• Asr-ı gurbet harap etmiş köyümü

Bülbül gitmiş, baykuş konmuş gel hele Ben ağayım, ben paşayım diyenler Kapıları kilitlemişler gel hele Bir ev burada, bir ev karşıda kalmış Hele sorun bizim komşular n'olmuş? Bizim köye benzemiyor gel hele.             (Ali Kızıltuğu-Türkü)

• Mizah, bir toplumda insanın taşıyabileceği en iyi elbisedir. (William Makepeace Thackeray)
• Öğrendim ki,

Bütün sevdiklerinle iyi ayrılman gerek; Hangisi son görüşme olacak bilemiyorsun. (Ataol Behramoǧlu)

• İktidarı denetlemek, onun kendine çeki-düzen vermesini sağlamak... Hiçbir iktidar, icraatını muhalefete danışarak yapmaz. "Katılımcılık" bir göz boyama, bir lafazanlıktır. Hoş ve boştur. (Engin Ardıç/ Muhalefet isteyen muvafıktır/ Sabah-25.5.2016)
• Tüm oyunların modası da geçse, tüm tiyatrolar yıkılsa bile; Shakespeare oynayan, ondan bahseden birileri olacaktır. (Sir Ian McKellen/ İngiliz Tiyatro- Sinema Oyuncusu /Kartallar Gandalf'ı sırtında taşıdı/ Yenal Bilgici'nin röportajından/ Hürriyet Pazar-9 Nisan 2017)
• Shakespeare, etrafınızdaki manzara gibidir. Karşıda duran dağlar gibi, ovalar gibi, deniz gibi, hava gibi, yağmur gibidir... Yağmura bayılabilirsiniz ya da belki ondan nefret ediyorsunuzdur. Aynısı Shakespeare için de geçerli. Size komik gelebilir ya da bilgeliğinden etkilenebilirsiniz. Bir aynaya benzer Shakespeare; sizi yansıtır. (Sir Ian McKellen/ İngiliz Tiyatro- Sinema Oyuncusu/ Kartallar Gandalf'ı sırtında taşıdı/ Yenal Bilgici'nin röportajından/ Hürriyet Pazar-9 Nisan 2017)
• (...) Çünkü o [Shakespeare] siyasetten çok iyi anlar. Gücün yollarını bilir. Gücün siyasetçilere ne yaptığını bilir. Onların neden öyle davrandığını bilir.  (Sir Ian McKellen/ İngiliz Tiyatro- Sinema Oyuncusu/ Kartallar Gandalf'ı sırtında taşıdı/ Yenal Bilgici'nin röportajından/ Hürriyet Pazar-9 Nisan 2017)
• Çünkü her söylediğine "Evet" denen bir liderden daha tehlikeli birisi yok bence.  (Sir Ian McKellen/ İngiliz Tiyatro- Sinema Oyuncusu/ Kartallar Gandalf'ı sırtında taşıdı/ Yenal Bilgici'nin röportajından/ Hürriyet Pazar-9 Nisan 2017)
• [Shakespeare'in] Beni en çok etkileyen [yanı] herkesi anlayabilme kudreti. Bir kadın olmamak ne demektir, bir kral ya da bir dilenci olmak neye benzer, bilir. Shakespeare'in "Beni inandıramadı" diyebileceğiniz hiçbir karakteri yoktur. Karmaşıktır hepsi, detaylıdır. Oyunları kendini dönemini anlattığı güçle bugünü de tasvir eder. O yüzden bir Shakespeare oyununda kendinizi rahatlıkla bulabilirsiniz.  (Sir Ian McKellen/ İngiliz Tiyatro- Sinema Oyuncusu/ Kartallar Gandalf'ı sırtında taşıdı/ Yenal Bilgici'nin röportajından/ Hürriyet Pazar-9 Nisan 2017)
• [Shakespeare] Kudretli insanların, kralların, liderlerin, zenginlerin perde arkasında neler yaptığını mükemmelden anlatıyor çünkü. Bir balkonda ya da televizyonda halklarına hitap etmedikleri anlarda neler yaptıklarını... Liderlerin sokaklardaki afişlere yansıyan hallerini değil evdeki hallerini gösteriyor bize. Bu beni büyülüyor.  (Sir Ian McKellen/ İngiliz Tiyatro- Sinema Oyuncusu /Kartallar Gandalf'ı sırtında taşıdı/ Yenal Bilgici'nin röportajından/ Hürriyet Pazar-9 Nisan 2017)
• Dünya hakkındaki en kavranamaz şey, onun kavranabilir olmasıdır. (Albert Einstein)
• Pehpehler  pohpoplarla çok itleri at yaptık.

