Halil Şahin

Halil Şahin

NASIL ÖLMEK İSTERSİNİZ?

ABD’de Ölüm Cezası Bilgilendirme Merkezi (Death Penalt Information Center) geçen on yıl içinde ülkelerinde uygulanan ölüm cezası sayılarını açıkladı. 50 ayrı eyaletlerinden yalnızca 12’sinde idam uygulamaları askıya alınmış. Geri kalan 37’sinde uygulama devam ediyor. ABD demokrasisinde kişiler ölmek ve öldürmek için eşit hakka sahip. Sürekli demokrasi ihraç eden Amerika; anımsamanız kolay olsun diye yakın coğrafyadan sayacağım Vietnam, Kampoçya, Afganistan, Irak, Libya ile Ukrayna ve Suriye gibi birçok uygulamalarında görüldüğü gibi idam cezası ihracatı yaparak ileri demokrasi örneklerini sürdürüyor. İdam cezası verme yarışında Teksas birinci olmuş. Son on yılda 355 idam yapmış. Yani yılda 35 idam. İran’daki ölüm cezalarını bize hemen bildiren besleme basın, nedense ABD olunca susar. Ölüm cezası mahkûmları, ya elektrikli sandalyeye, ya da zehir zerk edilmesi yolu ile ölüme gönderiliyormuş. İdam cezası alan 999 kişiden 828 kişi ilaç zerk edilerek ölmeyi tercih etmişler. Görüyorsunuz işte; Amerikan düşünce sistemi, rejimi her şartta öldürmeyi gerektiren bir yapıya sahip. Ölüm Cezası Bilgilendirme Merkezinin verdiği bilgiye göre; ölüm şeklinizi kendiniz seçebiliyorsunuz. Ne kadar demokratik ve ne denli eşitlikçi bir yapı değil mi? Oysa Dünya’nın en acımasız, en faşist ülkesidir bu ABD denen imparatorluk. Öldürmek ve ölenlerin kan havuzunda yaşamak onlarda yaşam biçimi olmuş... ABD’nin; Japonya’da, Vietnam’da, Yugoslavya’da, Irak’ta, Afganistan’da öldürdüğü insanların sayısını bir toplasanız, tüm Dünya devletlerinin savaşlarında öldürdüğünden daha fazladır. Çünkü öldürmek ve işkence, ABD’nin yaptığı en iyi iştir. Önce Türkiye’de idamı kaldırdılar, sonra çocuk ve binlerce masumun katili APO’yu ipten kurtardılar. Daha sonrasında da kendilerini… Bildiklerinizin hepsi yanlış! Söylemedi demeyin! Size bir soru; 12 Eylül Darbesi’nin, 1970’li yıllardaki sağ sol çatışmalarının, Uğur Mumcu, Bahriye Üçok, Kışlalı gibi aydınların öldürülmesinin, Jandarma Genel Komutanı Eşref Bitlis’in katledilmesinin, Rahip Santoro ve Hırant Dink cinayetlerinin, Danıştay cinayeti, Cumhuriyet Gazetesi’ni bombalama, onlarca suikast ve sabotajın arkasında kim var? Bilin bakalım! ABD diyeceksiniz, ama zavallı Amerika’nın hiç suçu günahı yokmuş! Bu Atatürkçüler ve Türk Ordusu var ya, geçmişteki bütün suçların sorumluları bunlarmış meğer! Atatürkçüler, birbirlerini öldürmüşler, sonra da ABD’nin üstüne atmaya çalışmışlar. İşte bakın, Tuncay Güney’e böyle söyletiyorlar. Koskoca adam yalan söyleyecek değil ya... Tuncay Güney kim? Mehmet Eymür yetiştirmiş diyorlar. Sonra ABD denen müfteri ülkesi, adamı koltuğunun altına almış, Haham yapmış. Kötü mü etmiş? Adamı; ta ki, Kanada’dan saksağan kuşu gibi konuşturuyorlar. Ne öğretilmiş ise bülbül gibi şakıyor. Eymür denen müsvedde ise, iki defa MİT’ten kovulmuş. Amerika’ya gidip, koskoca CIA’ya hizmet etmiş bir zat. MİT’te çalışırken, aslında CIA’ya çalıştığını söyleyenler bile var. Şimdi daha da şaşıracaksınız; olsun, şaşırın! PKK’yı ABD besliyor, koruyor ve saldırtıyor sanıyordunuz, değil mi? Yanıldınız? Bakın Tuncay Güney ne diyor; “Bu Türk Ordusu var ya, tutmuş, Doğu Perinçek’le birlikte, 12 TIR’a silahları doldurmuşlar, götürüp PKK’ya vermişler. Tam 24 bin tane.” Kardeşim “Ergenekon demek, TSK demektir. TSK, PKK’ya silahı veriyor, CIA veriyor oluyor.” diyormuş. Amerika’nın hiç suçu günahı var mı? Tuncay Güney’in söylediklerine itibar etmeyeceksiniz de kime inanacaksınız? Daha sonraki yıllarda Hatay yolunda durdurulan ve içlerinden silahlar çıkan tırların da akıbetlerini söyler mi bilmem! Olmaz efendim! Şu Doğu Perinçek var ya, Ordu Komutanlarından sonraki en suçlusu. Adam sırf beyinmiş. Ergenekon’un da, TSK’nın da beyni meğer Perinçek’miş. Kıbrıs Gazisi, Ulusal kahraman Denktaş, “aynı suçu ben de işledim.” diyordu. Sayın Denktaş’ “Sesini çıkarma, sen de içeri girersin!” tavsiyesinde bulunacaktım, ama rahmetli oldu. Çünkü bu gözü dönmüşlerin sağı solu hiç belli olmaz… Bu güne değin bildiklerinizin hepsi yanlışmış meğer! Siz Türk değil misiniz? O halde ölümlerden ölüm beğenin…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Halil Şahin Arşivi