Ülkede “bir derin devlet lafıdır” almış gidiyor da, içimizden birilerinin de entegre olduğu Dünya Derin Devleti’nden söz eden yok. İşte onlar; Dünya Derin Devleti’nin toplumumuz için biçtiği giysileri kim giymeye eğilimli ise onlara giydiriyor, yönetimlerine de alternatif diye onlardan birini seçtiriyorlar. Ayyuka çıkan çıkar ilişkilerinin başka türlü açıklaması var mı? Hasan’ın değil, parayı basanın aldığı, yıllardır çeşitli adlar altında ortak havuzlarda toplanan paraların mafya usulü benzetmeyle örtülü seçim harcamalarında üleşildiği; ‘kapıdan hediye’, ‘Ramazaniyelik’, ‘elden nakit’,’kızarmış baklava’, ‘ karın tokluğuna iş kapıları’ gibi çok mahirane becerilerin aktörlerini sizler çok yakından tanıyorsunuz. ‘Mercimek Kasası’ bunu geçmişten anımsatan örneklerden biri değil mi? Görüyorsunuz; son elli yılın Türkiye’sinde önce işçi, sonra köylü, daha sonra da memurları hal edenler, şimdilerde sindirilecek başka topum kesimi arıyorlar. Enflasyon, özelleştirme vb manevralar, IMF oyunları ve borç verme, kredi açma yöntemlerini kullandırma şansı için yalvartma; iş ve siyaset yönetimlerini ele geçirme, karışıklıklar çıkartarak başa çuval ve peçe geçirtme ya da Ergenekon çorabı örme gibi göz korkutma ve halkı kendi inandığı değerlerden yıldırtma gibileri, onların değişmeyen elbise modelleri değil mi? Bütün bunların altında, emperyalizmin Global Derin Devleti ABD egemeninin, 1919’da Paris’te düzenlediği Yuvarlak Masa Toplantıları’yla bir avuç küreselci bankerlerle başlama çıkışı veren CFR’nin olduğunu duymayan, bilmeyen yok. Armegedon Savaşı aşamasına gelindiğine ise, ortada Dünya’yı kutsal savaşla fethetme zamanının geldiğine inanan bir avuç düş sever görüyorsunuz. Ülke her yönüyle allak bullak: kendine imam süsü vermiş zebaniler ve tarikatlar devlete egemen oluyor. Yolsuzluklar akıl almaz boyutlara ulaşıyor, devletin cılkı çıkıyor. Türkiye aleyhine yapmadıkları hainlik ve kötülük kalmayan Ermeniler ve yıllarca Apo’yu koynunda besleyenler şimdi hiçbir şey olmamış gibi, özür bile diletmeden, sarmaş dolaş olup gerdeğe girme zilletliği AKP hükümetiyle yaşanıyor. Barzani ile gerdeğe girme düşleri sona erdi. Hukuk “Ne yapayım? Sizi tutuklattıran kuvvet böyle istiyor.” Diyebilecek noktaya gelmiş. Bakınız; daha dün denecek yakın zamanda, Rusya’da bunlara karşı savaş açan Merkez Bankası Yardımcısı öldürüldü. Hele bizde, son yarım asırda nice baba yiğitler heder ve telef oldu. Ergenekon sanıyla örülen çorapla, günahsız millete ne işkenceler çektirildi! İşte siz bunlara karşı ulusal sanayicime, tacirime, işçim ve memuruma, köylüme ve hizmet sektöründeki tüm emekçilerime sahip çıkmalısınız. Ulusal gerçekleri anlatan ve anlatacak yayın organları ile iletişim araçlarına sahip çıkmalı ve güçlendirmelisiniz. Türkiye ve Türk Ulusu için bu vatan toprakları uğruna 2.Ulusal Kurtuluş Savaşı çoktan başladı. Ülkede ulusalcılık yükselen değer oldu ya, birileri çıkmış, ulusalcılığın Türkiye’yi Yugoslavya örneği böleceğinden söz eder olmuş. Bu ajite sözleri kullananlar, Yugoslavya’nın ulusalcılık akımlarından değil, tarikatçılık gayretlerinden parçalandığını bilmez gözükürler. Bunu açıkça, ABD Dış İşleri Bakanı M.Albright; “Gizliden örgütlenen ve açıkça bizim de özgürlükler kapsamında desteklediğimiz din kökenli hareketler devrimi gerçekleştirdiler.” şeklindeki sözleriyle itiraf ediyor. Anarchasis’in dediği gibi; Akıllılar sebepler konusunda tartışır, aptallar da karar verir. Türkiye’nin Yugoslavya olmayacağını, dinin çimento olacağını söyleyenlerin takiyye yaptığı gün gibi ortada. Şu anda ülkenin gidişatıyla Yugoslavya’nın akıbetinin şaşılacak denli benzerlik göstermesi rastlantı olmasa gerek. Dünya’nın birçok ülkesinde değişik milliyetten insanlar o ülke vatandaşı olarak beraber yaşıyor. Ama hiç biri bize benzemiyor. Bizim insanımız ülkenin her yerinde ve her kesiminde o denli birbirleriyle kaynaşık hale gelmişlerdir ki, siz onları birbirinden kolayca ayırt edemezsiniz. Üzerinde yaşadığımız toprakları tanıyamayanlar; bu toprakların kaç medeniyete beşiklik ettiğini bilemedikleri süreçte hep yenildiler, bundan sonra da yenileceklerdir. Bu böyle biline. Varsın dayasın bağrına düşman hançerini! Elbet çıkıyor bir bir, kurtaracak bu ulusun bahtı kara maderini!