Kaygan Zemin

Kaygan Zemin

AYIN ONDÖRDÜ GİBİ KIZ

biri seksen biri doksanbes yasinda iki kocakari ana-kz varmis. anasi pazarda kizini "aman boyle surmeli, soyle ayin ondordu" diye over dururmus. bir gun bu sallama ovguleri sehzade duymus, duyar duymaz bizim seksenlik kocakariya asik olmus. hemen saraya kosup valide sultan'i kizi almaya yollamis. ama valide sultan akilli kadin kizi gormeden almam diye tutturmus. bizin doksanlik ne yapsin? "kizim cok utangactir. hem oyle bir cihana bedel guzel ki, bakisiniz nazar degdirir. ancak parmagini gosteririm" diye kandirmis. neyse efendim, bunlar ertesi gun kiz parmagi gormek icin sozlesmisler. ancak doksanlik bir bakmis ki, parmak kiris kiris kocakari eli. gece bir dolu kina yakmis kizinin parmagina kirisikliklari gorunmesin diye. ertesi gun de, evin en los odasinin kapisindan gostermis kiziinin parmaginin ucunu. valide sultan da, artik kinanin koyulugundan mi, isigin azligindan mi bilinmez kocakari parmagini onbeslik kiz parmagi sanmis, bogum bogum parmak dunya guzeli, zarif bir el gibi gelmis. "aman" demis, bunun parmagi bu kadar guzelsi, kendi kimbilir nasil bir afeti devran. uzut etmeyelim, soz kesilmis, dugun olmus. ancak sehzade gerdek odasina bir de girmis ki, kocakarinin teki dissiz agziyla siritiyor. oyunu anlayan sehzade koca kariya cok kizmis, bizim seksenligi aldigi gibi pencereden asagi atmis. seksenlik duse duse peri padisahinin bahcesine dusmus. periler bunu alip peri padisahinin huzuruna goturmusler. kocakarinin hikayesini dinleyen peri padisahi, gulmekten iki buklum olmus, gozlerinden yas gelmis. "ey kocakari" demis. "benim bir kizim var. habis buyucunun biri buyuledi, yillardir yuzu gulmez. sen bana anlattiklarini bir de ona anlat. eger yuzu gulerse dile benden ne dilersen." kocakari cikmis prensesin huzuruna baslamis anlatmaya. o anlittikca, prenses gulmus, buyu bozulmus. peri padisahi sekseklige dilegini sorunca "senin kizin gibi onbesinde, ayin ondordu gibi bir guzel olmak isterim" demis. peri padisahi parmaklarini bir siklatmis, bizim seksenlik olmus bir afet-i cihan. oyle bir guzel ki bastigi yerde cayir cimen biter, gulunce guller acar, aglayinca inciler dokulur. kalkmis gitmis sehzadenin sarayina. sehzade bunu gorunce tum olanlari affetmis, saraya gelin lmis. ama bizim doksanligin icine kurt dusmus. bir aksam gitmis kizinin yanina "anlat" demis "nasil oldu bu mucize?" kiz da baslamis anlatmaya: "su ilerdeki firinciya gittim. aman usta dedim, sen her gun taze ekmek yaparsin. beni de atsan kazanina da tazecik ciksam. usta da beni kazana atti, yandim dedikce altima odun atti. orada pise pise sabah ekmegi gibi tazecik ciktim sabaha". doksanlik cok heyecanlanmis. aksam oldugu gibi solugu firincida almis. "aman demis beni at kazanina da, tazecik cikayim sabaha". firinci bakmis bu deliyle bas edemeyecek, atmis kazana, yandim dedikce de altina odun koymus. boylece doksanliktan kurtulan sehzade ile yeni gelin ermis muratlarina, biz cikalim tahtlarina. (ekşi sözlük- 13.04.2004 13:11 ~ 13:17 ravena - Alıntıdır)

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Kaygan Zemin Arşivi