Muharrem GÜNAY
ZOR GÜNLER BİZİ BEKLİYOR..
Yayınlanma:
Yüce kitabımız Kur’an-ı kerimde Müslümanlar: “Hep birlikte Allah’ın ipine (Kur’an’a) sımsıkı sarılın. Parçalanıp bölünmeyin.” ” (Al-i İmran, 3/103, 105) “Mü’minler ancak kardeştirler.” (Hucurat 49/10) ayetleriyle birlik ve beraberliğe davet edilir. Kâinatın Efendisi Sevgili Peygamberimiz de. “Birlikte rahmet ayrılıkta azap vardır” sözleriyle bizleri bir ve beraber olmaya davet eder ve .”Bölücülük yapan bizden değildir” der.”(Camius-Sağir Men maddesi) ve bölücülüğün bir Cahiliye devri adeti olduğunu belirtir.
Rum suresinde: "Allah'a yönelerek O'na karşı gelmekten sakınınız, namaz kılınız, dinlerinde ayrılığa düşüp fırka, fırka olan, her fırkasının da kendisinde bulunanla sevindiği müşriklerden olmayınız." (Rum suresi 31, 32) denilirken; Ayrılığa düşmüş müşriklere dikkat çekilerek sakın sizde onlar gibi fırka fırka olmayın deniliyor. Enfal suresinde dünyadaki küfür hakimiyetinin ve fitnenin çıkış sebebinin Müslümanların birlik ve beraberlik içerisinde olmayışları olduğuna dikkat çekilip şöyle buyruluyor:
“İnkâr edenler de birbirlerinin velileridir. Eğer siz bunların gereğini yapmazsanız, yeryüzünde bir karışıklık ve büyük bir bozulma olur. (Fite çıkar, küfür hâkimiyeti olur)”(8/Enfâl, 73)
Enam suresinde dinlerini paramparça ederek gurup gurup, fırka fırka olanların durumlarına dikkat çekiliyor:
"Dinlerini parça parça edip, grup grup olanlar var ya, (Habibibm) senin onlarla hiçbir ilişkin yoktur. Onların işi Allah'a kalmıştır…(Enam/159)
Devletiniz Elden Gider
“Ey iman edenler! Allah ve Resulüne itaat edin, birbirinizle çekişmeyin; Sonra korkuya kapılırsınız da kuvvetiniz/devletiniz gider” buyurmakta, (Enfal, 8/46) Rad suresi 11. ayette ise “Bir kavm, özlerini değiştirip bozuncaya kadar Allah şüphesiz ki onun (halini) değiştirip bozmaz." Buyrulmaktadır. “Biz (şımaran ve güçsüz halka) zulmeden nice şehri kırıp geçirdik ve onların ardından başka kavimler meydana getirdik.” ( 21 Enbiya: 11.) [bk. 17/16-17; 22/45]
Her Milletin Bir Eceli Vardır
Araf suresinde ise, özlerini, birlik ve beraberliğini bozan milletlerin bozulacağına tarih sahnesimnden silineceğine dikkat çekilerek "Her ümmetin bir eceli vardır" (A'raf 34) denilmektedir.
İslam âlimleri insanın ölümünü “Küçük kıyamet”; Devletlerin ölümünü, yıkılmasını “Orta Kıyamet” olarak nitelendirir ve Orta Kıyamet, bir milletin, hürriyet ve istiklalini, bugünkü deyimiyle özgürlük ve bağımsızlığını kaybetmesi, dünya haritasından silinmesidir derler. Başta üzerinde yaşadığımız coğrafya parçası olmak üzere dünya coğrafyası kendi elleri ile kendi ecelini hazırlamış ve tarih sahnesinden silinmiş nice devletlere ve milletlere sahne olmuştur. Bu gün aynı tehdit ve tehlike Turkiye icin de son konusudur. Kur’an’da bu gerçek şöyle dile getirilir:
“Biz (şımaran ve güçsüz halka) zulmeden nice şehri kırıp geçirdik ve onların ardından başka kavimler meydana getirdik.” (21 Enbiya: 11.) (bk. 17 İsra/16-17; 22 Hac/45.)
TÜRK İSLAM ÜLKÜCÜLERİNİ ZOR GÖREVLER BEKLİYOR
Her zaman olduğu gibi Türk devletinin ve milletinin bölünmez bütünlüğünün garantisi Ülkücülerdir. Türk milletinin artık MHP’den başka tutunacak başka bir dalı kalmamıştır. Başta ülkücüler olmak üzere devletinin ve milletinin birlik ve beraberliğine inanan insanlara bu gün her zamankinden daha çok uyanık olmak, birlik olmak ve kenetlenmek ve yıkım projelerinin sahiplerine karşı birlikte mücadele etmek düşüyor.
Bir millet topsuzluk, tüfeksizlik, parasızlık yüzünden değil zulüm, adaletsizlik ve fitne yüzünden yıkılır. Tarih haksızlık, adaletsizlik ve zulüm yolarına sapan nice millet ve medeniyetlerin yok olduğuna şahittir. Bela ve musibet geldiğinde sadece zalimlere gelmez; O zulme ve haksızlığa seyirci kalanları da vurur. Unutmayalım ki Allah’ (c.c.)ın rahmeti umumi olduğu gibi cezası da umumidir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.