Halil Şahin
BEKLENTİLER VAR
Anadolu insanı önünde kılavuz görünce hiç çekinmeden ardına düşer. Milletvekili veya belediye başkanı onun gözünde kılavuz insanlardır. Bu seçilmişler ve bazı atanmışlar halâ itibar görüyorlarsa, ileride bir yaraya merhem olacakları beklentisindendir. Victor Hugo, “Güçlü acı kelimeler zayıf bir sebebe dayanır.” diyor. Ama gelin görün ki, yerleşim birimlerimizdeki çarpıklıklar halkı bezdiriyor. Bu bize dek gelen sitemlerden belli oluyor. Her kış yaklaştıkça; insanlar, sokaklarının çamur deryası ve su göletleri içinde kalma korkularıyla yakınıyorlar. Bazı yerleşim yöresi sakinleri ise oluşan çöp yığınlarından sızlanmağa devam ediyor. Her yeni inşa edilen binanın altına garaj yapılması mümkünken, daracık sokakları genişletmediği gibi zorunlu garaj yapımını uygulamayanlar, her mahallede çok katlı oto park yapıp halkın hizmetine sunmamakta ısrarlı olunca, bırakın modern görünüme bürünmeyi, ortaçağın tozları arasında kenti bulamaya ahdetmiş görünüyorlar. Elbette, böylesi virane yerleşkenin insanlarının haklı beklentileri oluşuyor. Bu insanlar daracık çarşı sokak ve kaldırımları işgal edenlerden kurtulmak istiyorlar. Cadde ve kaldırımları keyfi olarak işgal eden esnaf ve sokak satıcılarından bıkan halk, konuyla ilgili yetkililerin vurdumduymazlığına, caddelerdeki araçlara ulu orta ve gelişigüzel müeyyide uygulamağa kalkışanlara bakıp esef ediyorlar. Hele; asli görevler unutarak, Deli Dumrul örneği, bazı cadde ve sokakların belediyelerce ihale edilip paralı otopark yapılması hinliği halkı çıldırtıyor… *** Bir istek de İl ve İlçe Müftülüklerinden… İmamlar Diyanet İşleri Başkanlığı’nca atanmış memurlar olunca, haklı olarak kullanılan yıllık izin dönemlerinde camilerin atanmış imamlar tarafından doldurulamadığı için ‘camilerin çeşitli tarikat odaklarının kontrolüne geçmesi’ gibi sorunlara yol açtığı duyumlarını getiriyor. İmam, müezzin, kayyum kadroları ihdas edilmedikçe ve bu kadrolara eğitilmiş aydın görevlilerin atamaları gerçekleştirilmedikçe, İstanbul İsmailağa Camii örneği nakşi cinayetleri gibi tarikat terör odaklarının ülkeye kara günleri yaşatmak için zemin oluşturacağı söylemleri var. Aman dikkat, vebal büyük! *** Bilirsiniz. Fuar, festival vb büyük organizasyonlara olan hazırlık, en son gerçekleştirilenin bittiği günün ertesinde başlanır. Siz de Afyonkarahisar halkının turizm denen altın yumurtlayan tavuktan nasiplenmesini istiyorsanız bize gelen bir takım olumlu ilginçlikler taşıyan önerilere kulak verilmesi gerekir. 25-30 Ağustos Zafer Haftası etkinlikleri için; “1- Kocatepe-Tınaztepe-Çiğiltepe yol bağlantısının asfalt yol olarak Kocatepe-Çıngıraklı-Tınaztepe üzerinden gerçekleştirilmesi, 2- Kocatepe’de Anıt’ın önüne, Sinanpaşa Ovası’na bakan yamacında, törenlerin rahat yapılabilmesi ve izlenebilmesi için Hıdırlık’taki gibi antik dönem anfi tiyatro düzeni kurulması, 3- Kocatepe’nin ilkbahardan itibaren iğne yapraklı ağaç türleriyle zenginleştirilmeğe başlanılması, 4- 9 Eylül Kutlamaları vesilesiyle İZTO’nun yaptırarak ücretsiz dağıttığı gibi, Kalpaklı Atatürk Fotoğraflı Türk Bayrakları yaptırılarak öncelikle Afyonkarahisar’da ve Büyükkalecik’teki her eve ve daha sonra da Afyonkahisar’da 25 Ağustos etkinliklerine katılmak isteyen tüm gruplara dağıtılması için hazır olunması, 5- 25 Ağustos günü Şuhut’tan Kocatepe’ye çıkış etkinliklerinin tüm resmi kurumları ile bağlantılı diğer sivil toplum örgütleriyle birlikte organize etmelerinin olanaklaştırılması, 6- İzmir Fuarı’nda gerçekleştirildiği gibi il sınırındaki ilçelerle sınırlı başlanarak her yıl “Onur Konuğu İlçe” uygulamasının Afyonkarahisar Fuarı’nda da yapılabilmesinin sağlanması,” 7- Hıdırlık’ta yapılı olan kapalı devre fıskiye ve çağlayan sistemi gibi kenti güzelleştiren, kenti yaşayanıyla bütünleştiren tesis ve sistemlerin düzenli çalıştırılması, 8- Bir an önce Hıdırlıktan Kale’ye ve hatta oradan da Sarıkız Tepesi’ne ulaşarak tekrar Hıdırlığa dönen bir teleferik hattı inşaatının gerçekleştirilmesi, 9- Sarıkız tepesinde termal ısıtmada kullanılan kaplıca suyunun çavlan şeklinde akıtılarak, burada düzenlenecek doğal park ve traverten oluşumu sağlanması, Elbette dillendirilen beklentiler bunlardan ibaret değil. Dileriz ilgilileri ve yetkilileri duyar da bir an önce işe koyulurlar.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.