Hainlerin çoğaldığı dönemlerde, fedailer de çoğalır. Bu fedailer barış dönemlerinde sessizce bir kenarda dururlar. Onların isimlerini cisimlerini, pek fazla kimse bilmez. Ne zaman toplum ve bireyleri için olmazsa olmazlar tehlikeye düşerse, işte o isimsiz kahramanlar ortaya çıkmaya başlar. Devlet ve milleti tehlikeye düşmüşse, ülkenin her kurumundan bir Mete Han, bir Atatürk, bir Perinçek doğacaktır. Ülkesinin devamlılığı adına üzülen, işlerin iyi gitmediğini, değerlerin ve kurumlarının bir parçalanma sürecine girdiğini gören her kesimden fedailer çıkacaktır. Osmanlının son döneminde ve Kurtuluş Savaşı sürecinde fedailer hep ordudan çıkardı. O nedenle halk, bahtı kara maderini kurtarmasını beklediği yıldızı hep ordu içinde aradı. Ordusuna o nedenle uzun süre bağlı kaldı. Ama insanlar, onların uzantısı olan siyasi partileri anlayamadı. Demek ki, işin püf noktalarından birisi de bu durumdur. O halde halk, kendisini kurtaracak partinin hangileri olduğunu artık öğrenmeli, desteğini verdiğini haykırmalı ve oy vermeye ant içmelidir. İşte sizler bunu gerçekleşmediğiniz sürece halk önderi olmanız olanaksızdır. Hayda bre uyanın ve bir Türk Bayrağı da siz alın, koşun. Hayda bre mitinglere koşun! Unutmayınız, Shakespeare’in dedi gibi; Hiçbir miras, doğruluk kadar zengin değildir. Son gelişmeler iktidarda panik, müttefiklerinde de dalgalanmalar yarattı. Millet her şeye karşın umutlu, Türk ordusundan da daha nice avcılar çıkacaktır. Türk tarihi bunun kanıtı değil mi? Bugünlerde insanlar, ellerine birer Türk Bayrağı alarak yürüyüş yapıyor ve geçmişin acılarını bugün de yaşayan toplumun yarınlarda yaşamaması için toplum vicdanını seslendirmeğe koşturuyorlar. Türk ulusu için her yaşanmış gün, sevinciyle acısıyla ama tarihsel anılarla dolu birer gündür. Örneğin; 27 Ağustos, Milli Kuvvetlerin Afyonkarahisar’ı Yunan işgali ve mezaliminden kurtardığı gündür. 30 Ağustoslar da, 9 Eylüller de Kuvvacıların Günü olacaktır. Binlerce yıldır Türk şehit kanı akmış, kanı yerde kalmış mı? Orta Asya günlerimizde kurduğumuz devletlerin bir batmış biri çıkmış. Çin emperyalizminin akıttığı şehit kanlarını bir düşünün. Birlikteliğimizi ve dayanışmamızı terk ettiğimiz gün oraları terk etmişiz. Pek çok Türk kavmi Dünya’nın çeşitli yörelerine, biz de Anadolu’ya kovalanmışız. Ondan sonra “Yiğitliğin onda dokuzu kaçmaktır” deyip efelenmişiz. Arap şovenizmi seni İran Yaylaları’ndan, Mezopotamya’nın bereketli topraklarından sürüp atmış. ABD ve AB emperyalizmi güçleriyle bir olup, şimdilerde kalıntıları temizlikle meşguller. Son çeyrek yüzyılda verdiğin şehitler de bunun için. Sana dar gelecek makber hazırlanıyor. Seni tarihe gömmek istiyorlar. Kan yerde, sen elan uykudasın… Mitingler çok daha katılımlı olmalı. Şimdiye dek yapılan şehit mitinglerinden, daha saf, temiz ve görkemli olmalı. Ulu orta halkı uyutan konuşmalardan ırak, mide bulandırmayan olmalı. Tiksinti yerine coşku uyandırmalı. Halk uyanmalıdır. Şehit kanları yerde kalmamalıdır. Türkü şehit eden ABD himayeli AB emperyalizmi ile işbirlikçilerinin politikaları deşifre edilmelidir. Halk onların maşalarını ve araçlarını tanımalıdır.