Edison, Newton ... gibi bir çok ünlüyü yüzlerce yıl sonra öğreniyor, kimdir, neyi nasıl yapmışlar, bir çok mucit, keşif, buluş yapanlar...

Ya bugünkü mucitler, kâşifler... onlarla aynı zamanda yaşıyor olmak ne getiriyor, ne götürüyor ve ne hissettirip, ne düşündürüyor. Hatta ne yaşatıyor bizlere?

Örnek: Aristo zamanında Aristo’nun komşusu olmak nasıl bir durum, nasıl bir duygu olurdu acaba? Twitter yok, Facebook yok, Messenger yok... internet yok. YouTube,WhatsApp, mail yok. Daha ileri giderek radyo, televizyon, teyp yok. Mektup yazarak konuşuyoruz, at ve eşekle gidip geliyoruz.

Nasıl bir hayat olur acaba?

Her şey en azından kansere neden olur. Elektrik ve elektronik hastalıkların anası. Nasıl görüş bunlar?

Din ve inanç var, felsefe, sosyoloji, psikoloji var. Tarih, coğrafya, edebiyat, resim, müzik aleti kullanmadan hayat yok o zaman da. İnsan var. O halde insana ait tüm duygular da var. Sevgi, hırs, kavga, niza... dost, düşman ve savaşlar.

Savaş öldürür,

Hastalık öldürür,

Kanser de öldürür.

O halde modern yaşantı da köy yaşantısı da aynı canlılar için. ‘Tasalanmamalıyız’ diyebilir miyiz?

ÜÇ MAYMUN' UN GERÇEK HİKAYESİ :

[Biz (Duymadım, Görmedim, Söylemedim) olarak biliriz. Ama... (MÜT)]

Elleriyle gözlerini, kulaklarını ve ağzını kapatan üç maymun sembolü ülkemizde ''Üç maymunu oynamak'' diye bilinir.

Gerçeklere gözünü kapatıp başını derde sokmamayı, doğruları dinlemeden ve söylemeden kurnazlıkla aradan sıyrılmayı temsil eder.

Oysa üç maymunun simgelediği değerler bundan çok farklıdır.

Üç maymunun kökenleri, eski Japon Koshin Folk geleneklerine dayanır.

Japonca isimleri Mizaru, Kikazaru, İwazaru olan bu üç maymun, bilge maymunlardır.

- İki eliyle gözünü kapatan maymun Mizaru, kötü gözle bakmamayı simgeler.

-Kulaklarını kapatan Kikazaru'nun mesajı, kötüyü dinlememektir.

-Ağzını kapatan İwazaru, kötü söz söylememeyi öğütler.

Düşünmeye değer!

Üç maymunu sorumsuzluk ve kayıtsızlığın sembolü gibi mi algılıyoruz, yoksa edepli, ahlaklı olmanın bir yolu mu ?

Doç.Dr Şafak Nakajima......* RENA *

Kütüphane denen sadece kitap değildir. Kütüphanede hem mesleği hem kitabı seven hem ehil kütüphaneci demektir. Aslında her meslek için böyle.