“Yıkılası meyhane” demişler türküde
Lakin
Yıkılmadı, beni de aldı içine
İyi ki almış zaman zaman
Nasıl dayanırdım yoksa bu zulme
Cehennem zebanilerine
Bir kadeh rakı iyi geldi
İkincide kurtardık memleketi
Hatta dayandık ta Cennet’in kapısına
Açmadılar elbet
Sarhoş dediler
Ayyaş dediler
Sarhoştum, doğru
Nasıl dayanırdım yoksa bu zulme!
<><><>
Rakı içmek zordur, zor
Hele bir de “ne olacak faslı” başladıysa
Ya bir de meyhanedeysen, tutamazlar
Ben de” tutunamayanlar” ailesindenim zaten
Adamın aklına kor bu meret
Takılırsın cümbüşün ardına
Edirne’den Van’a kadar gider gider gelirsin
Mücadele gerektirir
Devrimcilik gibi
Her şeyi savunurken
Her şeye karşısındır
Kavun, peynir, tarator hariç
Yeni yollar gerektirir
Yeni yöntemler
Yeni meyhaneler aratır.
<><><>
“Rakı-balık-Ayvalık” üçgeninden aşağı inersin yavaştan
Sallana sallana
“Her canlı ölümü tadacak” nasılsa
Tadarız, ne var ki bunda?
Tabut kalır mı bu hengâmede bana
Ya, dört başından tutacak bulunur mu, bilmem
Olmaz ya
Diyelim oldu
Ne malum
“Yarıdan fazlası abdestsiz cemaatim olacak”
Orhan Veli gibi
Hani belki
“Kim takar kaymakamı misali” gelen
Kaymakam makamından
Dört başı mamur bir namaz
İkindiye kalmaz.
<><><>
Adres gerekmez,
Adres belli
Yine Cehennem, yine Cehennem
Yine ateş altındayız, bilesin
Ha buradaki zebani
Ha oradaki
Cehennem zebanilerine kaldık yine
Hasılı
Her köşede aynı tabela asılı
“Burası Cehennem”
“İçerde Zebani var!”
Eyvah ki eyvah!
Nasıl dayanılır bu zulme
“Burası Cehennem”
“İçerde Zebani var!”
“Garson, bira getir!”
MEHMET ÜNAL TAŞPINAR
22 Temmuz 2018, Burgazada
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.