Kaygan Zemin

Kaygan Zemin

Atatürk ve İnönü Döneminde Basılan Dini Kitaplar

Atatürk, Türk Devrimi ile hurafelerle ve boş inançlarla mücadele ederek akıl ve bilimin önünü açmak istemiştir. Bu mücadelesinde bir taraftan 15. yüzyıldan beri aklın ve bilimin merkezi olan Batı'ya yönelirken diğer taraftan Türk-İslam dünyasında aklın ve bilimin önünü kapatan çarpıtılmış, hurafelerle kaplanmış ve öz güzelliğini kaybetmiş İslam anlayışına savaş açmıştır. Bu nedenle de yüzyılların batıl itikatlarını din zanneden geleneksel İslami çevrelerle karşı karşıya gelmiştir.
Atatürk, Yeni Osmanlı ve Jöntürk aydınlarının başlattıkları ancak tamamlayamadıkları Dinde Öze Dönüş Projesi'ni geliştirip hayata geçirmiştir. Amacı Kur'an'-ı Kerim eksenli asıl/öz/saf/gerçek İslam'a dönüşü sağlamaktır.
Kur'an-ı Kerim'in Türkçe Tefsiri ve Tercümesi
Atatürk'ün isteği üzerine Diyanet İşleri Başkanlığı Kur'an'ın tefsir ve tercüme görevini, din alimi Elmalılı Hamdi Yazır ile dine hakim usta şair Mehmet Akif Ersoy'a vermiştir. Bu doğrultuda 1925'te Diyanet İşleri Başkanlığı, Elmalılı Hamdi Yazır ve Mehmet Akif Ersoy ile bir "Kur'an tefsir ve tercüme sözleşmesi" yapmıştır.
Kur'an tefsir ve tercümesi görevini kabul eden Elmalılı Hamdi Yazır ve Mehmet Akif Ersoy hemen çalışmalara başlamıştır.Çalışmalarını Mısır'a giderek orada sürdüren Mehmet Akif, zaman içinde Kur'an'ı hakkıyla tercüme edemeyeceğini anlayarak tercüme işini yarım bırakmıştır. Ancak Elmalılı Hamdi Yazır, Kur'an tefsir ve tercümesini 1935'te yapıp bitirmiştir. Elmalılı Hamdi Yazır'ın "Hak Dini Kur'an Dili" adını verdiği bu tefsir ve tercüme 9 ciltlik 6433 sayfalık dev bir eserdir. Bu eser, 1936-1939 yılları arasında Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından 10 000 takım olarak bastırılıp Türkiye'nin her yerine ücretsiz olarak dağıtılmıştır.
Elmalılı Hamdi Yazır'ın Hak Dini Kur'an Dili adlı Kur'an tefsirine Atatürk'ün katkısıyla bir önsöz yazılmıştır. Atatürk'ün kütüphanecisi Nuri Ulusu bu gerçeği şöyle ifade etmiştir: "Eserin bitiminde kendi katkısıyla Kur'an'ın gerçeğini ve Kur'an'la ilgili özellikleri açıklayan güzel bir önsöz hazırlandı ve basıma girdi."
Atatürk'ün işareti üzerine TBMM, sağlam hadis kaynaklarının Türkçeye tercüme edilmesi görevini Ahmet Naim Efendi'ye vermiştir. Ahmet Naim Efendi de dikkatli bir çalışma sonunda Buhari Tercüme ve Şerhi'ni hazırlamaya başlamış ancak eseri tamamlayamamıştır. Bunun üzerine eseri tamamlama görevi Kamil Miras Hoca'ya verilmiştir. Kamil Miras Hoca'nın 12 cilt olarak tamamladığı Buhari Hadislerinin Tercümesi ve Şerhi 1932'de bastırılıp Türkiye'nin her yanına yine ücretsiz olarak dağıtılmıştır.
Cumhuriyet'in ilk 15 yılında Elmalılı Hamdi Yazır'ın 9 ciltlik dev eseri başta olmak üzere Kur'an tefsir ve tercümesiyle ilgili toplam 9 eser yazılıp yayımlanmıştır. Bu eserlerin toplam baskı adedi 100 000'e yakındır.
