Halil Şahin
BAĞIMSIZ DIŞ POLİTİKA, MİLLİ SAVUNMA VE GÜVENLİK
Atatürk’ün “Yurtta barış cihanda barış” ilkesi ne zaman hayata geçirilecek? Ülkemize; dışta Kuzey Irak, Kıbrıs, Ege üzerinden yöneltilen; içte bölücülük ve gericilik gibi etkenlerle desteklenen ve sözde İnsan Hakları yalanlarıyla meşrulaştırılan tehdide karşı caydırıcı bir savunma sistemi inşa edilmedikçe bu olası mı? Bunun için Türkiye; dünyanın bütün devletleriyle, eşitliğe, bağımsızlığa, devlet egemenliğine ve toprak bütünlüğüne karşılıklı saygı ve karşılıklı çıkar temelinde barış içinde işbirliği politikası izlemek durumundadır, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin halkla bağları ve donanımı güçlendirilmelidir. Atlantik merkezli “Profesyonel ordu” girişimlerine set çekilerek; demokrasinin ayrılmaz parçası olan genel askerlik ilkesi korunmalıdır. Bedelliden Mehmetçik, paralı askerlerden şehit olmaz! Topraklarımız üzerinde yabancı üs ve asker bulunmasına izin verilmemeli, güvenliğimizi ve komşularımızı tehdit eden ikili antlaşmalar ortadan kaldırılmalıdır. Türkiye, ABD’nin bölgemize ve Avrasya’ya yönelik müdahale ve saldırı eylemlerinde rol almayarak, Genişletilmiş Ortadoğu ve Kuzey Afrika Projesi (GOKAP) içinde görev üstlenmemelidir. Bölgeye yabancı müdahaleleri önlemek, bölge ülkelerinin toprak bütünlüğünü savunmak, barışı korumak, terörü önlemek, güvenliği sağlamak ve bölge ülkelerinin kalkınması için; Türkiye, Suriye, İran, Irak, Azerbaycan ve KKTC ile bölge ittifakı daha da genişletilmelidir. Türkiye’nin güney komşuları yanında, Karadeniz’e çevre ülkelerle, Kafkas ve Balkan ülkeleriyle ekonomik işbirliği kurumları oluşturulmalıdır. Bu bölgelerde ortak gümrük alanları oluşturulmalı, çifte vergilendirmeyi önleyen antlaşmalar yapılması, ortak yatırım ve kalkınma bankaları Kurulması ve bölgesel ticareti özendiren mekanizmalar geliştirilmesi için gittikçe daha elverişli hale gelen ortam değerlendirilmelidir. Türkiye, Dünya’da ve bölgemizde güvenlik ve barış için, başta Rusya, Çin Halk Cumhuriyeti, Orta Asya cumhuriyetleri, Hindistan, Pakistan olmak üzere Avrasya ülkeleriyle işbirliği ve dayanışmasını güçlendirerek, Dünya dengeleri değerlendirilmelidir. Şanghay İşbirliği Örgütü’yle her alandaki işbirliği geliştirilerek, ülkemizin ABD ve AB ile ilişkilerinin normalleştirileceği ve karşılıklı yarar esasına oturtulacağı koşullar süratle yaratılmalıdır. ABD’nin Birleşik Kıbrıs projesi, yapaydır ve emperyalist ereğe hizmet etmektedir. Bir Kıbrıs milleti olmadığı gibi, ‘Birleşik Kıbrıs’ devletinin başka bir temeli de yoktur. Esasen KKTC’nin Türkiye ile bütünleşmesi, Kıbrıs’ın her iki toplumu yanında Türkiye ve Yunanistan halklarının yararınadır ve Dünya barışı için en doğru çözümdür. Akdeniz, Türkiye’nin yaşam alanıdır. Ege adalarını ve Akdenizi başkalarına kaptırdığınızda nefes alamaz duruma düşersiniz. İşte bu noktadan hareketle bölge ve Avrasya ülkelerinin de desteği alınarak, KKTC’nin Türkiye ile bütünleşmesinden ziyade, tam bağımsız bir devlet olarak yaşamını sürdürebilmesi mutlaka sağlanmalıdır. Emperyalist amaçlarla uydurulan Ermeni soykırımı yalanına karşı özellikle salt ABD’yle sınırlı kalınmadan tüm ülkelerde kapsamlı bir mücadele yürütülebilir. Devletin girişimleri yanında, Batı ülkelerinde yaşayan 5 milyon Türkün ayağa kaldırılması yoluyla, Ermeni soykırımı yönündeki parlamento kararlarının kaldırılması sağlanabilir. Ermenistan’ın işgal ettiği Azerbaycan topraklarından çekilmesi için, bütün devlet ve millet olanakları değerlendirilebilir. Başımız dik yaşamak ve onurlu bir Türkiye istiyorsak, böylesi bağımsız bir dış politika ile gerçekçi bir ulusal savunma ve güvenlik stratejileri geliştirmek durumunda olduğumuzu düşünüyorum. Siz de katılır mısınız? Ezop ne de güzel söylemiş: Başkalarına ettiğimiz kötülüklerle, başkalarının bize ettiği kötülük aynı terazide tartılamaz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.