Halil Şahin
İRAN REJİMİ TÜRK’Ü SEVMEZMİŞ
Bir zamanlar; İran Dışişleri Bakanı Mottaki, Cumhurbaşkanları Ahmedinecad’ın Anıtkabir’i ziyaret etmek istemediği yönündeki haberleri yalanlarken “Kutsallarınıza saygılıyız!” diyordu. İnandınız mı? İran Cumhurbaşkanı Ahmedinecad’ın bir Türkiye ziyareti öncesinde, Tahran’da bir grup Türk gazeteci ile bir araya gelen İran Dışişleri Bakanı Mottaki, Ahmedinecad’ın neden Anıtkabir’i ziyaret etmeyeceği sorusunu yanıtlıyordu. Türk basınında çıkan bir takım iddiaları yalanlayan Mottaki; “İran ve Türkiye cumhurbaşkanlarının programları çok sıkışıktı. Ramazan başlamadan önce gerçekleştirmek istediğimiz ziyaretin tarihleri, T.C Cumhurbaşkanlığı Makamında oturan Abdullah Gül’ün İstanbul’da olduğu tarihlere rastladı. Bu yüzden ziyaret Ankara’ya değil İstanbul’a gerçekleşecek. Ayrıca her ülkede mukaddes tanınan her şeye saygımız hürmetimiz var” şeklinde konuşmuştu. Bu arada Türkiye ile çok boyutlu ve kapsamlı ilişkiler istediklerini kaydeden İranlı bakan, Ermenistan’la ilişkiler ve Kıbrıs konusundaki arabuluculuk önerileri hakkında da “İran bölgede sorun yaratmak değil sorunları çözmek için vardır. Elimizden geleni Türkiye’den esirgemeyiz.” yorumunu yaptığını anımsıyorsunuz. Geçmişte kalan bu anımsatmayı neden yapıyorum? Devletlerin elbette dostluğu olmaz, karşılıklı çıkar ilişkileri her şeyin üzerindedir. Ama bu çıkarlar ülkeye ve toplumuna ait olmalıdır. Bu ilişkiler; ülkede bir takım insanların iktidarını besleyen, kişileri güçlendiren ve bazı özel kuruluşları tekelleştiren, tröstleştiren ilişkiler asla olmamalıdır. O günlerde, Tahran’dan canlı yayınla NTV’nin sorularını yanıtlarken, Ahmedinecad’ın; “Türk yetkililerin bu mevsimde İstanbul’da olduğu için Ankara’ya gitmeyeceğini bu nedenle de Anıtkabir ziyaretini gerçekleştiremeyeceğini söylemesi” ve hemen ardından, “Türk halkını çok seviyorum” demesi dikkat çekiyordu. Ahmedinecad’a kızanlar Barroso’yu görmemişti! İran Cumhurbaşkanı Ahmedinecat’ın “Anıtkabir’i ziyaret etmek istemediğini” öne sürerek haber yapan malum medya, Avrupa Birliği Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso’nun; Atatürk’ün huzurunda eli cebinde gezmesini görmezden gelmişti… Barroso, 10 Nisan 2008’de gerçekleştirdiği Türkiye ziyareti sırasında Anıtkabir’e çıkmış ve buradaki küstah tavırlarıyla Türk Ulusunun tepkisini çekti. Yeniçağ Gazetesi’nin, bu küstahlığı 11 Nisan tarihli sayısıyla duyurduğu gibi; Gazi Mareşal Mustafa Kemal Atatürk’ün manevi huzurunda adeta bir soytarı gibi dolaşan Barroso, Büyük Önder’in, “Milli benliğini bulamayan uluslar, başka milletlerin avıdır.” yazılı özdeyişinin önünden eli cebinde geçmişti. Bölgesel güç olma yarışındaki İran’da milyonlarca Türk soyu insan yaşamaktadır. Acem ülkesi geçmişte öz be öz Türk toprağı olarak nice Türk devletinin anakarası olmuştur. Emperyalist kışkırtmalara koşut, bu ulusal bilincin canlanmasını, ülkedeki Türk soyu insanların bağımsızlık duygularının alevlenmesini istemeyen İran Rejiminin, halkların kardeşliğine rağmen Türk’ü sevmemesi mümkün olabilir mi? Gerek İran’da, gerekse Türkiye’de Sünni-Şii kışkırtmalarının yapılması ve dış politikaların yanlış yönlendirilmesi bundan değil mi?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.