Cumhuriyet Çocuğunun Din Dersleri
Atatürk 1929'dan itibaren ilkokullarda okutulacak din dersi kitaplarını yeniden yazdırmıştır.
1929'da Muallim Abdülbaki'ye (Abdülbaki Gölpınarlı) Cumhuriyet Çocuğunun Din Dersleri adlı bir kitap yazdırıp bu kitabı ilkokulların üçüncü sınıfından itibaren okutmuştur.
Atatürk'ün, Maarif Vekaleti Talim ve Terbiye Dairesi'nin 88 numaralı kararıyla ilkokullarda ve köy okullarında okuttuğu Cumhuriyet Çocuğunun Din Dersleri adlı kitapta yazılanlardan bazıları şunlardır:
"Bugünkü Türklerin dini: İslam dini, İslam imanı, imanın düsturu: La İalhe İllallah, Muhammed'un Resulullah."
"İslam dinini insanlara öğreten zat: Hazreti Peygamber."
"ALLAH'A İMAN: Allah insanların kalplerinde yaşayan ulvi bir varlıktır. Allah büyük bir yaratıcı kudrettir. Allah sevgisi bütün ibadetlerin başı ve en büyüğüdür. Allah'ı bize tanıtan Hazreti Peygamber'dir. Allah zaman ve mekanın üstündedir."
"CAMİ: Müslümanların Allah'a ibadet için toplandıkları yerlere cami denir. Cami, okul gibi hepimizin, bütün milletin malıdır. İçindeki eşya da öyledir. Allah'a evlerimizde de ibadet edebiliriz. Fakat Allah camideki ibadeti daha çok sever. Çünkü onun faydası daha çoktur. Oradaki büyüklerden din işlerini öğreniriz. Birbirimizi tanırız, severiz. Birbirimizin halini anlarız. Birbirimize faydamız dokunur. Zaten Müslümanlık ayrılık dini değil, topluluk dinidir."
"İMAN: Müslümanlık Allah'a ve Müslümanlığı öğreten Peygamberimize inanmaktır. Allah ve Peygamber'e inanmaya iman deriz. Allah bu kainatı, bizi yaratan kudret sahibidir. O'nun ne olduğunu, nasıl olduğunu biz tamamıyla bilemeyiz, O çok büyüktür.
"Şu iki söz İslam imanını bildirir: La ilahe illallah Muhammedün Resulullah. Türkçesi; Allah birdir, ondan başka ilah yoktur. Muhammed de Allah'ın peygamberidir, demektir. İşte bu sözlerin anlamına inanan kimse Müslümandır. Görüyorsunuz ya çocuklar: Müslümanlık en kolay, en doğru dindir. Müslümanın kutsal kitabı Kur'an-ı Kerim'dir. Allah'ın emirleri bu kitapta yazılıdır. Biz Kur'an-ı Kerim'e çok hürmet ederiz. Bütün ahlak güzelliklerini bize öğreten bu kitaptır."
"HZ. MUHAMMED: İslam dinini insanlara öğreten Hazreti Muhammed Arabistan'da Mekke şehrinde doğdu. (...) O vakitler Araplar hiç medeniyet bilmezlerdi; cahil, vahşi bir haldeydiler. Taşlara, putlara taparlar, kızlarını diri diri toprağa gömerlerdi.
Açık fikirli Muhammed bu hallerden çok sıkılır, milletini doğru yola götürmeyi kendi kendine düşünürdü. Artık tamamıyla büyümüş olan genç Muhammed'i milleti çok severdi. O, hiç yalan söylemezdi.
Düşünceleri daima doğruydu."
"Peygamberimiz İslam dinini insanlara anlatmaya, ‘Bu taş parçalarına, putlara tapınmayın, bunlardan insanlara ne iyilik gelir ne de fenalık. Allah birdir ve büyüktür,’ demeye başladı. O vakit kendisi kırk yaşına gelmişti."
"Yüzü gayet güzel, kendisi sevimli olan Peygamberimizin ahlakı da güzeldi. Hiç kimseye fena muamele etmez; fakirlere, dul kadınlara, yetim çocuklara daima yardım eder, herkese doğru yolu gösterir, nasihat verirdi."
