“BEN SİZE ŞAH DAMARINIZDAN DAHA YIKINIM” (Bir önceki yazının devamı)   Kuran’nın şu ayetinde Allah:  “Ben size şah damarınızdan daha yıkınım” [1] diyor.  Bayezid-i Bistami de buna dayanarak : “Allah benim cübbemin altındadır” diyebiliyor. Böyle olunca da bu gibi velilerin yaptığı tüm fiiller, Hakk’ın kendi filleri oluyor. Onların yaptıkları her işte Allah’ın rızası oluyor, yani o kimselere, Yüce  Allah, izin vermiş oluyor. Bu Allah’ın rızasını kazanan tüm insanlar için geçerlidir. Ayetü’lKürsi’de: “O, kullarının yaptıklarını da yapacaklarını da bilir” deniyor. Evet, bilir, çünkü o daima bizimle beraberdir ve O, bizim “ÖZ”ümüzdür. “O’nun bildirdiklerinin veya müsaade ettiklerinin dışında insanlar, O’nun ilminden hiçbir şeyi tam olarak bilemezler” deniyor. Doğrudur çünkü ben bu bilgileri şu anda siz sayın okuyucularıma anlatabiliyorsam. O, bu bilgilerin bu kadarını anlatabilmem için bana izin vermiş demektir. Ben bu metinleri yazmaya başlarken, “Allah’ın adıyla başlıyorum” dedim. Burada benim fiilerim O’nun fiileridir. Yunus bir şiirinde, ben yok um “bir ben var bende, benden içeri” diyor. İşte ben de ben yok um;  bir “ben” var bende, benden içeri” diyorum. Ayetü’lKürsi’de: “O’nun kürsüsü, göğü ve yeri çepeçevre kuşatmıştır”  deniyor. Yukarıdan beri anlatmaya çalıştığım gibi, bu evrende bulunan tüm varlıklar, O’nun birer unsurudur, yani tecellileridir, O’nun değişik suretlerde ve şekillerde bu âlemde kendisini göstermesidir. O’nun “Ol!” demesiyle her şey bir anda oluveriyor.   Ayetü’lKürsü’de “Orada bulunanları koruyup kollamak O’na hiç zor gelmez” deniyor. Bunun anlamı da şudur. Bir insan düşünün, bu insanın dış organları ve iç organları vardır. Ayrıca, vücudunun içerisindeal yuvarlar, ak yuvarlar, sinirler, kılcal damarlar, milyonlarca mikro organizma ve hücreler mevcuttur. Vücudumuz içerisinde öyle bir sistem var ki bizim onlara müdahale etmemize gereksinim kalmadan, her organ, bir düzen içerisinde görevini sürdürüyor. Yıpranarak veya eskiyerek yok olan hücrelerimizin yerine, derhal yenileri oluşuyor. Eğer biz bu sistemi hiç zorlanmadan kontrol altında tutmayı ve onu korumayı başarabiliyorsak, bu âlem veya evreni koruyup kollamak, tüm âlemlerin tek sahibi olan o yüce yaratana kesinlikle zor gelmez. Çünkü o Rabb-ül âlemindir, yani tüm âlemlerin Rabbidir ve tek sahibidir. Özetleyecek olursak vahdet-i vücut, bir olma, tek olma anlamına geldiği gibi, “mürid ile muradın, yani isteyen ile istenilenin, arzu edenle arzu edilenin, sevenle sevilenin birleşmesidir. Bunun sonucunda da muratlar asıl olmuştur.   HAKKI SAYGI (Devam edecek) [1] Kaf Suresi, 16