“Sana ne zamandır sormak istiyordum: Cennet nerede, baba?”
Beklemediği bu soruya verebileceği cevabı geciktirmek için her zamanki yola başvurdu; bir-iki öksürük.
“Cennet?”
“Evet, Cennet.”
“Üstündesin, gülüm.”
Belli ki anlatamadı, anlamadı, şaşırdı, bir an için yere çevirdi gözlerini; ‘ne diyorsun’ bakışlarıyla babasına sordu.
“Evet,” dedi adam “tam üstündesin Cennet’in.”
Yine anlamadığını görünce değiştirdi söylemini:
“Şöyle anlatalım: Gözlerini kapat ve bana anlat; senin kafandaki Cenneti ve Cennette var olduğunu düşündüğün her şeyi anlat tek tek bana. Ve ben de Cennet’i tarif edeyim nerede.”
...
“Nasıl?”
“Kapat gözlerini ve gördüklerini yavaş yavaş anlat bakalım.”
Cennet...
Hangi ayağın altındaydı?
MEHMET ÜNAL TAŞPINAR
2 Şubat 2022, Fenerbahçe
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.