Saime Bircan Sak
Güneşe Çağrı Aristonikos İsyanı
Kimdir Aristonikos? Pergamon (Bergama) kralı Attalos II’nin ,Efesli dansçı bir kadından doğma evlilik dışı oğludur. Bergama kralı III. Attalos ölünce ortaya çıkan vasiyette “ Roma halkı mülkümün varisi olacaktır” denmektedir. Aristonikos da “Attalos’un babasının malı mıymış ki koskoca imparatorluğu Roma’ya peşkeş çekiyor” diyerek isyan bayrağını açar. Kölelere özgürlük ve toprak verileceğini, herkesin kardeşlik ve eşitlik içinde yaşayacağını vadeder.
“Bir ülke düşünmelidir, tıpkı güneş gibi… Adaleti güneş gibidir; eşit dağıtır. Mülkiyet güneş gibidir; herkes hakkına düşen kadarını eşit alır. Yasaları güneş gibidir; tüm vatandaşlar o yasalar önünde cinsiyet, din, dil, milliyet ayrımı gözetmeksizin eşittir.”
Günümüzden yaklaşık 2 bin 250 yıl önce düşünülen güneş ülkesi böyle bir yer olacak. Bugün hâlâ bu savaşı veriyor insanlık. Özgürlük, kardeşlik, eşitlik, adalet…
Onca kan dökülüyor, savaşlar oluyor, sonuç hep aynı, haklı olan, adil olan değil güçlü olan kazanıyor.
İşte antik çağın bu ilk isyanını M. Osman Akbaşak araştırıp yazıyor. ‘Arkeopark İzmir’den Düş Yolculukları 2’ ilk kitap ‘8500’ün devamı değil ama yer yer anıştırmalar var. Üçüncüsünü de merakla bekliyoruz.
Güneşe Çağrı ciddi arkeolojik araştırmalara dayalı bir roman. Ancak kuru bilgi aktarımından uzak ilginç bir kurguyla geçmiş, bugün ve gelecek arasında köprüler kuran, gerçekle düş arasında gidip gelen hoş, düşündürücü ve bazen baş döndürücü bir yolculuk. Ayrıca İzmir’in güzel geleceği de düşleniyor kitapta.
Eşitlik, adalet, kardeşlik uğruna ilk isyanı başlatan Aristonikos’un yanı sıra yine Anadolu topraklarındaki başka bir özgürlük savaşından söz ediliyor. Bedrettin, Torlak Kemal ve Börklüce’nin oluşturduğu birlik.
“Kaç yıldır Börklüce Karaburun civarında, Torlak Kemal Saruhan’da ahaliyi aydınlattınız. Şimdi ne yapılacak onu konuşalım istedim. Ne dersiniz?”
“Bizim isteğimiz bellidir.” dedi Torlak Kemal. “İsteriz ki kimsenin kimseyi ezmediği, dünya malının dünyada adilce bölüşüldüğü günleri görelim. Türk, Rum, Yahudi demeden bu uçsuz bucaksız ovaları topraksız ya da çok az toprağı olan yoksul köylüye dağıtalım…”
Toprak Reformu size bir şeyler anımsatıyor mu?
Osman Akbaşak doğduğu ve yaşadığı topraklara, tarihine büyük önem veren bir Vefa İnsanı.
“Milli Mücadele’de Beykoz” üçlemesi olarak adlandırdığı “Ağababa” “Şafak Baskını” “Güneşe Doğru” romanlarını yazdı.
1953’te, İstanbul Beykoz’da doğdu. İTÜ Mühendislik Mimarlık Fakültesi İnşaat Mühendisliği bölümünü bitirdi. 2012 yılında emekli oldu. 1977 Aralık’tan bu yana, askerlik için geldiği İzmir’de yaşıyor. Yapı Denetim Kuruluşları Birliği İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanlığını sürdürüyor.
2009-2016 Nisan ayına kadar SKY TV’de , Geçmişten Geleceğe Kent ve Yaşam programını hazırlayıp sundu. 270 programda yaklaşık 400 konuğu ağırladı. Pek çok konuda sanat, edebiyat, arkeoloji, kent tarihi gibi konularda söyleşiler yaptı.2017’den bu yana kendi minik stüdyosunda yaptığı programları (‘Geçmişten Geleceğe Kent ve Yaşam’, ‘İzmir’de Şiir Zamanı’ , ‘İzmir’in Yazarları’, ‘Sanat Edebiyat ve Çocuk’ ) internet ortamında yayımlıyor.
Simge(Sanatçı İnşaat Mühendisleri) ve Ekin Yazın Dostları İzmir Grubunun yöneticisidir. ‘İzmir Araştırmalar Derneği’, ‘Rüştü Şardağ Kültür Sanat Derneği’ ve KIBATEK üyesidir. ‘Vefa İstasyonu’ ekibinin de yönetim kadrosunda yer alıyor.
Prof. Dr. Şadan Gökovalı’nın anlamlı sunum yazısı şöyle bitiyor.
“Sen ne gül bulursun gezsen Anadolu’yu
Ne güzel konular bulursun yazsan Anadolu’yu”
Merhaba!...
Bu merhaba kitabı yazana, yazdıranlara, okuyanlara. Bizden de tüm Anadolu’dan gelmiş geçmiş devrim ve özgürlük savaşçılarına kocaman, sıcak, saygı dolu bir MERHABA…
Güneşe Çağrı/ M. Osman Akbaşak/ Şehir Hatları Yayınları/ Kasım 2018
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.