Siyaset âleminde hiç kimse eleştirilmez değildir ve insanlar eleştirildikçe olgunlaşır, daha güzel eserler ortaya koyabilir. Yeter ki yapıcı olsun. Hakaret ve tehdit boyutuna ulaşmış hiçbir eleştiri kabul edilemez... Bu zamana kadar Sn. Cumhurbaşkanımızı çok eleştirdim ve hata olarak gördüğüm her eylem ve söylemini eleştirmeye devam edeceğim. Şu istedi, bu istedi diye veya şahsi çıkarlarım doğrultusunda değil! Aklıma ve mantığıma aykırı olan her haraketini eleştireceğim... Tuhaftır; bu zamana kadar Sn. Recep T. ERDOĞAN'ı da, Sn. Burhanettin ÇOBAN'ı da pek çok kez keskin ifadelerle eleştirmeme rağmen, en ufak bir tepki veya yaptırıma mâruz kalmadım. AK Parti'ye gönül vermiş bir tek kişi bile çıkıp benimle kavga etmedi. Fakat başka bir partiyi veya parti liderini eleştirmeye kalktığım zaman anında bir telefon veya mesajla karşılaştım. "Sen kimsin ki benim liderimi eleştiriyorsun?!" Onun partisi eleştirilemez! Onun partisinin eleştirilmesi teklif dahi edilemez! Eğer eleştirirsen vururlar, asarlar, keserler... Ve yafta hazır; Sen bir AK Parti yalakasısın. Madem ben bir AK Parti yalakasıyım, sizlere ispat edin demeyeceğim... Benim bu partiye üyeliğim yoktur demeyeceğim... Bu parti veya partili biriyle en ufak bir alakamı, en ufak bir çıkar sağladığımı ispat edemezseniz "Şerefsizsiniz!" de demeyeceğim... Gocunmayacağım da... Çünkü "Şehit Başkan, merhum Muhsin YAZICIOĞLU'nu" bile türlü yaftalarla yerden yere vuranlar, "Merhum Başbuğ, Alparslan TÜRKEŞ'in" en değerli emanetlerinden olan Ahmet Kutalmış TÜRKEŞ'e bile aynı yaftayı vuranlar bana da "Ak Parti Yalakası" diyorsa neden gocunayım ki? Sadece bundan sonraki sözlerime dikkat eder, tabanından tavanına kadar tüm Ak Parti camiasından özür dilerim... Şunu da iyi bilin ki, Sn. Recep Tayyip ERDOĞAN'ı asa asa, kese kese Cumhurbaşkanı ettiniz ama beni assanız da, kesseniz de Ak Parti'li yapamaszınız. Fakat yıllardır olduğu gibi bazı konularda desteklerim kendisini, bazı konularda eleştiririm... Takım tutar gibi, körü körüne bir partiyi veya liderini desteklemek, gelecekle ilgili bir hayali veya projesi olmayanların işidir. Allah bize "tutup düşünesiniz diye" beyin vermiş. Sigaraya, alkole bağlanır gibi bir partiye bağlanın diye değil. Partidir bu! Bir genel başkan gelir, güzel işler yapar destekersiniz. Onun yerine diğeri gelir, yan gelip yatmaktan başka bir şey yapmazsa bunun neyini destekleyip, lider gözüyle bakacaksınız? ............. ......... 13 yıl değerli okurlarım... Tam 13 yıldır Recep Tayyip ERDOĞAN'ı "Yüce Divan" da yargılama ve dar ağacına gönderme hayalleri kuruldu bu ülkede. "Tayyip muhtar bile olamaz!" denildiği günün üzerinden 4.700 gün geçti ve o günden beri Tayyip ERDOĞAN bu ülkeyi yönetiyor. "Tayyip Apo'yu çıkaracak!" "Tayyip ülkeyi bölecek!" "Tayyip hırsız!" diye diye cumhurbaşkanı ettiler Recep Tayyip ERDOĞAN'ı. Aradan 13 yıl geçti Apo hala cezaevinde. Pkk ve cemaat hakkında MİT'e ajanlık yapıyor... Aradan 13 yıl geçti Türkiye hala sapasağlam, tek parça yerinde duruyor.... Tayyip ERDOĞAN'ın hırsız olduğunu, cemaat basının gösterdikleri dışında, gözlerimle görmedim. Hırsızlığı, adli makamlarca sabit görülmüş bir mahkeme ilamı da yok! Fakat 10 yıldan fazla bu ülkeyi yöneten bir başbakanın eşi, dostu akrabası hırsızlık yaptıysa bu Recep Tayyip ERDOĞAN'ın sorunu değidir. Hepi topu 1,5 yıl bu ülkeyi yönetemeyen liderler hırsızlık yapmadı mı? Bir gecede onlarca banka kimin zamanında hortumlandı? Bir "Anayasa Kitabı Fırlatma" hadisesi yüzünden, 380 milyar dolar'ını çaldılar bu milletin. Pkk ie 40 yıllık mücadelenin ülkemize faturası da 380 milyar dolar... Varın gerisini siz hesaplayın!!!