Atinalılar Sparta'ya seslendi: "Persliler geliyor çabuk gel." Spartalılar işi gücü bıraktı. Gerçi köylüsünden başka çalışan yoktu. Ticaret zanaat adamlıktan sayılmazdı. Derken Antikçağın canlı savaş makinesi yola çıktı. Daldılar Perslilere. Yer misin yemez misin. Onlar dalarken Atina Sparta'ya daldı. "Vay alçak Atina döndüler geri." Bir ara Persliler Atina'ya daldı taş üstünde taş komadı. Dalan dalana... Yıllar geçti Atina deniz ticaretiyle uğraştığı için parayı buldu, havalandı. Sparta bu, boru mu! "Ey Atina fiyakan kime bittin sen" deyip Atina'ya daldı. Başlarına bir tiran yerleştirip "30'lar meclisini" kurup memleketine geri döndü. Bu arada Yunanlı bir düşünür Makedon kralına "durum vahim gel abi bizi kurtar, gözünün yağını yiyeyim" dedi. Makedon kralı "lan ayıpsın şurada komşuyuz yavşak seni mi kıracağız" diyerek yola çıktı. Ama ne çıktı! Ne Atina kaldı ne Sparta ne de Pers. Hatta Hindistan'dan Mısır'a kadar gitti. İskitler olmasa daha da giderdi. Derken şimdiki İran'da (Pers) Batı-Doğu sentezi olsun diye on bin kişiye nikah kıydı. Hani kültürler karışıyor genlerde karışsın hesabı. Bizim belediyeler halt etsin. Toplu nikah kıyma rekoru İskender'e aittir. Ayrıca Mısır'da İskenderiye adlı yerleşim yeri adından gelir. Sonradan bilimin merkezi oldu. Biz o adı yoğurtla servis edilen ince kıyılmış ete verdik. "Çek bir buçuk iskender yağlı olsun" diye kebapçılarda hala rahmetliyi anarız. İskender, bir akşam şarap komasına girip hayata gözlerini yumdu. Ölünce memleketi üçe bölündü. Üç komutanı parsel parsel Mısır-İran-Yunanistan bölgelerine yerleşti. Günümüzden 2500-2300 yıl önce hayat böyle akıp gidiyordu işte. Daha Amerika kıtası bulunmamıştı. Cesar'ın Britanya'ya girmesine üç yüz yıl, Ant-Ros kavimleri şimdiki Ruslar birleşik bir kral olmak için daha önlerinde on üç yüzyıl vardı. Bu aralar Amerika-Rusya-Avrupa arasında giden gelene... Eh yeşillik olsun dediler bende üstüne limon sıkayım dedim  vandal mıhtar Mehtap Kuş