Halil Şahin

Halil Şahin

AKIL SÜZGECİNDEN GEÇİR 

Adam olsun, kadın olsun; uygun ortam bulduklarında allem edip, güllem edip, kandırmaya devam ediyorlar. Meslek edinmişler. Ulema sayılacak denli dinden anlıyor görünmek, dini bütün imajı veren giysi türleriyle örtünmek, söz kalabalıklığı ve laf salatasıyla insanları uyutmak yöntemlerini kullanarak maddi kazanç sağlamak veya iş güçlerinden yararlanmak yoluyla artı gelire ulaşmak esas işleri olmuş. Böyleleri, Özal’ın siyasette rakamlar kullanarak zihinleri kendisine hayran bırakması gibi, Demirel’in mugalâtaları gibidir. “3 defa tekrar edeceksin”, “ 5 kez okuyacaksın”, “ Şu 9 kurala uyacaksın” veya “ Rabbim 6 kural koymuş” şeklinde ifadeler kullanırlar. Kutsal kitaptan naklediyorlarmış veya peygambere yakınmış veya bu alanda yetkinmiş imajı vermeğe çalışarak, Örneğin; “Ebû Hellezî (ra)anlatıyor”, “Hz. Sulâyze’ye göre” gibisinden Arapça sanacağınız sözcüklerle bu rakamları süslerler.

    Söylediklerinin içinde az da olsa çok da bulunsa doğru olanlar kadar yanlış, batıl ve hurafeler vardır. Bunların akıl süzgecinden geçirilmesi gerekir. Onlardan duyduklarınızı kutsal kitabınızda arayınız. Her kutsal kitapta fihristler vardır. Sözcüklere göre kılavuzlandırmalı olanları vardır. Güvenilir heyetlerce gözden geçirilmiş, kendi dilinizde yorumlamalar vardır. Bunları okuyunuz. Okuma bilmiyorsanız akıl süzgecinden geçiriniz.

    İşte böyle hurafelerden biri “Rabbim bana dokuz şey emretti” diye söze başlıyor. “şey” dediği ne? Emir mi, kural mı? Yoksa bir zorunluluk mu, keyfiyet mi? 

    Sonrasında sıralıyorlar: “Gizli halde de açık halde de Allah’tan kork. Öfke ve rıza halinde de adaletli söz söyle. Fakirlikte de zenginlikte de iktisat yap. Senden kopana da sıla-i rahim yap. Seni mahrum bırakana da ver. Sana zulmedeni de af et. Tefekkürle sus. Konuşma halin zikir olsun. Bakışında ibret olmalı.” diyorlar.

    Önce kabul edelim ki, Allah’ın dokuz kuralı diye bir teori yok. İslâm olabilmenin şartı veya İmanın şartları bellidir. Kur’an ın tavsiyeleri ise sayfalar dolusu. Siz bunları çok çeşitli açılardan sınıflandırabilirsiniz. Adam kendine göre sınıflandırmış, ama acaba hangileri doğru hangileri eğri? Bunu çözebilmek size kalıyor. Hepsini kabul ederseniz zaten zokayı yutmuş olacaksınız. Amacı da bu değil mi? İşte bu nedenle “Yarım imam dinden, cahil insan yoldan çıkarır.” demiyorlar mı?

    “Allah’tan kork” şartlandırmasıyla dini, korkulan bir umacı haline getiriyorlar. Din, korkular örüntüsü değildir. Allah, yaratması ve gücüne hayran olunan, ‘insan olarak kendisine verdiği değerden dolayı da’ sevilmesi gereken bir kavramdır. 

    Fakir insan nasıl iktisat yapar? Var olanın kullanılışı sırasında iktisat yapılır. Yok olanla iktisat(tutum) yapılmaz. İktisat yapması gereken zengindir, fakir ancak ulaşabildiği olanakları yerinde kullanabilirse iktisadi(tutumlu) davranmış olur. “sıla-i rahim” ne demek? Acıma duygusu ve eyleminden kaçının mı demek isteniyor? Seni terk eden ve saygın davranmayana, düştükleri hallerden ötürü acıyacaksın mı deniliyor? “Seni mahrum bırakana da ver. Sana zulmedeni de af et.” Emri de temelden yanlış olan ve insanı yakan bir öğretidir. Sana zulmedene, senin elindekini gasp edene ve tüm sömürgenlere direnmezsen, yok ve yoksul olan sen olursun. Böylesi hareketlere karşı asla susmamalısın. Bunlarla mücadele ibadettir, bu savaşımında Allah’ın adaletini gerçekleştirmek için konuşman, O’nun emirlerini gerçekleştirme yolunda anman, zikirdir. Bu uğurdaki dik duruşundan, böylesi olaylara bakışından, insanlar elbette ibret alacaktır. İşte, cihat budur. Hep öyle olmalısın.     

   

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Halil Şahin Arşivi