Evrendeki en karmaşık nesne olmasına rağmen en gizemli mucize: Beynimiz İnsanoğlu evrendeki varlığı boyunca Muhtemelen ondan daha karmaşık bir organizasyon aramayacak ve belki de varlık suresinin tamamını bu gizemli mucizevi anlamaya çalışarak geçirecektir. Eğer kafamızın içindeki bu cihaz bir kaç senelik bilimsel çabayla hemen anlaşılabilecek bir makine olsaydı insanoğlunun gizeminden bilinmezliğinden ve alemdeki müstesna yerinden bahsetmemiz de mümkün olmayacaktı. Beynin ne olduğu hakkında konuştuğumuzu akıldan çıkarmamak bu yüzden çok önemlidir. Yıldız sistemleri, evrenler yahut mikro Alemin hayal dünyası düşünüldüğünde maddesel olarak bu kadar girift bir şekilde iç içe girmiş ve yüksek düzeyde organize olmuş başka bir yapılanmayla henüz karşılaşmadığımızı fark ederiz. İnsan beyninin temel işlevlerinin birçoğunu yürüten ve beyin dış bölümünü kaplayan kabuk yani korteks tabakasında bulunan hücreler dış yüzey alanının çok büyük olmasını gerektirdiği için olabildiğince geniş bir beyin yüzey alanına sahibiz. Fakat sınırlı bir Kafatası hacminin içine sığmak zorunda kalan beyin kabuğumuz bu dar hacim içine sıkıştırılmış gibidir esas karmaşıklık ise o kırışıklığın oluşturduğu beyin kabuğu denilen bölgeye yakından bakıldığında görülür. Hücreler bunların arasındaki bağlantılar ve bunların saniyede milyarlarca kez rutin olarak gerçekleştirdikleri sinirsel işlemlerdir. İnsanoğlunun beyin kabuğunda ortalama 20 milyar civarında sinir hücresi vardır. Beynin Diğer kısımları da göz önüne alınırsa bu rakam 80-100 milyar arasında bir sayıya ulaşır. Kabuk kısmında bulunan 20 milyar hücrenin her biri diğer hücrelerle zengin bağlantılar yapmak için özelleşmiş hücrelerdir ve her bir hücre 1000 ila 100000 farklı hücreden özel elektriksel bağlantılar aracılığıyla mesajlar alır. Ardından her bir hücre yine binlerce farklı hücreye bağlantı gönderir 20 milyar hücrenin bu şekilde bir bağlantı kombinasyonuyla birbirine bağlandığını düşünürsek ortaya gerçekten mühendisleri yüzyıllarca meşgul edecek ileri düzeyde girift bir kombinasyon çıkıyor. Şu anda siz bu satırları okurken beyninizde hücreler arası bağlantılar saniyenin kesirleri arasında hızla yeniden kurulmakta, bu arada eski bağlantıların bir kısmı kuvvetlenip bir kısmı ortadan kaldırılırken eş zamanlı olarak yeni öğrendiğiniz bilgi ve kavramlara karşılık yepyeni bağlantılar oluşmaktadır. İşte beynimizi sıradan bir bilgi işlem makinasından ayıran en önemli husus burada gizlidir tecrübe ile gelişen değişen ve bir anı, bir anı ile eşit olmayan bir algılama cihazına sahibiz. Özellikle bilimsel araştırma yapanlar tabiattaki Bir nesneyi ya da oluşu anlatmaya çalıştıkları zaman bunu bildikleri cisimlere benzetmeye çalışırlar. Bugün de bilgisayarlarımız var ve beynin bilgisayara benzetme alışkanlığımız günümüzün en yaygın açıklama yöntemlerinden bir tanesi olmaya devam ediyor fakat beynimize yakından bakmaya başladıkça bu benzetmenin ne kadar sorunlu olduğu hemen gözümüze çarpıyor: Evet beyin bir bilgisayar değildir…Bilgi veya Seminer Daveti için Psikolog Aile Danışmanı Dr. Ekrem Çulfa 0533 373 81 23