İşin fıtratı okumak tabii ki köy halkım. Şimdi ben üniversiteyi Aristo ile doksan kişilik sınıflarda okudum. İskender de bizim sınıftaydı. Sonra İskender "Sefere çıkalım, Hindistan'a kadar gidip, Makedon tokadını koyup geliriz!" dedi. "La" dedim, " Yolda ne yiyip içeceğiz?" Dedi ! "Buzdolabı var mıhtar!" Ben de uzatmadım yola çıktık. Neticede koskoca İskender, kırmak olmaz. Bir gün Perslerle kapışırken kolum incindi. Hemen Mısır'a geçip, piramitlerde ultrason, tomografi filan çektirdik. Tabii bir b.k çıkmadı. Sonra oraya ilk üniversiteyi kurup, yanına bir de kıraathane açtık. Dedik " çay kek bedava" Ahali ne yapsın? Sevindi tabii. Çöktü kıraathaneye. Hazır gelmişken Nil nehrine baraj yapalım dedim. Nilüfer'i çağırdık açılışta konser verdi. Üç beş cebine koyup gönderdik. Derken İskender, " Gel buraya ikinci Nil nehrini yapalım" dedi. İyi de Allah zaten vermiş ilkini, ikincisi neyimize? Mısır'dan ayrılıp Moskova Prensliğine gittik. Baktık Lenin oturmuş, Troçki ile tavla oynuyor. Bizi görünce " Şu köprüyü size satalım" dediler. Üç aşağı beş yukarı yap- işlet- devret anlaştık. Kasada para bitince lejyonerlerden Mehmetios'u Saksonlar'ın yanına gönderdik. " Git" dedik, " Şu lavuklardan üç beş neyse al, faiziyle öderiz." Sonra ne mi oldu? Vermediler para iyi mi? Derken Mehmetios geldi, " Bizim para dünyada en fazla değer kazanan para" deyip, kestirip attı. Biz de " Aaa öyle mi?” filan deyip sevindik! Sonra İskender'in sağ kolu kutsal ittifakı bozacak işler yapıp, bizim elemanlara sardırdı. İskender bu işe çok kızdı ama " nehri geçerken beygir değiştirilmezdi." Dedim İskender'e " Takma kafana, patlat oradan bi ayran!" Çünkü bunca palavrayı ancak ayran içen bir mal sallar ; Diğerleri de alkışlayıp inanır. Ayran öyle çok kaçırılırsa tren hattı ile birbirine bağlı bile olmayan yerlerden hızlı tren geçirtir. Yavaş geçsin :) Raylar buz yapmış ;) Hade öptüm pis fakirler Mehtap Kuş Vandal mıhtar