Türkiye'nin korkulu rüyası: Obezite
Obezite günümüzün en tehlikeli hastalıklarından biri haline geldi. Peki obezite hastalığına yakalanmamak için neler yapılmalı? Hangi önlemler alınmalı, nasıl beslenmeli? Obezite günümüzde gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin en önemli sağlık sorunları arasında yer alıyor. Obezite genel olarak bedenin yağ kütlesinin yağsız kütleye oranının aşırı artması sonucu boy uzunluğuna göre vücut ağırlığının arzu edilen düzeyin üstüne çıkması olarak tanımlanıyor. Genel Cerrahi Uzmanı Doç.Dr. Babek Tabandeh, ‘Obezite’ hakkında önemli bilgiler verdi tedavisi ve dikkat edilmesi gereken konuları Ajanshaber’e anlattı: Obezite; kelime anlamı ile şişmanlık demek. Ama günümüz tıbbında obeziteden bahsederken bizim için bu şişmanlık o kadar ileri derecededir ki bunu hastalık olarak kabul ediyoruz. Dolayısıyla bunun için bazı önemli ölçülerimizin olması gerekiyor. Vücut kitle endeksi diye kimyasal bir formül oluşturuyoruz. Kişinin ağırlığını kg cinsinden boyunun karesine onu da metre cinsinden bölüyoruz ortaya bir rakam çıkıyor. Bu rakam normal insanlar 22 ila 25 arasında çıkması gerekiyor. Bu rakam 30’u geçiyorsa gerçekten insanın şişman olduğunu gösterir. Eğer ki 40’ı geçiyorsa; buna hastalık düzeyinde şişmanlık diyoruz. 35’in üzerinde ve obezitenin getirdiği bazı hastalıklar eşlik ediyorsa o zaman biz bunu yine hastalık düzeyinde şişmanlık diyoruz. OBEZİTE KAÇ YAŞINDA GÖRÜLMEYE BAŞLAR? Obezite için belirli bir yaş aralığı koyamayız. Çocukluk çağlarında genellikle çocuklar doktor takibinde oluyor. Doktorların boy-kilo çizelgesi var ve doktor diyorsa kendi yaş grubunun yüzde 95’inin üzerindedir; bu da obezite görülme ihtimalinin yüksek olduğunu gösterir. Bebeklerde dahi obezite olabilir. Genelde ister anne de ister bebekte bazı hastalıklar akla geliyor. GENETİK MİDİR? Sadece olabilir. Öyle aileler var ki her bireyde obezite görebiliyoruz. Bu tabii ailenin beslenme şekliyle alakalı. Anne ve babanın beslenme şekli çocuğa da yansıyor bu da obezite konusunda tetikleyici olabiliyor. OBEZİTENİN SEBEP OLDUĞU HASTALIKLAR NELER? Tip 2 diyabet en çok görülen ve en çok korkulan diyabettir. Onun dışında yüksek tansiyon ve yüksek kan lipidleri beraber olduğu zaman biz buna metabolik sendrom diyoruz. Metabolik sendroma yakalanan bir kişide kalp damar hastalıkları görülme ihtimali yükseliyor. Bunların en başında; kalp krizleri, kalp yetmezlikleri ve damarlardaki tıkanıklıklara karşı felçler de görebiliyoruz. Akciğerde çok sık yetersizlik görülebiliyor. Horlama ve uyku apnesi gibi. Reflü, safra taşı, meme kanseri, kalın bağırsak gibi hastalıklara da yol açabiliyor. Bunun dışında cinsel hayatta da sıkıntılar yaratabiliyor. Kadınlık ve erkeklerdeki hormon değişiklikleri. Kadınlarda kıllanma, erkeklerde meme büyümesi ve hatta kısırlığa kadar gidebilecek ciddi hastalıkların oluşmasını sağlayabilir. “TÜRKİYE’DE ORTALAMA HER 3 KADINDAN 1’İ OBEZ” Sağlık Bakanlığı’nın güzel taramaları var tabii bunlar sadece belirli başlı bazı bölgeler. Türkiye’nin tam bir taraması yok maalesef. Ama görünür de çok daha sert rakamlar var. Bayanlarda her 3 kadından 1’i, erkeklerde ise her 5 erkekten 1’inin obezite hastalığına yakalandığını ortaya koyuyor. HANGİ ÖNLEYİCİ ÖNLEMLER ALINABİLİR? Artık günlük bütün işlerimizi makineler yapıyor. Bu durumda bizim metabolizmamızın yavaş çalışmasını sağlıyor. Yine modern hayatın getirdiği bir başka faktör de yediğimiz gıdalardan çok fazla enerji alıyoruz. Bu da metabolizmamızın düşük seyretmesini sağlıyor. Metabolizmamızın hızlanması için, spor yapmak çok önemli. Egzersizin bu konuda önemi büyük. TEDAVİ YÖNTEMLERİ NELER? Şişmanlığın yani obezitenin tedavisi az yemektir. Bunu kim yapabiliyor; diyet uzmanları, endokrin ve beslenme uzmanları, akapunktur uzmanları, yaşam koçları devreye giriyor. İşin özünde daha az yemek var. Bu saydığım faktörler yetersiz olursa cerrahi müdahaleler gerekebilir. Denediği diyetlerden, egzersiz programlarından ve yöntemlerden fayda görmemişse cerrahi yöntem uygulanabilir. Fazla yağların alındığı operasyonlar görünürlüğü düzeltmek için başarılı cerrahiler olsa da, obeziteyi düzeltmek adına hiçbir etkisi olmayan operasyonlar. Bizim obezite cerrahisinde yaptığımız operasyonların amacı; hastanın iştahı azalsın, daha çabuk doysun hatta yediği gıda yaramasın. Mideye balon koyma, mideye kelepçe, tüp mide, mide baypassı gibi yöntemler uygulanabilir. Hastanın yaşına göre, kilosuna göre, yandaş hastalıklarına göre belirliyoruz. KAYNAK: AjansHaber
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.