
Hüzün gelir son dakikada
İsmi yok, cismi yok; kim bilir kimin âhından artık
Kim bilir hangi diyardan, hangi ülkeden, hangi dünyadan?
Kim bilir hangi toptan, tüfekten, hangi kılıç yarasından artık
Yaradan’a sığınıp el atmışken çoluk çocuk
Kucakta çocuk, beşikte çocuk,
Eteğine tutunmuş üç çocuk, dört çocuk
Yol ortasında
Ah çocuk, vah çocuk!
Kimin âhından artıksın bu yaşta, kimin küskünü?
Kimin yetimi?
Kimin öksüzü?
Kimin gözünün nurusun kim bilir, kimin canı, cananı?
Kimden ıraksın kim bilir;
Kime yakındın?

Sen Irak’sın, Suriye’sin, Filistin’sin,
Fas, Tunus, Mısır, Libya, Bahreyn, Cezayir, Ürdün’sün
Yemen, Umman, Moritanya,
Suudi Arabistan, Lübnan’sın

Sen bağrında yarasın
Umutsuz dünyanın
Yaşlı dünyanın
Sen yalınayak dolaşırken aramızda kararmış renginle
Asfaltta
Ateş topu asfaltta,
Buz keserken asfaltta!
Gülemeyecek insanoğlu sen gülmedikçe
Artık
Topukların yırtık
İnsanoğlunun yüzsüzlüğü kaç para, kaç metelik?
Utanıyor insanoğlu
Yüzüne bakamıyor,
Topuklarına bakıp bakıp
Affına sığınıp
‘Hangisinin âhı tutacak?’ telaşında!

Hüzün gelir, hüzün
Irak, Suriye, Filistin,
Fas, Tunus, Mısır, Libya, Bahreyn, Cezayir, Ürdün,
Yemen, Umman, Moritanya,
Suudi Arabistan, Lübnan’dan öte
Kimin âhı kime?
MEHMET ÜNAL TAŞPINAR
İstanbul, 26 Mayıs 2015
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.