Erhan SANDIKÇIOĞLU
İŞSİZLİK NASIL ÇÖZÜLÜR
İşsizlik Türkiye’nin kaderi midir bilinmez ama Bir insan için işini kaybetmenin ne demek olduğunu, işsiz, güçsüz gezmek zorunda bırakılmanın nasıl bir şey olduğunu, kişiye neler hissettirdiğini düşünmek gerçekten bir insan için yaşanılabilecek en çaresiz duygulardan biridir. Eğer bir de evini geçindirmek, ailesine de bakmakla yükümlüyse adeta bir korkulu rüya’dır işsiz kalmak. Düşünsenize işini kaybetmiş birisine, ailesinin ve yakın çevresinin gözünden bakarak kendisi hakkında düşünülenlerin onda nasıl bir psikolojik çöküntü yaratacağını hesaplayın. Çocuklarına ve eşine bakamamanın, onların istediklerini, ihtiyaçlarını dahi karşılayamamanın bir baba’da yaratabileceği etkiyi hüznü düşünün. Belki kendisiyle hesaplaşacaktır onlara alamadıkları şeyler için, kendini suçlayacak ve onları sefalete mahkûm ettiğini düşünerek bunun acısıyla yanacaktır, sızlayacaktır o çaresizlikte insanca yüreği. Sevgili dostlar, Her şey den önce günümüzde çalışmak ve para kazanmak artık kariyer düşüncesinin de ötesinde, sorumluluk bilincinin yönlendirdiği ve hayatın olmazsa olmaz kıldığı bir zorunluluk haline gelmiştir. Çalışmak, para kazanmak belki de etrafımızda saygı görmek ve insanca bir muameleye tabi tutulmanın en önemli şartı haline gelmiştir ne yazık ki. 20 yaşlarında yıllarca çalışıp, çabalamış üniversite mezunu biri için çalışma hayatına bakışı ve değerlendirilmesi daha basit gibi algılansa da bir düzen kurma peşinde kendine bir gelecek arayan bu yaşlar için de işsizlik çok büyük hayal kırıklıkları ve ruhsal çöküntülere gebedir. Elbette, henüz evlilik sorumluluğunu almamış insanlarla bir aile geçindirmenin yükümlülüğünü sırtına asmış bir insanın işsiz kalma sorunu aynı boyutta değildir. Ancak işsiz kalmış genç yaştaki insanların da geleceği bakışları, onların umutlarının tükenmesine, daha karamsar olmalarına neden olacaktır. Bu bakımdan işsizlik her yaştan insan için çok büyük bir bunalım demektir. Maalesef Ülkemizin endüstriyel altyapısının üretim yerine tüketime dayalı olması ve aç gözlü yöneticilerin yanlış yönetimleri sonucu oluşan sistemin çarpık yapısı ve ekonominin al-sat esasına göre işlemesi Türkiye’de işsizliğin en büyük nedenlerin biri olmuştur. Bütün bunların sonucunda işverenlerin acımasızlığına kurban giden, işsiz kalma tehlikesiyle yaşayıp düşük ücretle adeta köle gibi çalışmak zorunda bırakılan insanlarda bu çarpık sistemin zulmüne uğrayarak kapitalist sistemin esiri olmuşlardır. Nedenler ve Çözümler; 1. Askerlik sorunu erkek kesimde işveren tarafından bir sorun olarak algılanıyor. 2.Asgari ücretin düşüklüğü işlere olan talebi azaltmakta. Bence bu konuda asgari ücretten alınan vergilerin kaldırılması işsizliği azaltacağı görüşündeyim. 3.Çalışma saatleri de iş arayan kesim tarafından sorun yaratan bir olaydır. Özel kesim şirketler 12-15 saat çalışma saatlerini 9-10 saate indirebilse bu konuda da iki taraf anlaşabilir. 4.Primlerde iş arayanlar ve çalışanlar için de sorun görünmektedir. 5.Sosyal olanaklar ve molalar da sorun içermektedir. 6.Atanamayan öğretmenleri ve diğer bölümlerdeki kişileri daha fazla okullar, sınıflar yada devlet içindeki daire sayısını artırırsak hem eğitimde ki verim artar, hem de devletin içindeki işleyiş hızlanır. Bu konular hakkında işverenler biraz düşünmelidir. Köle gibi çalıştırırsanız bir insanı o çalışandan bir verimde alamazsınız. Açgözlülüğü bırakın 5 kuruş fazla kazanacağım diye insanları ezmeyin yoksa bu işin öbür dünyası da var, Kefene para koyma düşüncesinden sıyrılın.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.