Ayşe Hüma Demir

Ayşe Hüma Demir

 VİCDAN

Aslında bu yazı için sayfalarca yazılacak çizilecek  şeyler var ki.  Ama izlenimlerimle farkına vardığım duygu,  artık durumun  çoğu bireyler tarafından normalleşmesi. Haberlerde sunulan kadın şiddeti  ya da cinayetleri konusunda artık  kabaca  tepkisizis.  Çoğu şeyin ailede ve farklı farklı kültürlerde oluşturulduğunu düşünüyorum.  Bir  kadın şiddet gördüğünde müdahale etmenin yada polis çağırmanın çok da uygun görülmemesi, kısıtlı beyinlerin türettiği cümleler genellikle “Yarın barışırlar”  yada  “Bize bir şey olmasın”.  “Aile içi olaylar, bizi ilgilendirmez.” Bunun gibi yığınca ölü cümleler var. Peki ya empati duygusunun daha da ziyade,  vicdan duygusunun bizi rahatsız etmemesi git gide. En çok etkileyen şeyse beni küçük bir anı oldu.  Sohbet esnasında insanları dinlerken  yüzüme çarpan buz gibi bir soru. “Kadın cinayetlerini de yazıyor musun kızım?”  “Yaptığın işi sakın küçümseme elinden geldiği kadarıyla avaz avaz bağırt kalemini”  “ Yoksa seni yada beni belki de başka birini kurban ederler ”  Peki bunları söyleyen kişinin  bir köyde hayatını  en başından sonuna kadar tek başına idame ettirmeye çalışması,  kim bilir neyin acısına ne kadar tahammül etti ve devam ediyor.  Bilginliği karşısında bilgisizliğim beni hayli utandırıyor. Velhasıl kelam;  Kadın cinayetlerini durduracağız platform’unun (KCDP) verilerine göre  Haziran 2021’de 18 kadın cinayeti işlenirken, 20 kadın ise şüpheli bir şekilde ölü bulundu. Bu veriye göre, 2021’in ilk altı ayında toplam 130 kadın, erkekler tarafından katledildi.  Kim bilir ben bunları yazarken hangi kadın dövülüyor yada  öldürüyor  şu anda. HUZUR İÇİNDE UYUYABİLİRİZ.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ayşe Hüma Demir Arşivi