Halil Şahin

Halil Şahin

KÖRÜ KÖRÜNE MÜTTEFİK DEĞİLİZ

  ABD’de Merkezi Haber Alma Teşkilatının(CIA) eski üst düzey uzmanlarından ve İslam dünyası üzerine kitaplar yazan Graham Fuller, Türk ve Amerikan dış politikasının Orta Doğu’daki çıkarlarının birbirine uymadığını savundu ve “Türkiye, artık bir Amerikan müttefiki değil” iddiasında bulundu. Washington’da Jamestown adlı düşünce kuruluşunda düzenlenen, “Gürcistan’dan sonra Türkiye ve Kafkasya” konulu bir konferansın ana konuşmacısı olan Fuller, Jamestown’ın duyurusunda, “bağımsız yazar, analist, konuşmacı ve Vancouver’daki Simon Fraser Üniversitesi’nde İslam Dünyası İlişkileri Tarih Profesörü” olarak tanıtıldı. Kendi politikalarının etkilerini tartmadan, karşı tarafı suçlayan, “İslam dünyasında, Rusya’da, Çin’de, Türkiye’de yanlış olan nedir” sorusunu soran bir Amerikan yaklaşımı olduğunu belirten Fuller; “Biz hep başkalarını analiz ediyoruz, ama kendi yaptıklarımızın analiz edilmesini gereksiz görüyoruz. Bunun mutlaka eleştirel olması gerekmiyor. Ancak bir aktör olarak ABD’nin rolünün de analizini yapmalıyız” diyordu. Son 7 yılda Dünya’da milliyetçiliğin, ulusal gururun uyandığını, Batı hegemonyasına, özellikle de ABD hegemonyasına karşı bir tutumun egemen olduğunu kaydetti. Fuller; uygulanan şiddetin hiçbir şekilde haklı çıkarılamayacağını, 11 Eylül olaylarının ABD tarafından, “stratejik bir avantaj yaratmak amacıyla” kullanıldığını da savunup, şimdi bu politikaların geri tepmesi sürecinin başladığını belirterek; Rusya, Çin, İran, Suriye, Irak, Afganistan, Pakistan, Venezüella ve Küba ile ilişkileri ve ayrıca “İslam dünyasının çoğunluğundaki kızgınlığı” örnek gösterdi. “Çok Kutuplu Dünya düzeninin, bugün belki Batı Avrupa’da bile en baskın tek itici güç olduğunu” ifade etti ve Çok Kutuplu Dünya düzeninin faydasının ise, “bir gücün diğerine karşı kullanılabilmesi” olduğunu belirtti. Şanghay İşbirliği Teşkilatının, Rusya ve Çin’i, Orta Asya cumhuriyetlerini bir araya getirdiğini, şimdi Pakistan ve Afganistan’ın üye veya gözlemci olmak istediğini, Türkiye ve İran’ın bu teşkilatla ilgilendiğini belirten Fuller, Çin’in açık bir biçimde ABD’nin tek kutuplu gücünü Avrasya’da elde etme arayışında olduğunu savundu. Türkiye’nin bugün çok daha bağımsız düşünceye sahip olduğunu belirten Fuller, “yüzyıldır ilk defa Türkiye’nin büyük bölgesel güç haline geldiğini” belirtti. Cumhuriyetin ilk elli yılında Türkiye’nin, doğusunda veya güneyinde kimse yokmuş gibi davrandığını söyleyerek, “Türkiye artık bir Amerikan müttefiki değil” dedi. Bunun, iki ülke arasında iyi bir işbirliği ilişkisinin olmadığı anlamına gelmediğini, ancak ‘müttefik’ sözcüğünün ilgisiz olduğunu savundu. Tarihte iki büyük düşmanken Türkiye ile Rusya’nın, “pürüzsüz, rahat bir çalışma ilişkisi” içinde bulunduğuna işaret eden Fuller; Türkiye’nin, birçok farklı kimliğinin yanı sıra “Orta Doğulu” kimliğini de artık kabul ettiğini söyledi. “Amerika, birçok uluslararası realiteyi umursamadı” diyen Fuller, “Çok kutuplu dünya düzeninde hepimiz kuvvetler ayrımına inanıyoruz. Washington, düşmanlarımızı cezalandırmak için demokrasi dağıtır gibi algılanıyor. Demokrasiyi hiç dostlarımıza vermeyi düşünmüyoruz. Ama Rusya ve Çin’i suçlamak için kullanıyoruz. Bu da bizim güvenilirliğimizi kaybetmemize neden oluyor.” demektedir. Siz de artık, Türkiye’nin tam bağımsızlık yoluna girmekte olduğunu ve ABD ile körü körüne bir müttefikliğimizin olamayacağını anladınız mı? O halde durmak yok, hayda bre!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Halil Şahin Arşivi