Uçurduk taa göklere alkıştan kanat yaptık. Hiç yoktan başımıza koca saltanat yaptık. Üstüne çul vursanız it onu kanat sanır Eşşeğe gem vurmayın kendisini at sanır" (Rahmi Kartay)

• Halen bir seçimde, göçmen sözcüğünü rakibinize zarar verecek biçimde kullanmanız mümkündür. (Heinrich Böll)
• Biz bu savaşı yalnız kendi nam ve hesabımıza yapmış olsaydık daha az sürede ve daha az kanla biterdi. Biz bu savaşı bütün mazlum milletler adına yaptık. (Atatürk)
• İnsanlık tarihi birkaç yüzyılda bir dahi yetiştiriyor. Şu talihsizliğimize bakınız ki o dahiyi Türkler tarih sahnesine çıkardı. Hem de bize karşı. Elden ne gelebilirdi? (Lloyd George)
• Ne gördüğüm hakikati gizlemekten hoşlanırım, ne de bunu açıkça ifade etmekten korkarım. Aydınlık ve karanlık arasındaki, bilim ve cehalet arasındaki savaşa her yerde katıldım. Bundan dolayı her yerde zorlukla karşılaştım ve cehaletin babaları olan resmi akademisyenlerin yanı sıra kalın kafalı çoğunluğun öfkesinde hedef olarak yaşadım. (Giordano Bruno- İtalyan Filozof/Düşüncelerinden vazgeçmediği için Hıristiyanlık'ın ünlü ilkesi gereği "kanı akıtılmadan, eziyet edilerek öldürülmek" cezası verilmiş ve 17 Şubat 1600'de Roma Fiori Meydanı'nda diri diri yakılmış)
• İnsanların ilgisinden mahrum kalınca üzülüyoruz, unutulmak fikri sarsıyor kişiyi; bir yandan da, aşırı ilgili yaşamı daraltıyor, diye şikâyetçi  oluyoruz. Dengeyi bulmak çok güç! (Enver Aysever- Düelloda Kendi Kafana Sıkmak başlıklı yazıdan/13 Mayıs 2017/Hürgün)
• İyi kitaplar okumak, geçmiş yüzyılların en iyi insanlarıyla sohbet etmek gibidir.. (Descartes)
• 72 kitabım var, çoğunu 80 yaşından sonra yazdım. Bir şeye âşık oldunuz mu her şeyi unutursunuz... (Prof. Dr. Halil İnalcık)
• Sadelik, en yüksek gelişmişlik düzeyidir... (Leonardo da Vinci)
• Malların geçmesine izin verilmeyen sınırlardan askerler geçer. (Frédéric Bastiat)
• Zekânın tavırlarını efendileştirmek için kitap okumak zorundayız. (Cemil Meriç)
• Hayat, ıstırap ve keder verirse sükûneti müzikte arayınız. (KONFÜÇYUS)
• Dünya'da her şey çok güzel. Hayat güzel, insanlar güzel, kuşlar, kediler, köpekler güzel, çiçekler, böcekler güzel, denizler, dağlar, ağaçlar güzel... Ne gerek vardı hapishanelere; başka çare yok muydu? (Mehmet Ünal Taşpınar)
• Bozuk düzende sağlam çark olmaz. (Pir Sultan Abdal)
• Modern sanat ve sanatçılar, her şeyin yerle bir olduğu bir dünyada iktidara meydan okuyarak tarihin hakikatini dile getiren ve daha iyi bir dünya hayalini canlı tutan put kırıcılardır. (Theodore Adorno)
• Dünyadaki en kârlı ticaret din tüccarlığıdır. Sermayesi yalan, müşterisi cahillerdir. (Aziz Nesin)
• Herkese portakal gelirken, niye bana ekşi limon geldi?” diyeceğinize, limonunuzla limonata yaparak herkesten farklılığı yaşayın… (Dale Carnegie)
• İnsan dediğin insanların uğruna canını feda etmeli, edemedi mi, kalabalık etmemeli dünyamıza! (Orhan Kemal - Bereketli Topraklar Üzerinde)
• Müslümanlar, Kur'an hayata nasıl uygulanacak sorusundan kaçmak için Kur’an’ın nasıl okunması gerektiği hususunda geniş bir ilim ürettiler. (Aliya Izzetbegoviç)
• Yüreğin kadını erkeği yoktur. Bir mert olanı vardır. Bir de namert olanı (Nazım Hikmet Ran)
• Eski çağ ozanları, vatanı için ölmenin güzel bir şey olduğunu söylemiş. Modern çağın savaşlarında ölmekse ne onur kazandırır insana ne asalet getirir; bir hiç uğruna geberir gidersin. (Ernest Hemingway)
• Mutlu olmayı yarına bırakmak, karşıya geçmek için nehrin durmasını beklemeye benzer ve bilirsin, o nehir asla durmaz. (Jean Christophe Grange)
• Güzel bir gülüş, karanlık bir eve giren güneş ışığına benzer. - (Tolstoy)
• Uğraşamam dünümle ve dünümdekilerle.

