Eğitim Fakültesinde “Günümüzde Eğitim ve Öğretmenlik Mesleği” Anlatıldı
Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Eğitim Fakültesi tarafından “Günümüzde Eğitim ve Öğretmenlik Mesleği” konulu konferans düzenlendi.
Abdullah Kaptan Konferans Salonunda düzenlenen konferansa Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Ali Gazel, Dekan Yardımcıları Prof. Dr. Bülent Aydoğdu, Doç. Dr. Eray Eğmir ile öğretim elamanları ve öğrenciler katıldı.
“Türkiye Sınavlar Ülkesi Oldu”
Afyon Bahçeşehir Okulları Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Taş’ın konuşmacı olarak yer aldığı konferansta “Günümüzde Eğitim ve Öğretmenlik Mesleği” anlatıldı. 40 yıldır eğitim hayatı içinde yer aldığını söyleyen Taş, eğitim sisteminde sürekli değişikliğe gidildiğini söyledi. Taş, “Her gelen milli eğitim bakanı ile değiştik. Kimileri 3 yıl, kimileri 1 yıl görev yaptı. Her gelenin sistemine ayak uydurmak için çabalarken bir şeyleri kaçırdık. Biliyorsunuz bu ülkede sınavlar hiç bitmez; burası sınavlar ülkesidir. 8. sınıfı bitiren öğrenciler LGS’ye girerler. Liseyi bitiren öğrenciler YKS’ye girerler. Sizler de ileride KPSS’ye gireceksiniz. Burası bir sınav cennetidir. Askere giderken sınav, işe girerken sınav; her yerde sınavla karşılaşacaksınız. 2017’de LGS adıyla yaptık bu sınavları. Sonra OKS oldu, sonra SBS oldu, sonra TEOG oldu, sonra tekrar LGS’ye döndük. Değişime bakar mısınız? Bunların ömrüne bakıyorsunuz, kimi 3 yıl sürmüş kimi 1 yıl sürmüş. Okuldaki öğretmeni ve okulu düşünün. O sisteme tam alıştım, alışıyorum derken tekrar değişiyor. Müfredatlar, konular, sınav sistemi değişiyor. Çünkü öyle bir eğitim sistemimiz var ki sınav odaklıyız” diye konuştu.
“3 saat süren sınavla kişinin kaderi belirlenemez”
3 saatlik bir sınavla bir insanın geleceğinin, hayatının, kaderinin belirlenemeyeceğini ifade eden Taş, şunları kaydetti:
“Bu çok yanlış bir şey. Oysa ortaokuldan bu yana o çocukların becerilerini bir ölçsek. Kimi keman çalıyor, kimi sportif faaliyetlerde iyi, kimi şiir yazıyor. Bir sürü yetenekli çocuğumuz var. Bunların hepsi heba ediliyor, göz önüne alınmıyor. Dünya bunu böyle yapıyor. Ben sınava bir gün kala babası ölen öğrencimi gördüm, sınavda bayılıp ambulansla götürülen öğrencim oldu. İki dakika geç kaldı diye sınava giremeyen öğrencimi yaşadım. Bunların hiçbiri hak değil; o çocuğun bir yılını yedik. Biz gençliğimizi bu kadar kolay heba etmemeliydik. YKS’ye gelince 1974’ten bu yana bu sınavları yapıyoruz. Önce ÜSS diye başladık, sonra ÖYS olduk, ardından ÖSS olduk, onun ardından YGS-LYS iki aşamalı olduk. Şimdide YKS olduk. Bu gençliğimizi telef etmekten başka bir işe yarayan sistem değil. Peki ne yapmalıyız? Bu durum sınavları da etkiliyor sınavların not ortalamalarına bakıyorsunuz, fen ve matematik ortalaması son derece düşük. Uluslararası sınav ölçeğine göre yapılan PISA Sınavlarına 2015’te bizden 15 yaş grubundaki çocuklar katıldı. Bin 500’e yakın çocuğumuz bu sınava girdi. Sondan 3. olduk ve raporda ‘Türk çocuğu okuduğunu anlamıyor’ diye yazılmış. Bu çok ağır. Ezbere dayalı bu sistemden uzaklaşarak, proje tabanlı sisteme dönmek zorundayız. Çocuklara test çözdürerek bir yere varamayız, bizim bir şeyler üretmemiz lazım. Bunlar ancak proje ile oluyor. Nitekim kodlama, yazılım, STEM eğitimleri gelişmeye başladıkça, 2018 yılında 3 kademe daha yukarı çıktık PISA sınavlarında ve yine o raporda Türkiye istatistiksel olarak puanlama anlamında sırasını arttıran 3 ülkeden biri oldu. Bu gurur verici bir haber. Yeterli mi yetmiyor. Daha da hızlı geliştirerek çoğaltmamız gerekiyor.”
“Öğretmen vazgeçilmezdir”
Öğretmenlerin eğitimin vazgeçilmez unsuru olduğunu dile getiren Taş, “Öğretmenler, temel öznedir. Uzaktan da olsa yüz yüze de olsa öğretmen vazgeçilmezdir. Bugünkü mesleklerin pek çoğu yarın olmayacak. Bugün ismini hiç duymadığımız mesleklerle tanışacak çocuklarımız. Ama öğretmen değişmiyor. Uzaktan eğitim döneminde yine öğretmen ekran karşısında ders anlattı. Sadece Türkçe ve Matematikle çocukları eğitemezsiniz. Aynı zamanda bu çocuklar sosyalleşecek, dünya ile konuşacak, yarışacaklar. Çocuklarımızı her yönüyle dünya ile yarışacak şekilde yetiştirmek için öğretmen çok önemlidir” dedi.
Konferans, soru-cevap bölümünün ardından sona erdi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.