Hakkında Bir Araştırma, Ankara Üniversitesi Basımevi, s. 39, 1968-Ankara 2) Rıza Yıldırım, Seyyid Ali Sultan (Kızıldeli) ve Velayetnamesi, Türk Tarih Kurumu Yayınları, s. 137, 138, 139, 2007- Ankara