Kitabın en ilginç özelliklerinden biri, kitabın sonundaki "Kur'an-ı Kerim'deki Sözlerden" adlı kısa bölümdür. Bu bölümde Fatiha suresi ile İhlas suresinin önce yeni Türk harfleriyle Arapça aslı sonra ise Türkçe anlamına yer verilmiştir.
1948'de Cumhuriyet Çocuğunun Din Dersleri kitabı kaldırılıp yerine Müslüman Çocuğunun Kitabı adıyla yeni bir ders kitabı yayımlanmıştır! Ancak bu kitap, Muallim Abdülbaki'nin kitabının aksine İslam dininin özünü değil, İslam dinine sonradan giren mezhepleri, tarikatları, hurafeleri İslam dini olarak anlatan bir kitaptır. Öyle ki, dönemin İslamcı yayın organı Sebilürreşad dergisi bile bu kitabı "tarikatçılıkla" suçlamıştır.
"Devletin din meselelerine acele müdahalesi. Eserin bir ucu tekkelere, öbür ucu modern maneviyata dayanıyor. Altı kaval üstü şişhane. Değersiz, zevksiz mistik manzumeler. Tarikatçılık, hurafeperestlik. Siyasi acelecilikle bakanlığın bu eseri kendine mal etmesi yerinde değildir."
Yavrularımıza Din Dersleri
Atatürk'ten Sonra İnönü döneminde de çocuklarımız için din dersi kitapları yazılmıştır, yayımlanmıştır. Örneğin Diyanet İşleri Başkanı Yardımcısı Ahmet Hamdi Akseki, iki kitaptan oluşan Yavrularımıza Din Dersleri adlı kitaplar yazmıştır. Bu kitaplar, 1944'te, İnönü döneminde, Ankara'da Recep Ulusoğlu Basımevi'nde basılmıştır.
Askere Din Kitabı
Atatürk ve İnönü sadece çocukların değil ordunun din eğitimini de unutmamıştır. Ahmet Hamdi Akseki'nin, Cumhuriyet'in ilk yıllarında kaleme aldığı kitaplardan biri de Askere Din Kitabı adlı eserdir. İlk baskısı Atatürk döneminde, 1925'te yapılan kitap, ikinci baskısını İnönü döneminde, 1945 ve 1946'da yapmıştır.
Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları'ndan çıkan kitap askeri okullarda okutulmuştur.
Kitabın yayımlanmasını bizzat dönemin Genelkurmay Başkanı Fevzi Çakmak istemiştir.
477 sayfalık Askere Din Kitabı'nda (1945'teki 2. baskı) farklı konularda toplam 66 ders vardır. Bu derslerden ilk 10'u şöyledir:
Kitap, Mehmet Akif'in Ordunun Duası adlı bir şiiriyle sona emektedir.
Kitabın, ""laiklik" ağırlıklı devrimlerin yoğunlaştığı 1925'te bastırılmış olması dikkat çekicidir. O sırada Halifeliğin Kaldırılması, Tekke ve Zaviyelerin Kapatılması, Şapka Kanunu gibi devrimleri gerçekleştiren genç Cumhuriyet, belli ki aynı zamanda akla ve bilime uygun, hurafelerden ve bağnazlıktan uzak bir din anlayışının gelişmesi için çaba harcamıştır. Bu devrimler yüzünden kimi çevrelerce "dinsizlikle" suçlanan genç Cumhuriyet, ordusuna bile din dersleri vermiştir.
Askeri Din Dersleri
Genç Cumhuriyet'in yine Türk ordusuna yönelik olarak hazırlatmış olduğu kitaplardan biri de Muallim Cevdet imzalı Askeri Din Dersleri adlı kitaptır.
İlk baskısı 1928'de yapılan 239 sayfalık bu kitabın kapağında Osmanlı Türkçesiyle aynen şöyle yazmaktadır: "Erkan-ı Harbiye Umumiye Riyaset Celilesi'nce açılan müsabakada birinciliği kazanan bu eser ayrıca mükafatla taltif ve bütün ordulara resmen kabul olunmuştur."
