Küçükken ve bunun bilincinde olmadan başlarız hayata, bu şey içimizde yerini almaya çalışan bir canavardır esasen. Tabi kimileri şanslıdır bu konuda canavarları alt edebilmiştir, bir mücadele bir yorgunluğu olmaz içinde olmayan canavarından. Aslında işin diğer kilit noktası zannımca “hayır demek ayıptır” toplumun bir kesimi böyle duyuyor böyle öğreniyor böyle büyütülüyor. Ve trajedi, insanoğlu kendini kaybediyor bir farkı kalmadan sadece yaşayan ve nefes alan, günü öylece sonlandıranlardan biri haline geliyor. Kendide bunun farkında değil zaten ya.
Yoldan geçen herhangi bir insanımızı özellikle kadınımızı çevirip, hayatınızda hayır diyebilmek zor bir durum mudur ? diye sorsak. Aslında bir çoğumuz cevabını biliyor. Evet zor bir durum, çünkü fazla fedakar olmamız gerektiği söylenildi bize, bir ellerine sağlık demeden, tek başına kahveni iç demeden, tatile çık ama bu sefer yalnız kafanı dinle demeden. Bir ömrü başkaları uğruna yaşarak, bir ömürde varlığımızı kendimizi ya aynaya baktığımız bizi unutarak, hiçe sayarak ölürüz.
Oysa beğenmediğimizde, istemediğimizde aynadaki kadın yahut adam oluruz, evrene ben varım diyebiliriz kuvvetlice bağırarak. O zaman hayat bana da yer verir sana da. Keza bir saygımız itibarımız olur. Oysa bir tane değil miydim ben? Oysa dünyada tektin sen!
Hayır diyelim, kendimizi hatırlayalım. Bırak ayıplasınlar kınasınlar. bizim memlekette yapılan çok ve tek şey neredeyse. Zaten sonunda vedamızı sunmayacak mıyız bu dünyaya? Kendimize olsun bu sefer tüm fedakarlığımız ilgimiz ve alakamız. Hayatta sağlam bir duruşumuz olsun. En ön sıradan yerimizi alalım bu kez.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.