Kırgızistan’ın Issık Göl Bölgesi’nde bulunan Yedi Öküz kanyonunun en görülesi parçalarından biri Kırık Kalp kayasıdır. Tahmin edersiniz ki bu kayalığın da bir hikayesi var. Kısaca anlatalım. Bu bölgede çok varlıklı bir han yaşamaktaydı. Bu han malı mülküyle olduğu kadar zalimliğiyle de nam salmıştı. Yetmiş beş yaşına geldiğinde, bir kır gezisinde ay kadar güzel bir kıza rastladı.O andan itibaren başka şey düşünemez oldu. Uzun saçları, kuğu gibi boynu, güneş gibi bakışlarıyla hanı büyülemişti adeta. Hanın artık tüm emeli bu güzel kıza sahip olmak, onun gönlüne yerleşmekti. Ama bir sorun vardı, genç kız fakir bir gence sevdalıydı. Sevdanın da ötesinde gençler söz kesmiş, birbirlerine ait olduklarına dair yemin etmişlerdi. Hanın adamları durumu öğrenip hana ilettiler. Han bu duruma aldırmadı bile. Adamlarını kızın ailesine gönderdi. Onlardan gençler arasındaki sözü bozmalarını, düğün hazırlıklarına başlamalarını istedi. Aile; bunun töreye aykırı olduğunu, hanın bu durumu kabul etmesi gerektiğini anlatsalar da adamlar dinlemediler, tehditler savurup gittiler. Gençler düşündüler taşındılar, kaçmaktan başka çare bulamadılar. Kendilerini dağlara vurdular. Hanın adamları bir sonraki gelişlerinde durumu öğrendiler ve telaşla hanın huzuruna vardılar. Han gencin öldürülmesini, kızın da kendisine getirilmesini emretti. Adamlar hayli kalabalık bir grupla gençlerin izini sürmeye başladılar. Sonunda Yedi Öküz bölgesinde onları yakaladılar. Genci oracıkta öldürdüler. Kızın ise elini kolunu bağlayıp bir atın sırtına attılar. Sevdiğinin cansız bedenine bakarken, kızın kalbi ortadan ikiye bölündü. Kızın can verdiği yerde bir dağ yükseldi. Dağa uzaktan bakıldığında kırık bir kalbi andırmaktadır. Dağın etrafı ve ortası ise kanı andıran kırmızı renkte killi toprakla kaplıdır. Dağ ve bölge, aşkın gücüne inananlarca hâlâ ziyaret edilmekte, sevgililer anılmaktadır… (kalp-kayasi-kirgiz-efsaneleri/)