Ayağında kelik
Altı koca bir delik
Cepte hiç yok metelik
Akşam oldu üstelik.
<~> <~> <~>
Kandil mi, mum mu bu soluk ışık
Fakirin umurunda değil
Sefaleti düşünmez, alışık
Bir çorbaya fit
Havayı gözler biteviye
Yağışı, soğuğu kollar
Ta
Güneşe kadar
Lazım olan bu ışık.
<~> <~> <~>
Ayağında kelik
Altı koca bir delik
Cepte yok ki metelik
Sabah oldu üstelik.
<~> <~> <~>
Ana yok, baba yok
Ekmek para, su para
Duvar dibi olmasa çiş de para
Ona uğramayan para
Okkalı bir küfür salladı
“Parasını! Parasını!..”
Bilse, Lidyalıya sövecek
O,
Başkasını seçti
Gökyüzüne bakıp
“Kandilini, mumunu!”
Deyip geçti.
<~> <~> <~>
Ayağında kelik
Altı koca bir delik
Cepte yoktur metelik
Öğlen oldu üstelik.
<~> <~> <~>
Parasızlık peşinden ayrılmaz
Kimlik numarası fakirlik
Yokların içinde büyümüş
Var olan açlık, sefalet, mahcupluk
“Hay, anasını!” dese olmaz
“Kandilini, mumunu!”
Deyip geçti.
İlk öldürülen fukara olur
İlk dövülen, sövülen
İlk mapushaneye gariplik girer
Ekmek yok, aş yok, ana yok, kardeş yok
Baba yok, baba yok
Yok oğlu yok!
<~> <~> <~>
Ayağında kelik
Altı koca bir delik
Cepte hiç yok metelik
Akşam oldu üstelik.
<~> <~> <~>
Rüzgara söyler ağıt
Babanın kanı, ananın canı,
Kızkardeşin paramparça fistanı,
Fakirin canhıraş figanı
Söyler ki; “al, götür, dağıt!”
Rüzgar dosttu geri getirdi
Eski bir gazeteden yarısı yırtık bir haber:
“Bütün yurtta bayram var
Savaş bitti
Her tarafa nur yağdı.”
O,
Gökyüzüne bakıp
“Damını, küreğini!”
Deyip geçti.
<~> <~> <~>
Ayağında kelik
Altı koca bir delik
Cepte yoktur metelik
Bayram gelmiş üstelik.
MEHMET ÜNAL TAŞPINAR
3 Kasım 2018, Fenerbahçe
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.