Kitabın kapağında belirtildiğine göre bu kitap Maarif Vekaleti Talim Terbiye Dairesi'nce de şu raporla "takdir" edilmiştir:
"Bu kitap gerek aile terbiyesiyle gerek askerlerin maneviyatını yükseltmekle meşgul herkesi alakadar eder. Muallimlik edecek gençler köylülere insanlık, yurt, din terbiyesinin nasıl verileceğini bu eserde ameli (uygulamalı) numunelerle birebir görürler."
Yine kitabın kapağında kitaptaki derslerin İslamiyetin 10 ilkesi etrafında toplandığı belirtilerek o ilkeler şöyle sıralanmıştır:
"1. Allah ve Peygamber sevgisi
2. Sıhhat ve temizlik sevgisi
3. İlim ve sanat sevgisi
4. Aile ve ev sevgisi
5. Askerlik sevgisi
6. Adalet sevgisi
7. Halk sevgisi: Yetimleri, fakir kızları korumak
8. Şehir hayratı sevgisi: Çeşmeler, imarethaneler, hastaneler, mektepler, kütüphaneler açtırmak
9. Güzel şeyler sevgisi: Güzel ezanlar, güzel sesler, güzel binalar, güzel çiçekler, güzel ağaçlar, güzel kitaplar, güzel nakışlar
10. Her fena ve fücur şeylerden nefret: Fuhuş, kumar, içki..."
Kitap 40 dersten oluşmaktadır. Söz konusu 40 dersin ilk 10'u şunlardır:
1. Cami ve ezan
2. Cami terbiyesi ve Peygamberimiz
3. Eski Müslümanlık ve Avrupa'da temizlik
4. Peygamberimizin yemin usulü
5. Neferler ve diş temizliği
6. Frengi ne yapar?
7. Askerler ve içki
8. Lailaheillallah
9. Hz. Muhammed kimdir?
10. Peygamberimiz halkı nasıl terbiye etmiştir?
Askeri Din Dersleri, "laiklik" ağırlıklı devrimlerin hayata geçmeye başladığı 1928'de basılmıştır. Bilindiği gibi aynı yıl anayasadan "Devletin dini İslamdır." maddesi çıkarılmıştır. Bu demektir ki, genç Cumhuriyet'in anladığı laiklik, bir taraftan "devletin dini olmayacağını" savunurken diğer taraftan büyük bir bölümü Müslüman olan Türkiye'de İslam'ın en doğru, en sade şekilde anlaşılmasını sağlamak için çaba harcayan bir özelliğe sahiptir.
352 000 Takım Dini Kitap
Sonuçta genç Cumhuriyet 1923-1950 yılları arasında 352 000 takım dini kitap bastırmış ve bunları Atatürk ve İnönü dönemlerinde köylere kadar ücretsiz olarak dağıtmıştır.
1. Elmalılı Hamdi Yazır'ın Hak Dini Kur'an Dili adlı Kur'an-ı Kerim tercüme ve tefsiri (9 cilt): 45 000 adet
2. Ahmet Naim Efendi-Kamil Miras Hoca'nın Buhari Tercüme ve Şerhi (İzahı) (12 cilt): 60 000 adet
3. Genel Din Kültürü Eserleri: 247 000 adet
Bu rakamların ne anlama geldiğini daha iyi anlamak için basit bir karşılaştırma yapalım: Dini nitelikli bir imparatorluk olan Osmanlı'da 1400 ile 1730 yılları arasında yani tam 330 yıllık dönemde telif olarak 14 tefsir, 48 fıkıh, 25 akaid ve kelam, 11 ahlak ve sadece 1 tane de hadisle ilgili olmak üzere dini içerikli toplam 99 eser yazılmıştır. Ayrıca "Fünûn-ı Aliye" ibaresinden dini nitelikli oldukları bilinen 30 çalışma yapılmıştır. Kısacası 330 yılda yazılan toplam 234 telif eserden 143'ü dini niteliklidir.
Kaynak : El-Cevap, Sinan MEYDAN
Alıntıdır

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Kaygan Zemin Arşivi