Ben yarına bakarım Yanımdakilerle. (Cemal Süreya)

• İnsanlık, Afrikalı bir anne çocuğuna "Tabağındaki yemek bitecek!” diye bağırdığında kurtulacak. (Morgan Freeman)
• Yaşım ilerledikçe, insanların ne dediklerine daha az dikkat eder oldum. Yalnızca ne yaptıklarını izliyorum. (Dale Carnegie)
• Tarihinin sürekliliğini kaybeden bir millet, her şeyini kaybetmeye mahkûmdur. Hafızası parça parça kopmuş bir akıl hastası gibi geçmişiyle, hatıralarıyla ve benliğini terkip eden bütün varlık unsurlarıyla ilgisi kesilmiştir. (Peyami Safa)
• Geçmişi hatırlamayanlar, onu bir kere daha yaşamak zorunda kalırlar. (G. Santayana)
• Seni "Olduğun gibi seven" insan için,

İyi gün kötü gün yoktur. Ne zaman yanında olması gerekiyorsa, O zaman yanında olur... (Cemal Süreya)

• İyi bir kitap, iyi bir bankadan çok daha gerçek bir zenginlik içerir. (Roy L. Smith)
• Elmanın tadını hissetmek istiyorsan onu ısırmalısın. (Ömer Sevinçgül)
• Geçmişten öğren, bugün için yaşa, yarın için umut et. (Albert Einstein)
• Hayal gücü bilgiden daha önemlidir. (Albert Einstein)
• Elden düşme sevdalar değil benim istediğim, ya yüreğinin sahibi olmalıyım ya da hiçbir şeyin.. (Cemal Süreya)
• Memleketin ancak, okuyup yazmakla kurtulacağına inananlardanım. (Reşat Nuri Güntekin)
• Öyle bir yarım yamalaklığımız var ki, bizim dramımız, trajedimiz, akıl almaz bir biçimde gelişiyor. Ayrıca bir trajedinin içinde olduğumuzun farkında bile değiliz. (Oğuz Atay)
• Seven hep bir kişidir, öteki ise sevilmesine izin verir” (Tolstoy- Tolstoy’un Günlükler ’inden)
• Sevilmek istenen bir köpeğe bile acınır, kovulmaz”   (Tolstoy- Tolstoy’un Günlükler‘inden)
• Ben gerçekten sevilmeyi istiyor ama sevilmeyi istemesini bilmiyorum. (Tolstoy- Tolstoy’un Günlükler‘inden)
• Aşık olmaya son derece hazırım. Bu korkunç bir şey! (Tolstoy- Tolstoy’un Günlükler‘inden)
• Âşık olmanın mümkün olacağına hiç inanmadığım halde âşık oldum. Çılgına döndüm… (Tolstoy- Tolstoy’un Günlükler‘inden)
• Beni sevmekten vazgeçecek. Bundan neredeyse eminim. Beni kurtaracak tek şey, onun başkasını sevmemesi.

Ama bunun nedeni ben değilim. Benim nazik olduğumu söylüyor. Bunu işitmek istemiyorum; belki de yalnızca bu nedenle beni sevmekten vazgeçecek. (Tolstoy- Tolstoy’un Günlükler’inden)

• Bana olan sevgisi, kurulmuş makinadan farksız: elimi öpmesi ve bana iyi davranmasından ibaret (Tolstoy- Tolstoy’un Günlükler’inden)
• Bende bir şeyler eksik, sevgi ve açık yüreklilik. Yalnızlıktan da onunla baş başa kalmaktan da korktuğumun farkındayım.

