Halil Şahin
GÖRÜYORSUNUZ: SENARYO!
İki de bir gündeme getirilen ve kafa karıştıran, güney sınırlarımızdaki mayınları, meğer kim döşetmiş biliyorsunuz, değil mi? Onların minicik bir cihazla bulunabileceğini, İsrail’in bu işteki rolünü düşünebiliyor musunuz? Mayın tartışmaları kafanızı neden karıştırdı? Hım, anlaşılıyor: İşin içindeki oyunları, perde arkasındaki gizli elleri görmeğe başlıyorsunuz demektir. Hani şimdi temizlemek zorunda olduğumuz mayınlar var ya! O mayınları bize kim döşetmiş? NATO ve ABD… Dahası; o mayınlar da ABD’nin İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra elinde kalan ve birilerine kakalanacak mallarmış. İşte 3 Haziran 2009 Çarşamba günü FOX’da Doğan Şentürk’ün hazırlayıp sunduğu, “FOX soruyor” programında ortaya çıkan fotoğraf: “Sökmeye çalıştığımız mayınların geçmişini öğrenmek ister misiniz? Gazeteci ve araştırmacı Hüsnü Mahalli anlatıyor; Mayın döşeme işi ABD ve NATO planıdır. ABD ve NATO’ nun Türkiye’ye dikte ettiği bir plandır bu; bütün belgeler bunu kanıtlıyor. Bu mayınlar ABD’nin ikinci dünya savaşında elinde kalan mayınlardı. Kakalayacak bir yer arıyordu, bunu Türkiye’ye kakaladı.” Bugün sınırlarımızdan temizlenmesi istenen mayınların döşenmesinin NAMSA tarafından organize edildiğini biliyor musunuz? Hüsnü Mahalli’nin iddiaları çarpıcı; “Bugün mayınları temizlemesi için gündeme gelen NAMSA mayınların döşenmesinde de aktör olarak görev almıştır. Bu mayınların yerleştirilme haritaları da NAMSA tarafından düzenlenmiştir. Mayınların orijinal haritaların NATO’da olduğu söyleniyor.” İsrail bu başka bir şeye benzemez. İsrail’in dışarıda görevlendirdiği tüm kişiler, MOSSAD ile işbirliği yaparlar. Bu onlarda kuraldır. Mayınlı bölgede çok önemli sınırlar var. O bölgenin tüm taraması, kültüründen yeraltı zenginliklerine kadar hepsini tarayacaklar. İsrail için müthiş bir fırsat bu! İsrail gelsin temizlesin diyoruz ya; o İsrail, işgal ettiği Suriye’nin Golan tepelerine 2,2 milyon mayın döşemiş. Lübnan sınırına da 1,8 milyon mayın döşemiş. Orada amaç bir tampon devlet kurmak istiyorlar. İki Kıbrıs büyüklüğünde devlet kurmak istiyorlar. İsrail yarın orda her türlü askeri siyasi merkezini kurar, kimseler fark etmez bile. 1956 yılında o mayınlar oraya yerleştirilirken, ABD bugün ne olacağını, GAP’a varana dek o zamanda planlamıştı. 50 yıl sonra suyun petrolden bile değerli hale geleceğini herkes biliyor. 2 yıl önce Urfa’nın Akçakale İlçesi’nde TSK mayın temizledi. 7 bin metrekarelik bir alanı, 3 ayda mayından arındırdı. Niye temizledi? Çünkü gümrük kapısı yapılacaktı. Birileri öyle bir anlatılıyor ki, Dünya’da onları temizleyebilecek sanki salt bir İsrail var. Oysa Türk ordusunun kolayca temizlediğini hepimiz gördük. Bu nasıl bir yutturmaca? Askeri mühimmat uzmanı Ahmet Zengin de; mayın temizleme işinin ihale edilmesinde gündeme gelen, NATO kurumu NAMSA’nın asıl faaliyetlerine dikkat çekiyor. Bir de bölgedeki yeraltı maden zenginliklerine. Çünkü bu NAMSA, Kırıkkale’de bir silah fabrikasını inşa ediyordu. Hangi kapıdan girerseniz girin İsrail’e çıkıyorsunuz. Hatay’da akıllı çay diye bir bölge var. MTA’nın raporuna göre 50 bin metreküp altın rezervi var. Dörtyol’da alüminyum, bakır, kurşun ve çinko var. Mardin’de ise uranyum var. Tam 4 bin 76 ton uranyum var! Ahmet Zengin’in anlattığına göre; mayın temizliği için, öyle ahım şahım bir teknolojiye gerek yok. ODTÜ’nün geliştirdiği bir projeyi de örnek olarak veriyor. Öğrenciler mikroorganizmaların şeklini değiştirerek, mayınlı alana serpiyorlar ve mayın olan yer ışımaya başlıyor. PKK’nın elindeki mayınlar üç ülkeye ait. Yüzde 60’ı İtalyan, yüzde 20’si Rus, yüzde 6,8’i Alman mayınları. Mayınların çıkarılması konusunda hiç de öyle abartıldığı gibi ne çok zor ne de çok kolay. Burası bin 500 personel ile yaklaşık 2 yılda temizlenirmiş. Mayınlar durdukları yerde azot gazı yayarlar. O halde azotu saptarsanız, mayını belirlersiniz. Bir cihaz var; çok rahat göğse takılabilen, ucunda anteni olan, son yılların en son teknolojisiymiş. Bu cihaz, azot gazını saptıyor. Anten yere tutuluyor, azot gazı varsa cihaz sinyal vermeye başlıyor. Dolayısıyla çok kolay bir şekilde mayınların yerini buluyorsunuz. Sonra, mayın tespit köpekleri var. Oysa şu anda bile kullanılabilir bu köpekler, ne yazık ki kullandırılmıyor. İşsizliğin son safhada olduğu şu günde, ulusal bir mayın kuruluşu oluşturarak, işsiz güçsüz en az on bin kişiye, mayınlı arazileri temizlemede iş çıkarabilir misiniz?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.