Kaygan Zemin

Kaygan Zemin

SÜRÇÜ LİSAN ETTİK, AFFOLA!

Hep pencereden baktım kara. Yağsın dedim karnı tok, sırtı pek durumdakilerimizi düşünüp. 

Dinsin istedim yolda belde kalanları hatırlayınca... 

İyi de...

Unuttuğum bir kesim vardı ki; asıl unutulmaması gerekiyordu. 

Karı, yağmuru, tipiyi, boranı bizim için çeken; biz pencereden karın yağışını seyredebilelim diye anasını, babasını, çoluğunu, çocuğunu bırakıp karlar içinde nöbet tutan askeri, polisi, jandarmayı unuttum. 

Belki dudaklarında gülümsemeyle hatırladığı bir sevdasını Akrep Nalan'ın şarkısını söyleyerek yâdeden; yâdedip dağı taşı aşan o Memedi nasıl unuturum?

***

İnşallah ol sen de böyle

Aşık ol da bak birine

Ben oldum da ne oldu sanki

Senin gibi birisine

***

Karlar düşer

Düşer düşer ağlarım

Hep ismini hep ismini

Anarım

***

Gel de gör bak şimdi beni

Bulamazsın eski halimi

Seni düşünmekten

Yitirdim ben benliğimi

***

Zaten sende insaf yoktu

Olsaydı terk etmezdin beni

Terk ettin de ne oldu sanki

Bak buldum başka birini

(Söz: Selçuk Özgürdal

Müzik: Adamo)

***

Üstelik, dört gün sabredememiştik. Sıkıldık camdan bakarken. Akrep Nalan şarkılarını biz söyledik Memed uzunhava  okurken, marş söylerken...

Asker Memet affede, polis Memet affede, jandarma Memet affede...

Özür dilerim bin kere, hem Memetlerden, hem okurdan, hem herkesten. 

Sürçü lisan ettik, affola!

MEHMET ÜNAL TAŞPINAR 

11 Ocak 2017

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Kaygan Zemin Arşivi