Halil Şahin

Halil Şahin

BEDELİ ÖDEYECEKLER

Anımsayacaksınız;1998 yılında Diyarbakır Devlet Güvenlik Mahkemesi (DDGM), R.T. Erdoğan hakkında “Halkı din ve ırk farkı gözeterek kin ve düşmanlığa açıkça tahrik etmek” suçundan, yani halk diliyle bölücülükten mahkûm etmiş, bu kararla birlikte Erdoğan’ın siyasi hayatı, diğer tüm bölücüler gibi, tekrar açılmamak üzere sona ermişti. Böylece; R.T. Erdoğan’ın geçmişini, karanlık ilişkilerini, ilginç yükselişini, arkasındaki AB-D&İsrail desteğini, Türkiye Cumhuriyeti ve onun değerleri hakkındaki alçakça ifadelerini, Şehitlerimize ‘kelleler’ diyebilecek denli haince fikirler beslediğini artık öğrendiniz. Her ne kadar İslamcı maskenin ardına saklansa da kendi eğitim gördüğü Kur’an kursu binasını yıktıracak denli azdığını, haktan çıktığını, sınır bilmez bir kanunsuz olduğunu bilen dikkatli ve uyanık Cumhuriyet ve millet savunucuları, DGM’nin aldığı bu kararla derin bir oh çekse gerek. Ancak çok sürmedi. R.T. Erdoğan cezaevinden çıktı ama gündemden hiç düşmedi, düşürülmedi. Yaptığı siyasi konuşmalar basın ve yayın araçlarının manşetlerinde sürekli yer aldı. Adalet ve Kalkınma Partisi’nin kuruluş süreci, gelecekteki büyük kanunsuzluk ve ihanetlerin de habercisiydi. Ona yol açanlar utanmadı. Yandaşlıklarını örtmek için; siyasi girişimleri hakkında soruşturmalar ve davalar açılsa da ya ret edildi, ya da, Erdoğan’ın Başbakanlık makamına oturtulmasıyla bütün bu çabalar boşa gitti. Oysa R.T. Erdoğan ile benzer suçları işlemiş olan terörist başı Apo’nun akıbeti halâ tartışılmıyor mu? “Yabancı bir devletin koruyup kollayıcılığını istemek, insanlık onurundan ve şerefinden yoksunluğunu itiraf etmekten başka bir şey değildir” diyen Mustafa Kemal Atatürk’ü rehber edinenlerin, bir an evvel AB’nin himayesine girmeyi arzulamaları ne kadar olanaklı? Atatürk, yabancı bir devletin himayesi altına girmeye çalışanları “haysiyetsiz ve şerefsiz” olarak gördüğünü açıkça söylediği içindir ki, O’nu milletin zihninden silmeye çabalıyorlar. Bu nedenle; Deniz Baykal’ın uluslar arası ve ulus üstü çabası ve Ahmet Necdet Sezer’in son imzası ile iktidara getirilen bir hükümet ile başındakilerin AB uğruna yaptıkları ihaneti “daha özverili olmalıyız” diyerek savunan Deniz Baykal ve Ahmet Necdet Sezer’i, Abdullah Gül’e Çankaya yolunu açan Devlet Bahçeli’yi samimi Atatürkçüler olarak yorumlayabilir misiniz? JİNSA isimli Siyonist Yahudi bir örgütten sunulan Cesaret Madalyası’nın ne için, gösterilecek hangi cesarete(!) istinaden R.T.Erdoğan’a verildiği, “Kürt Açılımı” denilen Türkiye’yi ve Türk ulusunu parçalama süreci ile birlikte gün yüzüne çıkmış oluyor. Bir tek insan için Anayasa’nın değiştirilmesinin Dünya’da başka bir örneği var mıdır? Bu işin ardında yatan gerçek nedir? Tarih, elbette hepsini belgeleyecektir. Şerrin ehveni olmaz. Siz Müslüman iseniz, ehveni şer diye bir seçeneğiniz yoktur. Mâide Suresi’nin 100. Ayeti ile Tanrınız size sesleniyor: “ (Ey Muhammed!) De ki; ‘Pis ile temiz bir olmaz. Pisin çokluğu hoşunuza gitse bile’ Ey akıl sahipleri! Allah’a karşı gelmekten sakının ki, kurtuluşa eresiniz” Demek ki; bunlar, % 47,5 oy ile iktidarı ele geçirseler de bu tutum ve davranışlarıyla ehven olamazlar. Küresel emperyalist maşası BOP Eşbaşkanı ve işbirlikçilerinin; bugün gerçekleştirmekte olduğu sözde açılımların varacağı sonuç her vatanseverce idrak edilebilmektedir. Sonuç bellidir. Onları o makamlara getirenler, ihaneti süresince gizlice, bazen açıkça destekleyenler, ayağa kalmak için can atan milleti sakinleştirenler, ülkemizi AB’nin himayesine sokmak gibi ortak hedefleri olanlardır. Terörist AB-D ve İsrail’i müttefik kabul edenler, İslamcı maskenin ardındaki dinsizler, Ulusalcı maskenin ardındaki Ali Kemaller, Türk çocuğuna emanet edilen bu topraklar üzerinde büyük oyunlar oynanırken bizleri evlerimize mahkûm edenlerin kim oldukları beli değil mi? Bakınız yine, Mâide Suresi’nin 104. Ayeti size nasıl sesleniyor: “Onlara ‘Allah’ın indirdiğine (Kur’an’a) ve peygambere gelin’ denildiğinde onları ‘Babalarımızı üzerinde bulduğumuz din bize yeter’derler. Peki ya babaları bir şey bilmiyor ve doğru yolu bulmamış olsalar da mı?” 105.Ayeti ile Tanrı size haber veriyor: “Ey iman edenler! Siz kendinizi düzeltin. Siz doğru yolda olursanız, yoldan sapan kimse size zarar veremez.” Bunların hepsi; vatan ve Türk ulusuna olan ihanetlerinin bedelini elbet bir gün ödeyecekler. O gün çok yakın.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Halil Şahin Arşivi