Talha Erdoğan
Kendini Arayan Gençlik
Din, vatan, bayrak ve milletin korunması ancak fedakar bir gençliğin yetişmesine bağlıdır. Her gencin bir amacı bir çizgisi bir davası , ideali ve olmalıdır. Gençler olarak amacımızın kendimizi en güzel şekilde yetiştirmek, imanlı, şuurlu bir şekilde İslam’ı kıtalara ve cağlara yaymak olduğuna inanıyorum. Amacımızın mahlukata hizmet, İslam adına güzel şeyler yapabilmek olması gerekir. Bunun en güzel örneği sinesi Kuranla dolu, gönülleri iman ve aşk heyecanıyla dolu, düşünce ve idealleri Allah(c.c)rızasını ve resulunun muhabbeti yerleşmiş, fedakar, metanetli, cesaretli, cevakar saymakla bitiremediğimiz özellikleri olan genç sahabelerdir. Rasulullah Efendimizin insanlığı kurtaran davasında gençlerin gönül verdiğini gördüğümüzde… Habeşistan kralı karşısında müslümanlar’ın genç sözcüsü Cafer bin Ebi Talip’in zeka ve firaset pırıltıları saçan konuşmasını dinlediğimizde… Hicret esnasında Allah Rasulü’nun uğrunda canını ortaya koyarak müşriklerin haince planlarını alt üst eden cengaver’in yirmi yaşlarında bir genç olduğunu öğrendiğimizde… Efendimizin on dokuz yaşındaki Hz. Üsamey’i büyük bir ordunun başına kumandan tayin ettiğini öğrenince… Efendimizin hayatında gençlerin ne kadar yüce bir mevkide bulunduğunun farkına varıyoruz. İslam adına, İslamın yayılması adına bin bir türlü işkenceye katlanabildiklerini görüyoruz. Bizde onların yolundan gitmeye gayret göstermeliyiz. Bizler neden birer, Hz. Ömer, Halid bin Velid, Musab bin Umeyr, Talha bin Ubeydullah, Abdullah bin Huzafe, Zeyd bin Sabit, Hz Üsame olamayalım. Peygamber efendimiz için hiç düşünmeden canını ve malını verebilen o yiğitlerin yolundan gitmeyi hiç düşündünüz mü? Davranışlarımızla, fedakarlıklarımızla, hizmetlerimizle onları örnek alıp bizde çevremizdekilere örnek olmalıyız. İslam’ı duymayanlara duyurmalı, bilmeyenlere öğretmeliyiz. Her türlü zorluğu göze alarak durmadan, yorulmadan İslam’ı yaymalıyız Peygamberimiz (S.AV)’in dediği gibi: Bir elime ayı diğer elime güneşi verseler yinede davamdan vazgeçmem. Her türlü zorluğu göze alarak, bazı şeylerden vazgeçerek elimizden geleni yapmalıyız. Dinimizin kuralarına göre okuyup. Şefkatli anne, fedakar baba, sevdalı bir genç olup dünyaya şekil vermeliyiz. Önce peygamberimiz (s.a.v) gibi işe çevremizden başlayıp daha sonra zincirin halkaları gibi kenetlene, kenetlene ilerle, dinini en güzel şekilde öğren, yaşa ,öğret böylece zincirin halkaları hem çoğalır hem de sağlamlaşır. En hayati kararlar gençlikte verilir. Farklılıklara, gelişmelere intibak etme konusunda yaşlılara kıyasla daha elverişlidir. Bu yüzden gençliğinde iyi kararlar vermeye dikkat et. Bir imanlı genç olarak dertlisin biliyorum. Bir inançlı genç olarak suskunsun biliyorum. Ama bir gazeteci olarak yazılmayan gerçekleri yazabilir Bir avukat olarak mazlumun hakkını savunabilir. Bir öğretmen olarak inançlı, bilinçli, şuurlu gençler yetiştirebilirsin. Unutma sen bilinçli bir gençsin. Genç iken ağacını dikmelisin ki ihtiyarladığında gölgesinde barınacak bir mahşer ağacın olsun.Onun için gençliğinde kalıcı şeyler yapmaya gayret et. Biliyorum ahir zamanda genç olmak ateşler içinde yanmaktır. Ama ahir zamanda imanlı genç olmak ateşler içinde yanmamaktır. Ateşler içinde İbrahim(a.s) misali, Firavunun sarayında ki Musa(a.s). Cağın Züleyha’larına karşı Yusuf (a.s) misali , Ateşler içinde yanmamak için her türlü zorluğa karşı, taktir edilecek davranışlar yaparak İslam’ı yaymalıyız. Milli şairimiz Mehmet Akif ERSOY’UN dediği gibi: ‘Cehennem olsa gelen, göğsümüzde söndürürüz, Bu yol ki, hak yoludur, durmak bilmez yürürüz’. Her türlü zorluğa göğüs gererek dimdik ayakta durmalıyız. sahabeyi örnek alıp sabırlı ve emin adımlarla ilerlemeliyiz. Bu topraklarda doğmak için bir bedel ödemedik ama Bu cennet vatanda yaşamanın elbet bir bedeli olmalı…… Unutma sen büyük bir milletin devamı ve ahfadısın!! Faziletlerle dolu medeniyetin takipçisi şan ve şerefle dolu bir mazinin buğünkü temsilcisi olduğunun şuur ve vakarıyla vücudunu yoğurmalısın…. -İstanbul/Üsküdar
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.