Kaygan Zemin
Mevlana’nın gerçek yüzü belgeler ile sabittir
Yayınlanma:
Mevlana Celaleddin özü itibariyle İranlılarındır.
Çünkü o, kitaplarını Türk diliyle değil İran diliyle (Farsça) yazmıştır.
Mevlana Celaleddin de İranlı sayılır. Yani; soyu Türk olmasına karşın Mevlana, fikren ve ruhen Fars idi; yani İranlı idi.
Üstüne üstlük bu Mevlana Türkleri aşağı görüyordu; yıkıcı buluyordu.
MOĞOLLARIN ADAMIYDI
'Mevlana Hangi Sınıfın Sanatçısıydı?' Mevlana'nın çıkarcı, rüşvetçi, hediye düşkünü bir insan olduğunu; Anadolu'yu işgal ettikten sonra yakıp yıkan Moğollarla işbirliği yaptığını gösterdim. Üstüne üstlük kendisine peygamberler gibi vahiy geldiğini söyleyecek derecede sapıtmış görünüyordu.
Sonraki dönemdeki araştırmalar, bu tespitlerimi doğruladı. Gerçek Mevlana; Moğol işbirlikçisi; Türkmen ve esnaf düşmanı çıkarcı bir politik tipti.
1243 yılında Moğollar Anadolu'yu işgal edip halkı ezmeye, soymaya başlayınca; Türkmenler bunlara direnmeye başladılar. Bu dönemde Mevlana ve yandaşları bu düşmanlarla işbirliği yaptılar. Moğollar katlettiği Türk esnafın mallarını, dükkanlarını Mevlana'nın adamlarına verdi.
Ünlü tarihçimiz Prof. Halil İnalcık; Devlet-i åliye isimli eserinde (İş Bankası Yayınları, 2009; 1. Cilt, sayfa 39) bunu açıkça gösteriyor: 'Moğollarla işbirliği yapan ve Fars kültürüne tutkun Selçuklu seçkin sınıfına hitab eden Celaleddin Rumi ile halk adamı Ahi Evren arasında düşmanlık vardı. (...) Tokat, Sivas Kayseri gibi büyük şehirlerde Moğollar karşı çıkan esnafı (...) katlettiler. Ahilere ait zaviyeler Mevlevilere verildi.'
ŞAMANİSTİ EVLİYA YAPTI
Ahiler, Türkmenlerin şehirlerde örgütlenen esnaf koludur. Bunların başı olan Ahi Evren'dir ve kendisi Hacı Bektaş Veli'nin yakın arkadaşıdır. (Hacı Bektaş Veli Velayetnamesi'ndeki ilgili bölüme bakınız.)
Orta Çağ tarihçisi Prof. Mikail Bayram; 'Sosyal ve Siyasal Boyutlarıyla Ahi Evren-Mevlana Mücadelesi' isimli kitabında ispatlamıştır ki Ahi Evren'i Moğollara öldürten bizzat Mevlana Celaleddin'dir. Böylece; Anadolu esnafının (Ahiler) elindeki dükkanlar, imalathaneler; dergahlar vb... Mevleviler tarafından gasp edilmiştir.
Bu yüzden de bu çıkarcı, düşman işbirlikçisi Mevlana; 1261'de Kırşehir'de Türkmenleri katleden Şaman inançlı Moğol başbağu Baycu Noyan için; 'O; Allah'ın evliyalarından birisidir.' bile demiştir.
Önce Konya'daki sultanlara sonra Moğollara hizmet eden Mevlana; sömürücü sınıfların halkı kandırmak için kullandığı ve bu yüzden de çok sevdiği bir isim olmuştur. Osmanlı Devleti zamanında da Mevleviler halkın değil padişahların yanında yer alarak düzenin nimetlerinden bol bol faydalanmışlardır.
TÜRK YIKICIYMIŞ
Elebette ki bu işbirlikçi yazar; Moğollarla savaşan Türklere ölümüne düşmandır. Onları açıkça aşağılar.
Menakıbü'l Arifin isimli kitapta, bağ yapmak için Türk çiftçi tutan bir dostuna şöyle diyor Mevlana: 'Efendi; bağ yapmada Rum çiftçi, bozumunda Türk çiftçi tutmak gerektir. Çünkü dünyayı imar etmek Rumlara; yıkmak ise Türklere mahsustur. (...) Konya şehri de yine merhametsiz Türk zalimlerin eliyle yıkılacaktır.'
Şu işe bakın ki bugünkü Mevlanaseverler de Türk düşmanıdır. Ve bunlar; çağımızın Moğolları ABD'nin işbirlikçileridirler.
O gece şeb-i arus mu yoksa şeb-i kıyamet mi; Allah bilir.
Not: Şu çok meşhur; 'Bin kere tövbeni bozmuş olsan bile yine gel!' diye bilinen rubainin de Mevlana'ya değil Türkistanlı sufi Ebu Said-i Ebu'l Hayr'a ait olduğu söyleniyor.
Kaynak:Gelin yüzleşelim kitabı
Yazar:Yılmaz dikbaş
(Alıntı)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.