Bunların en önemlisi gene de sevmemektir. Ben bu denli çok sevmekle ne elde ettim, nereye ulaştım? Bu sevgi, bundan sonra ne işe yarayacaktır? Acı çekeceğim ve onurumun kırıldığını hissedeceğim. (Tolstoy- Tolstoy’un Günlükler’inden)

• (…) bir roman okudum: Bir genç kız sevdiği erkeğin evine gidiyor ve onun yaşadığı ortam ve eşyalar arasında bulunmaktan mutluluk duyuyor. Nasıl da gerçeğe uygun…

Ama ya bu “eşyalar” çizme, bot, su dolu leğen ve çöp gibi, kunduracı alet ve malzemesi ise o zaman ne olacak? Hayır, asla alışamayacağım. (Tolstoy- Tolstoy’un Günlükler’inden)

• Onunla karşılaştığımda içime sevinç doluyor ve onu her şeyiyle seviyorum: boyunu posunu, gözlerini, gülüşünü, tatlı konuşmasını… (Tolstoy- Tolstoy'un karısı Sophia’nın ağzından… Tolstoy’un Günlükler’inden)
• O bana ne denli acımasız davranırsa davransın, yüreğim hala onun sevgisiyle dolu.   (Tolstoy- Tolstoy'un karısı Sophia’nın ağzından… Tolstoy’un Günlükler’inden)
• Ben kocamın kişiliğinde coşkulu bir âşık veya acımasız bir yargıç buldum ama hiçbir zaman bir dost bulamadım.

Hâlâ da bulamıyorum…(Tolstoy- Tolstoy'un karısı Sophia’nın ağzından… Tolstoy’un Günlükler’inden)

• Benim için değerli olmadan ve onu sevmeye başlamadan önce ve uzun bir süre, bir adamın ruhuna ve yeteneğine hayran olmam gerek. (Tolstoy- Tolstoy'un karısı Sophia’nın ağzından. Tolstoy’un Günlükler’inden)
• Kocalarının dostluk ve sempatilerini sonuna dek tadabilen kadınlar, nasıl da mutlulardır… (Tolstoy- Tolstoy'un karısı Sophia’nın ağzından… Tolstoy’un Günlükler’inden)
• Yüreklerimizi birleştiren bağı hiçbir şey koparamaz. Biz birbirimize uzun bir yaşam ve güçlü bir sevgiyle sımsıkı bağlanmışız.  (Tolstoy- Tolstoy'un karısı Sophia’nın ağzından… Tolstoy’un Günlükler’inden)
• Bir insanın en önemli işi, önem verdiği kişinin acı çekmesini önlemek için sevgisini feda etmesidir.  (Tolstoy- Tolstoy'un karısı Sophia’nın ağzından… Tolstoy’un Günlükler’inden)
• Bir ülkede fakirlerin, bebeklerin içeceği sütü, zenginlerin köpekleri içiyorsa o ülkede kapitalizm hâkimdir. (Paul Samuelson)
• Umutsuzluk yok

Gün gelir; gül de açar, bülbül de öter. (Sezai Karakoç)

• Gökyüzü mavi ise, umutlar beyaz olsun.

(Edip Cansever)

• Ahlak ilkelerini bile bile çiğneyen, yalnızca kendi çıkarını gözeten, halk avcısı, fırsat düşkünü bir basın, önünde sonunda, kendisi kadar alçak bir halk yaratır. (Joseph Pulitzer /József Pulitzer, Macar asıllı ABD'li Yahudi gazeteci.)
• Dünyanın gösterişli halleri, yapmacık çıkarcı insanları çekmiyor dikkatimi. Bana bir parça, yüreği güzel, samimi insan lazım (Maksim Gorki)
• Kitaplar eşsiz taşınabilir sihirlerdir. (Stephen King)
• Anne gezindiğin bağ, baba yaslandığın dağdır. Ömrünün en güzel çağı annen ve babanla olandır... (Ataol Behramoğlu)
• Aşk; görmekten çok özlemeyi sever,

Dokunmaktan çok düşlemeyi.. Ve aşk öyle  haindir ki; Nerede imkânsız varsa gider onu sever. (Özdemir Asaf)