Vandal Mıhtar-Mehtap Kuş
GELİN, BİR ÇAY İÇEK!
Şu an biri doğmuş ... Biri ölmüş... Biri aşık olmuş... Biri terkedilmiş ... Biri işten kovulmuş... Biri iş bulmuş... Biri patronundan azar işitmiş... Biri bir plaket almış... Biri hayatının hatasını yapmış... Biri hayatının en güzel kararını vermiş... Biri düşmüş... Biri kaybolmuş... Biri bir icat yapmış... Biri yeni bir yol bulmuş... Biri ağlıyor... Biri gülüyor... Biri düşünüyor... vb. olabilir. Ben oturmuş boş boş ekrana bakıyorum ve uykum var ... Gelin bir çay içek ... :D vandal mıhtar Mehtap Kuş ? ANNEMİN FELSEFECİLİĞİ Annem evin dağınıklığını görünce durdu ve felsefe dünyasında çığır açacak o sözünü söyledi ; " Her yer ; Her yerde ....!!!! " Vandal mıhtar Mehtap Kuş ? ŞİMDİ ELLERİNİZDE NE KALMIŞ? Tolstoy’ un " İnsan Ne İle Yaşar " adlı kitabında, çiftçi Pahom’ un hazin ve ibretlik öyküsü yer alır. Sıradan kendi halinde bir çiftçi olan Pahom, daha zengin bir hayatın hayalini kurmaktadır. Uzak bir yerlerde, cömert bir reisin karşılıksız toprak verdiğini duyunca, daha çok toprak elde etmek için reise gidip talebini iletir. Gerçekten de Reis herkese istediği kadar toprak veren cömert biridir. Pahom’a “Sabah güneşin doğuşundan batışına kadar katettiğin bütün yerler senin fakat güneş batmadan yeniden başladığın yere dönmen lazım.” der. “Yoksa bütün hakkını kaybedersin.” Pahom güneşin doğuşuyla beraber başlar yürümeye. Tarlalar, bağlar, bahçeler geçer. Tam geri dönecekken gördüğü sulak bir araziyi es geçemez. Şu bağ, bu bahçe derken bakar ki güneşin batmasına az kalmış. Koşar, koşar, ama kesilir takâti. Halsiz adımlarla yürümeye devam ederken, Pahom’un burnundan kanlar damlamaya başlar. Tam başladığı noktaya yaklaşmışken, bir an yığılır yere ve bir daha kalkamaz… Reis olanları izlemektedir. Çok kereler şahit olduğu olay yeniden vuku bulmuştur. Adamlarına bir mezar kazdırır. Pahom’u bu mezara gömerler. Reis Pahom’un mezarının başında durur şöyle der: “Bir insana işte bu kadar toprak yeter !" Mütemadiyen biriktirmek istiyoruz. Yiyemeyeceğimiz kadar erzak, giyemeyeceğimiz kadar kıyafet, kullanamayacağımız kadar eşya, oturamayacağımız kadar ev… Gözlerimiz midelerimizden, arzularımız ihtiyaçlarımızdan daha büyük… Tüketmeye de çok meraklıdır insan. Biriktirdiği paranın, eşyanın, malın mülkün yanında zaman tüketir, söz tüketir… Benlik biriktirirken, benliğini tüketir… Sofraya koyabildiğimiz bir bardak çayın, zeytine, ekmeğe ulaşabilmenin bir zenginlik olduğunu ne zaman fark edeceğiz? Gören bir gözü, tutan bir eli, yürüyen bir ayağı satın alamayacak ve kaybedince tekrar sahip olamayacak kadar fakiriz hepimiz. Aldığı maaşı yetiremeyenlere, modayı takip edemeyenlere, evini beğenmeyenlere, mekanı dar bulanlara, daha çok para için, hesabı daha fazla kabartmak için çırpınanlara da yeter toprağın altı. İhtiraslarımız, bitip tükenmeyen arzularımız için, az bir toprağa ihtiyaç var sadece. Sizi seven insanı bile görmemeniz ; DAHA NELER VARDIR demeniz yüzündendir ! Bakın şimdi ellerinizde NE VAR ? :/ Yazık (!) Vandal mıhtar Mehtap Kuş ? MAÇ, MAÇ, MAÇ Erkeklerin algısının ne kadar düşük olduğunu uzun uzun ispat etmeye çalışmanıza gerek yok köy halkım. Golün nasıl atıldığını anlamaları için AĞIR ÇEKİM diye bir program geliştirilmek zorunda kalınmış ? vandal mıhtar Mehtap Kuş ?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.