Halil Şahin
BOZGUNU PAYLAŞMAYIN
Türkiye’deki emperyalist işbirlikçilerinin bir ABD yapımı olduğunu, ABD battıkça Türkiye’deki işbirlikçilerinin de ABD’nin bozgununu paylaşmaktan başka yollarının kalmadığını, dilimizin döndüğünce söyledik, elimiz kalem tuttukça yazdık. ABD’nin desteği olmadan iktidar olunamaz, “ABD olmazsa yaşayamayız” mantığında olanlardan krize çözüm beklenemez. Onların söyleyeceği tek cümle vardır: “ABD battığı için biz de batıyoruz!” Bu söylediklerimin işaretlerini yılardır yaşıyoruz. Ama gelin görün ki, bu ülkede tehlikenin farkında olmayanlar veya çıkarları elan ABD’ye bağımlı olduğu için bizzat görüp yaşadıklarınızı dahi saptırmaya devam edenler var. Önemli saptırmalardan biri: Bush’ların, Obama’ların siyasetlerini hem eleştirmek, hem de liberal ekonomiye toz kondurmamak. Kumarhane kapitalizmine eleştiri getirmemek… Yani kriz gelse de, bir iki rötuş ile aynı yolda devem edilir sanmak. Teğet sözleriyle ifadesini bulan krizi, gelip geçici yol kazası gibi göstermek. Başka bir ifade ile kapitalizmin kendisine ait yapısal bozukluğunu görmezden gelmek. Bush gidişinden sonra Obama geldiğinde ABD’nin dış siyasetinin değişeceğini sanmak; Türkiye’de de AKP gittiğinde CHP’nin gelişiyle değişim ve gelişme yaşanacağı duygusunu aşılamak ve halkı İP, MHP veya Genç Parti ile korkutmak gibi bir şey. Kapitalizmin asırlık birikmiş buhranını bu düşünceler ile karşılayabilmek olası değil. Buhran eskiden on yılda bir gelirdi. Kapitalizm sömürüyü derinleştirdiği için sömürülenlerin alım gücü kalmadı. Talep daraldı. 1990’da da bir kriz yaşandı. Ama halk kredi kartları ile borçlandırılarak, kapitalizm yoluna devam etti. Yani kişileri kazancından fazla borçlandırarak tüketime devam edildi. Tasarruf değil, tüketim zorlandı. Kaynak yaratmanın asıl yeri tasarruf olduğu halde, tüketimin esas döngü olması yapısal bir unsur olarak ortaya kondu. Talep olmadığı için üretenler üretmedi, işçi çıkarmayı çözüm diye sundular. Bu durum da sosyal hayatın dengesini iyiden iyiye bozuyordu. İşin ucu siyasete dayanınca, halk ister istemez vahşi liberal politikaları savlayanları siyasetten uzaklaştırmayı düşünmeye başlatmaktadır. ABD bozgunu tek boyutlu değildir. ABD siyasi yetke olma durumunu Gürcistan Savaşı’nda noktaladı. Avrupa’ya söz geçiremedi. Şimdi sıra askeri bozgundadır. ABD Afganistan’a on bin ilave asker getirdi. O da işe yaramadı. Taliban ise tüm yabancı güçler Afganistan’dan çıkmadan hiçbir anlaşmaya yanaşmıyor. ABD; Taliban’ı halledeyim derken, 120 milyonluk Pakistan’ı istikrarsızlaştırdı. Peki, siz Afganistan’daki askerlerimizi neden ülkemize çekmiyorsunuz? Irak’ı tahlile gerek yok, çünkü her şey gözlerinizin önünde. İran’a Amerikan baskısı ile uygulanan ambargoları da derhal kaldırmanız gerekmiyor mu? Komşularınız ile bozulan ilişkileri hızla tamir etmemiz gerekmiyor mu? Amerikan uşağı Barzani ve Talabani’yle olan siyasi ve ekonomik ilişkilerden derhal uzaklaşmalıyız. Kıbrıs’ta Annan planından hızla uzaklaşmalıyız. Amerika’nın bozgunu Türkiye’nin bozgunu olmamalı: Onlar değil, biz kazanmalıyız.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.